Aniden hortlayan erkekler

Bir ilişki devam ederken ve her şeyin güzel gittiğini düşünürken, sanki yer yarılmış da yerin içine girmiş gibi birdenbire ortadan kaybolan erkeklerin neden bu şekilde davrandığını birkaç yıl önce yine bu sayfalarda irdelemiştik. Son zamanlarda ise, varlığını tamamen unuttuğumuz, zamanında bizim için çok değerli olan erkeklerin aniden ortaya çıktığına tanık oluyoruz. Acaba hayatlarında bir şey mi eksik, aradıklarını mı bulamadılar, yoksa sizi mi özlediler? Gelin, birlikte karar verelim.

Daha 15 yaşındayken birlikte olduğunuz, "aşk"ın ne olduğunu onunla anladığınızı hatta uğruna şiirler yazdığınız sevgiliniz yıllar sonra, hem de bir cumartesi akşamı sizi arasa ne yapardınız ? Siz o 15 yaşındaki toy kız olmadığınız gibi, devir artık şiir yazma devri de değil. Onca yıldan sonra hayatınızda birçok şey değişti eskilerden gelen biri olması belki bir telefonla içinizde biraz kıpırdanma olabilirdi ama 18 yıl sonra ne bekleyip de sizi arıyor olabilir ki? Ben de o cumartesi günü bu durumu yaşadım işte. Yıllardır telefonumu değiştirmediğim için, eskilerden gelebilecek herhangi bir telefona alışık olmam gerekirdi aslında ama yine de şaşırmadım dersem yalan söylemiş olurum. Hattın diğer ucunda, bir zamanlar benim için bu kadar önemli birisiyle konuşurken hiçbir heyecan hissetmemem, kafamda hiçbir soru işaretinin olmaması beni şaşırttı. Aramasının sebebine gelince, evimin yakınında bir mekana gelmesi ve gelmişken beni de görmek istemesiydi. Her zaman görüştüğünüz bir arkadaşınız olsa, bu hareket çok samimi gelebilir. Ama “tepeden inme” olarak da tabir edebileceğimiz bu tip bir tavır karşısında şaşırabilirsiniz.

Acaba ne oluyor da eskiden hayatımızın yönünü değiştiren, belki de bizi bulutların üzerinde uçuran bir erkek aniden ortaya çıkıyor? Birkaç örnekle size bunun cevabını vermeye çalışacağız.

AYRILIĞIN ARDINDAN HIZLA YOLUNA DEVAM EDENLER

İflah olmaz dediğimiz adamlar ayrılır ayrılmaz yeni bir ilişkiye başlıyor ya da çok aşık olup hemen evleniyorlar. Hâlâ ayrılığın şokunu üzerinden atamamış bazı kadınlar bu yüzden günlerce karalar bağlıyor, daha güçlüleri ya da artık her şeyin geride kaldığını düşünenler ise bunu umursamayabiliyor. Ama herkesin umursadığı durum, o erkeğin birden ortaya çıkmasıyla yaşanıyor. En kötü senaryoda bu erkek, bir mesaj ya da telefonla varlığını size hatırlattığında sevgilisinden ayrılmış ya da eşinden boşanmış olmayabiliyor. Hatta cesurca size sizi özlediğini, görmeyi çok istediğini söyleyebiliyor.

Siz ise “madem o bu kadar yüzsüz, ben de eşini sorayım” dediğinizde hâlâ onunla birlikte olduğunu öğreniyorsunuz. Tek amacının sadece sizi “yoklamak” olduğunu anladığınızda ise, onunla geçirdiğiniz zamana üzülmeniz gayet normal. Yani bu erkek büyük ihtimalle aslında sizi gerçekten özlediğinden değil, eşi ya da sevgilisi o sıralar uzakta olduğundan dolayı sizi arıyordur. Sevgilisinden/eşinden gizli kapaklı sizi görme sevdasındaki bu çapkın erkek, diğer yandan da sizinle yaşadıklarına hiçbir saygısı olmadığını da gösteriyordur aslında. Hayatındaki kadını sizinle aldatma düşüncesi bunun ispatı değil mi?

ESKİ GÜNLERİ MUMLA ARAYANLAR

17’li 18’li yaşlarda yaşanan aşkları bugünkülerle kıyaslamak gerektiğinde aklımıza gelen ilk şeylerden biri de dijital çağ oluyor. O zamanlar sevgililer birbirlerine aşk mektupları yazarken, şimdilerde aşıklar birbirlerini Facebook’ta dürtmek, Twitter’da herkesin görebileceği şekilde mesaj atmak ya da Instagram’da birbirlerinin fotoğraflarını “severek” ilgilerini belli ediyor. Ya da eski fotoğraflara bakan erkekler, bir zamanlar ne kadar yakışıklı ve fit olduklarını görüp o günlerde yanlarında olan o kadını özlemle anmaya başlıyorlar. Yani onun o yakışıklı hallerini bilen o kadın, belki de onu şimdiki haliyle de beğenecek gibi bir yanılsamaya kapılıyorlar. Eski günlerini özlediklerinden dolayı da eski sevgilinin kapısını çalıyorlar. Bazen o bir zamanlar sevdikleri kadının aradan geçen zamanda hayatında ne gibi değişiklikler olduğunu hiç soruşturmadan bunu yapıyorlar. Çünkü amaçları sadece eski günleri yeniden yaşamak, içlerindeki o gençlik günlerine dönme arzusunu gidermek oluyor. Hayatına yeniden dahil olmak istedikleri o kadının Facebook hesabına arkadaşlık teklifi göndererek kendilerince ilk ciddi adımı atıyorlar. Bazen o teklif hiçbir zaman kabul edilmiyor, edilse de yapılan hal hatır konuşmasından öteye geçilmiyor. Sanal ortamda yapılan sıkıcı diyaloglar zamanla yerini yeniden uzun sessizliklere bırakıyor. Belki o erkek eski günlerin geri gelmeyeceğini anlıyor ya da bıraktığı kadının yerinde artık yeller esiyor.

GERÇEK BİR İLİŞKİ İÇİN (ARTIK) HAZIR OLANLAR

Biz kadınların erkeklerden çok daha erken yaşlarda olgunlaştığı artık erkeklerin de kabul ettiği bir gerçek. Biz daha küçük yaşlardayken beyaz atlı prensin hayalini kurmaya başlarız. Erkeklerde ise durum bazı farklılıklar gösterebilir. Şimdiye kadar yaşadığınız birliktelikleri düşünün. Sevgilinizin ciddi bir ilişkiye hazır olmadığını söyleyip sizden ayrıldığı bir durum hiç yaşamadınız mı? Sizinle evliliğe giden bir ilişki yaşamaktansa arkadaşlarıyla “Vur patlasın, çal oynasın” modunda eğlenmeye devam etmek isteyen erkeklerin milli marşıdır bu aslında. Bu ciddi bir ilişki için kendisini hazır hissetmeyen erkek, zamanla yakın erkek arkadaşlarının teker teker evlenmelerine ve çocuk sahibi olmalarına tanık olunca hayatı sorgulamaya başlar. O zaman “Ben ne yapıyorum” ya da “Benim hayatım nereye gidiyor” soruları arasında aklına bir anda siz gelebilirsiniz. Çünkü siz, onun düzgün bir ilişki yaşamak tanımına en uygun kadınsınızdır. Sizi hiçbir şey olmamış, ayrılığınızın üzerinden aylar geçmemiş gibi dostça arayıp bir kahve içmeyi teklif eder. O kahveden sonra karar vermesi gereken taraf siz olursunuz. Çünkü onun gerçekten ciddi bir ilişki yaşamak mı istediğini, yoksa sadece kendisini mi denediğini yalnızca siz anlayabilirsiniz. 

Elif Öksüz

Cosmopolitan