Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemi
Şamdan/Şah YAYCI
Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemiyle yüzde yapılan veya yapılacak olan her operasyonda önemli faydalar sağlamaktadır. Doku yenilenmesinde ve ödemin hızlı atılmasındaki katkısı yapılan ameliyatların başarısını artırdığı gibi iyileşme sürecini de hızlandırır.
Yüze yerleştirilen akupunktur iğneleriyle kan, lenf yani yaşam enerjisi akışını artırırız. Bu cilde daha çok antikor, oksijen ve besin gelmesi demektir. Fazla sıvı, toksinler, bakteri ve artık maddelerin atılımını hızlandırır, bu da cildin yenilenmesini sağlar. Cilde gerginliği veren elastin ve cildi destekleyen, derinlemesine nemlendiren kolajen üretimini de pozitif etkiler. Sonuç olarak gergin, parlak ve daha hızlı yenilenen bebeksi bir cilt dokusuna kavuşuruz.
Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemi
Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemiyle yüzde yapılan veya yapılacak olan her operasyonda önemli faydalar sağlamaktadır. Doku yenilenmesine ve ödemin hızlı atılmasındaki katkısı yapılan ameliyatlarında başarısını artırdığı gibi iyileşme sürecinide hızlandırır. Tüm bedene yönelik enerji çalışmasıyla iç organlar dengeye gelir. Bu organların da yüzde bir yansıması vardır.
Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemi
Yüzde çalışmanın yanında organı tamir etmek iyileşmeyi kalıcı kılar. İç sistem dengeye gelince yüz de canlanmaya başlar. Zaman zaman “ruhu yüzüne yansımış deriz” ya, iç enerjimiz ve organlarımız dengedeyse yüzümüz de parlar. Bu içten dışa olan güzellik daha kalıcı olur. Çok beylik bir söz vardır ya ‘önemli olan ruh güzelliğidir’ diye, işte tam bu noktada akupunktur sistemleri içsel enerjimizi yüzümüze yansıtmakla kalmıyor, bedensel bir iyilik hali de yaratıyor.
Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemi
Kendi kanınla gençleş...
Kendi kanınızdan alınan birkaç damla kandan elde edilen plazmanın cildinize geri enjekte edilerek kolajen üretimini artırdığı bu tedavi ile kendi kendinizin ilacısınız. Yüz, boyun, el, dekolte, diz üstü, iç bacak, kol bölgesi kırışıklık ve sarkmalarında temel neden, ilerleyen yaşla birlikte cildin orta tabakasında azalan kollajen üretimi ve bunun sonucu olarak cildin elastikiyetini kaybetmesidir. Bu sorunu çözmede temel hedefimiz fibroplast dediğimiz kolajen üreten hücreleri harekete geçirmektir. Cilt gençleştirmede kullanılan prosedürlerden biri de PRP tedavisidir. Kanımızda varolan plateletler herhangi bir yerimizde oluşan yaralanma sonrası kanama ile açığa çıkar ve yara iyileşmesinde salgıladıkları faktörler ile aktif rol oynarlar.
Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemi
Estetik cerrahinin çözüm bulmakta zorlandığı bu konu en zahmetsiz, izsiz ve kalıcı olarak egzersizle çözülebilir. Fitness eğitmeninizin ihtiyacınıza göre belirleyeceği ağırlıklar ve yine yüzme ile kol kaslarınızı çalıştırıp sıkı kollara sahip olabilirsiniz. Ancak unutmayın, egzersiz cildin altındaki kasların sıkılaşması ve kalınlaşması içindir. Cildin elastikiyetini kaybetmesinin egzersizle giderilecek bir çözümü maalesef yoktur. Alttaki kasların direncini koruması kollardaki dolgunluğu sağlar ve sarkmaların etkisi minimuma iner.
Anti-aging amaçlı akupunktur yöntemi
Estetikte 'doğru' bildiğimiz 'yanlışlar:
Botoks bir işlem değil bir üründür. Etken maddesi clostridium botulinum’dur.
Disport, botoks marka adıdır.
Dolgu efekti botoks uygulaması değildir.
Yüzü her şiş olan ya da gergin olan botokslu değildir.
Dudağı dolgunlaştırmak için botoks kullanılmaz, bunun için dolgu maddeleri kullanılır.
Her estetik uygulamada illa botoks ya da dolgu kullanılmaz. Bunun yerine laser ve mesolift uygulamaları gibi birçok yöntem vardır.
Dolgu maddeleri çeşitlidir. Hyaluronik asit dolgu maddeleri klinik araştırmalarla etkileri kanıtlanmış geçici dolgulardır. Ortalama altı ile sekiz ay sonra etkileri geçer. Eğer geçici dolgu uygulaması yaptırdıysanız ve memnun kalmadıysanız hayaluronidazenzimiyle bu dolgular eritilebilir. Ancak silikonize dolgularda ve kalıcı dolgularda yapılan işlemin telafisi cerrahi dışında yoktur. Cerrahi uygulamalarda da başarı şansı çok yüksek değildir.
Silikon dolguların dokulara verdiği hasarlar nedeniyle uygulaması yasaklanmıştır. Hekimler tarafından önerilmemektedir.