Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
GÜNCELLEME TARİHİ: 26 Aralık 2011
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Şamdan plus/Gülru İncu
Cemiyet hayatının en güzel kadınlarından biri olan Esin Maraşlıoğlu, kadınları bir beden incelten mucizevi çorapları başta olmak üzere iş ve özel yaşamına dair sorularımızı yanıtladı. Çok özel pozlar veren Maraşlıoğlu yeni yıldan beklentilerini paylaştı.
Kadınların ‘mucize çorap’ olarak kabul ettiği ‘Oroblu’yu, Türkiye’ye getirme fikri nasıl doğdu?
Her kadının rahatlığından ödün vermeden, vücudunun arzu ettiği görünüme kavuşmasını sağlayan, gerçekten mucizevi çözümler üreten bir çorap bu. Avrupa’nın en büyük çorap üreticisi var Oroblu’nun arkasında. Ayrıca bir tek çorap değil, bunu yine mucizevi çözümler sunan vücut şekillendiriciler, iç giyim, mayo, bikini koleksiyonu takip ediyor. Biz kadınların bu tip pratik çözümlere ihtiyacı var. Ben kendime alacağım ya da başkasına önerebileceğim ürünlerle, çözümlerle ilgileniyorum. Buradan yola çıkarak karar verdim aslında Oroblu’yu getirmeye. Bir beden inceltiyor bu çorap, bacakları daha güzel gösteriyor, düz bir karın sahibi oluyorsunuz. Bütün dünya starları bu çorabı kullanıyor, her kadının ihtiyacı var Oroblu ürünlerine aslında... Ben getirene kadar Türkiye’de bu çoraplar yoktu. Simdi herkes istediği an istediği kıvrıma, inceliğe sahip olabilecek.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Bu çoraplar dünya pazarında
nasıl algılanıyor, kendi alanındaki
iddiasını nasıl ortaya koyuyor?
Marka çok kıymetli bir marka.
Teknik olarak dünyada su iddiada:
‘Var olan teknolojinin yapabileceği
en iyi ürün’. 1973’te İtalyan’da
kurulmuş, babadan oğla geçen bir
şirket. Dünyada çok farklı markalara
da çorap üretiliyor. Avrupa’nın
en büyük çorap üreticisi.
Bu kadar sürede kadının bu ihtiyacını
incelemiş, hissetmiş, anlamış.
Bu fonksiyonel ürünler bu
kalitede bir tek Oroblu’da var. Bu
fonksiyonel ürünler, eskiden daha
kalın çoraplarken, şimdi çok çok
ince çoraplar olarak karşımızda.
Türk kadını bu çoraplara ilgi
gösterdi mi?
Evet ilgi büyük... Türk kadınının
genetik yapısında var selülit ve yumuşak doku. Ne kadar zayıf olursa olsun var. Hatta bebeklerde bile var selülit. Bu çorap, incecik bir kalkan! Oturmanı kalkmanı kontrol etmiyorsun.
Bu çok büyük bir lüks. Ben bir kadın
olarak neye ihtiyacımız olduğunun
farkındayım. Bu anlamda içgüdüsel
bir şey bu. Bütün kadınlar bayılacak
bu çoraba, denemeyenler için
söylüyorum tabi... Ayrıca vücudun
hangi bölgesi problemliyse o bölge
için özel üretilmiş, inceltici ve şekillendirici ürünler de çok ilgi görüyor.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Hangi yaş gurubunun ilgisi daha yogun?
Her yaş grubunun... Kadın dünyasında ince, güzel, fit görünmek istemenin yaşı yok. Bu çorapların, sağladığı faydaların yanı sıra çok şık desenleri de var.
Bu sezonun favori renkleri ve desenleri neler?
Danteller, fileler, değisik desenler, mus, yani kalın, rengarenk çoraplar çok moda. Ayrıca burunsuz, açık ayakkabıyla çorapsız gibi, bacağı bronz tende gösteren çoraplar çok revaçta. Peki, çok pahalı bir ürün mü bu mucize çorap? Dünya krizde. Krizde en çok ne satılıyor tahmin edin; ruj , oje ve çorap... Küçük rakamlarla büyük ve farklı dokunuşlar yaratıyorsunuz çünkü. Bizim çorabımız ulaşılabilir bir lüks.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Çorap kadınların daha çok kış sezonunda kullandığı bir ürün olarak bilinir. Yaz için de özel ürünler var mı?
Evet var, mucize gibi... İnceltici mayolar var mesela vücut sekillendiricileri gibi. Birçok değişik marka ve ürünler olacak bu yaz, bir ilk belki de Türkiye’de.
Bu çorabı siz de kullanıyor musunuz?Bu çoraplar için sizin de küçük sırrınız diyebilir miyiz?
Küçük, önemli, kıymetli bir sır. Her kadın zaman zaman küçük hilelere başvurur giyinirken, sizin de küçük sırlarınız var mı güzel görünmek için? Var tabii ama sır. (gülüyor)
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Akmerkez’deki Stefanel mağazası da sizin bildiğim kadarıyla...
Evet, doğru. Stefanel Türkiye’ye ilk geldiğinden itibaren bir bebeğin büyüyüp, adım adım devleşmesini izlemek çok keyifli. Türkiye’ de Nişantaşı’ndan sonra açılan iki mağaza Akmerkez’dir. Hem çok beğendiğim, hem gönül bağım olan bir marka Stefanel.
Günlük kıyafetlerinizde en çok neleri ya da hangi markaların ürünlerini tercih ediyorsunuz?
Stefanel vazgeçilmezim... Trikoları, özellikle kaşmir koleksiyonuna bayılıyorum. Onu giydikten sonra başka bir sey giyemez oldum. Yumuşacık, sık, ince, sıcak ve organik. Giyim kuşamda sadelik dönemindeyim; az ve öz... Kaliteye önem veriyorum. Bu çekimde de çoğunlukla Stefanel giydim, araya farklı markaları da serpiştiriyorum.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
İlk gençlik yıllarınızla bugünü karşılaştıracak olursanız dramatik değisiklikler var mı hayata bakış açısı olarak ya da neler değisti sizde?
Hayat yavaşlıyor, keyif daha fazla önem kazanıyor. Hırslar, egolar törpüleniyor, sancılar hafifleşiyor, hesaplar, muhasebeler kapanıyor, paketler açılıyor ve içinden asıl olan dışarı çıkıyor. Yaşadıklarına takılmadığın, onlardan bir şeyler öğrenip, onlarla büyüyebildiğin zaman hayat çok daha anlamlı olmaya başlıyor. İşte bu yaşlanmak değil, aksine gençlesmek, bilenmek ve zenginleşmek... Büyük kalabalıklar yerine daha samimi ortamlar, baş başalıklar, tanıdıklar, ahbaplar hatta arkadaşlar bile değil, dostlar önem kazanıyor. Bir de doğallık; hayatı akışına bırakmak ve akışla bir olmak...
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Hayatı nasıl algılarsınız, nelerden beslenirsiniz, hayatı keyifli ve vazgeçilmez kılan şeyler nelerdir sizin için?
Biricik meleğim kızımdan, sevgili sevgilimden, her biri can yoldaşım olmuş arkadaşlarımdan, işimden beslenirim. Her birinin yeri ayrı kalbimde ve ruhumda.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
İlk gençlik yıllarını geride bıraktığı zaman kadınların beyninde sanki bir alarm çalıyor. Bu duygular sizi nasıl etkiliyor?
Bizim anladığımız anlamda yaşlanan kadın yok artık etrafımızda, yaş alan kadın var. Bence abartmadan kendine dikkat etmeli insan, bedenine olan saygısını hiç yitirmemeli. Yıllar içini güzelleştirdikçe bedeni de ona paralel durmalı. Her yaşın ayrı bir güzelliği var. Bunca zaman yaşadıklarımızla içimize yatırım yaptıysak simdi biraz da dışa yatırım yapma zamanı. Bu yüzden önemsiyorum kendimi korumayı ve bedenimle mutlu olmak istiyorum. Spor yapmaya ve doğru beslenmeye elimde geldiğince gayret ediyorum.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Genç yaşta anne olduğunuza göre kızınızla da herhalde abla-kardeş gibisiniz; nasıl bir annesiniz?
Ben çok genç yaşta anne oldum ve bir bakıma kızımla birlikte büyüdüm. Bizim çok özel ve güzel bir ilişkimiz var. Birbirimizden öğreniyoruz hayatı. Annelik inanılmaz bir ödül, koşulsuz tek sevgi bağı. O benim meleğim, onunla tamamlandım. Kızım benim hayat enerjim. Artık ben ondan öğreniyorum, onu takip ediyorum.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
“YILBAŞI RUHUMDA SIFIRLANMA HAREKATIDIR”
Çok sakin ve mutlu görünüyorsunuz, bunun sırrı ne?
Özel hayatımda şimdi çok mutluyum, hayatımda olmadığım kadar... Doğanın içinde yaşıyorum. Aşık, sakin, huzurlu, samimi, güvenli... Birlikte gülmek, kaymak, yelken yapmak, yürümek, keşfetmek çok özel, çok güzel...
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Şimdi yaşamda sadelik dönemi.? Yılbaşı dönemlerinde alışveriş çılgınlığa kapılanlardan mısınız?
Biraz, haliyle... Hediye almak keyifli.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Yılbaşı gecesi evde özel bir yemek hazırlar mısınız?
Yılbaşı zamanı evde hindi ve iç pilav mutlaka yapılır, çok severim.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Yılbaşı için özel planlar yapar mısınız yoksa dostlarla sevdiğiniz bir mekanda olmayı mı tercih edersiniz?
Yılbaşları bende coşku ve heyecan uyandırır. Sokaklar, süsler, kalabalık, etkiler beni. Yılbaşı gecesi diye asla bir telaş yapmam, aksine beni böyle geceleri kurgulamak çok kasar, genelde seyahatte olmayı tercih ederim.
Esin Maraşlıoğlu ''Kadınları güzelleştirmeye taktım''
Son olarak, eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Emeği geçen herkese, fotoğraflarımı çeken Murat Sargın ve ekibine, Ayten Alpün ve Fabrika ekibinden Koray Parlak’a, Mile İletişim’den Kerem Fildişi’ne, bize mekan olarak şahane ev sahipliği yapan Akmerkez yönetimine ve Şamdan Plus ekibine teşekkür ederim.