Antibiyotik gerekli mi?
Bir süre önce aileler hastalıkların antibiyotiksiz iyileşmeyeceğini düşünüyordu. Uzmanlık eğitimim sırasında anne-babaları çocuklarının hastalığına antibiyotik tedavisi gerekmediğine ikna etmeye çalışıyordum. Küçük şehirlerde zorunlu hizmetim de böyle geçti. İstanbul'a döndüğümdeyse "antibiyotik karşıtı" annelerle karşılaştım. Bu defa da gerçekten ihtiyacı olan çocuklarına antibiyotik vermeyi reddeden yeni nesil anneler vardı karşımda. Bunların hepsi maalesef yeterince bilgi sahibi olmamaktan kaynaklanıyor. Hem kendi görüşüm, hem aldığım eğitim hem de çalıştığım kurum kanıta dayalı tedaviyi kabul ett iği için antibiyotik konusunun yoruma açık olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Antibiyotik gerekli mi?
Geçen yıl yapılan "Akılcı Antibiyotik Kullanımı Sempozyumu"nda ülkemizin uygunsuz antibiyotik kullanımı konusunda ilk sıralarda olduğu açıklandı. Poliklinik hizmetlerinde tüm antibiyotik reçetelerinin çoğunlukla solunum yolu enfeksiyonları için düzenlendiğini gösterilmiştir. Çocuklarda çoğu olguda ateş, kendiliğinden geçmesi beklenen viral enfeksiyonlara bağlıdır. Birçok solunum yolu enfeksiyonu vakasında antibiyotiklerin gerekli olmadığına ve hastanın bağışıklık sisteminin basit enfeksiyonlarla mücadele edebilecek yeterlilikte olduğuna ilişkin kanıtlar mevcutt ur. Sadece bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkili olan antibiyotikler, yaygın olarak yanlış kullanımın gözlendiği soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar için çözüm değildirler ve virüsün diğer insanlara bulaşmasını önlemezler. Aynı zamanda uygunsuz antibiyotik kullanımı, insanlardaki normal bakteriyel fl oranın değişmesine bu da çoğu kez antibiyotik dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına ve ishal gibi yan etkilerin görülmesine neden olabilir.
Antibiyotik gerekli mi?
Hangi durumlarda kullanılmalı?
Antibiyotik kullanımının gerekli olduğu bazı durumlar vardır. Okul çağındaki çocuklarda görülen boğaz enfeksiyonu ve bademcik iltihabı bazı hastalarda özellikle de tedavi edilmeyenlerde kulak iltihabı, sinüzit, bademciklerde apse oluşumu, boyun ve lenf bezlerinde iltihap gibi komplikasyonlara yol açabilir. En önemli tehlike de tedavi edilmediği zaman akut eklem, kalp romatizması ve "akut glomerülonefrit" diye adlandırılan böbrek hastalığının daha sonra ortaya çıkma olasılığıdır. Birçok doktor, bu ihtimallerden endişelendiği için ve ailenin talebiyle antibiyotik reçete etme yoluna gider. Oysaki tanıda klinik bulgular yanında mutlaka boğaz kültürü yapılması gerekir. Boğaz kültüründe A grubu streptekok (beta mikrobu) veya farenjite neden olan diğer bakteriler saptanmazsa antibiyotik tedavisi gereksizdir. Hastalık saptanan çocuklar mutlaka uygun süre ve dozda antibiyotik tedavisi almalıdır. Doktorların doğru tanıyla uygun tedavi vermesi ve ailelerin de önerilen tedaviye uyum göstermesi büyük önem taşır.
Antibiyotik gerekli mi?
Doğru antibiyotik kullanımı için, mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış bakteriyel bir enfeksiyonun varlığı mutlaka sorgulanmalıdır. Tanı açısından gerekli değerlendirme yapılmadan ve enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanılması, seçilen antibiyotiğin yanlış olması, antibiyotik dozunun yetersiz veya fazla olması, doz aralıklarının uygunsuz olması durumlarında antibiyotikler uygun kullanılmamış olur. Unutulmamalıdır ki, antibiyotikler ateş düşürmez, ağrıyı geçirmez ve virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Yaygın ve yanlış kullanıldığında ise hızla direnç gelişen antibiyotik, esas etkili olması beklenen bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde de etkisiz hale gelir. Doktor reçete etmedikçe antibiyotik kullanılmamalıdır. Ailelerin, çocuğun daha önceki bir hastalığında kullandığı antibiyotiği, tekrar benzer hastalığa yakalansa bile uzman doktora danışmadan kullanmaması gerektiği konusunda bilinçli olması gerekir. Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı hatırlanmalıdır.