Berlin'de pandemi günlerinde hayat
JOHN GRIBBEN / FOTOĞRAFÇI
Her zaman böyle büyük olaylarda ortaya çıkan farklı teoriler ve söylentiler olur. Burada bize hatırlatılan; her zaman bir değişim içindeyiz ve ne kadar istesek de bu konuda bir kontrolümüz yok.
Tüm bu yaşadıklarımız bana birçok şey öğretti. Ama asıl yavaşlamam gerektiğini ve benim için gerçekten nelerin önemli olduğunu gösterdi. Evde vakit geçirmeye başladığımda ilk farkındalığım evimi temizlemem gerektiği oldu!
Bu süreçte yaratıcılığım arttı, kolajla ilgilenmeye başladım. Bunun nereye gideceğini ve fotoğraflarıma nasıl yansıyacağını merak ediyorum. Ayrıca daha çok hareketli fotoğraf üstüne çalışmaya başladım.
Şu anda stüdyoma ve aydınlatma ekipmanıma erişemiyorum, bu yüzden çalışmak için yeni yollar bulmam gerekiyor, bu da heyecan verici ve eğlenceli. Yalnız olmak, yeni şeyler denememi, hatalarımı kabullenmemi sağlıyor. İşlerim akıcı ve oldukça yaratıcı bir şekilde ilerliyor. Tabii, bazı günler böyle, bazı günler değil...
Tüm eski not ve çizim defterlerimi tekrar inceledim. Bu fikirleri nasıl yeni işlerle bir araya getirmeye başlayacağımı düşünüyorum. Karantina başlamadan önce ülkem İskoçya'ya dönüp, büyük bir proje üzerinde çalışmak için iki ay kalacaktım, onu askıya aldım. Ama bu durum bana yeni projeler için fikir verdi. Anda kalmaya ve bana getirdiklerini heyecanla karşılamaya çalışıyorum. Evde kalmak benim için zor değil. Zaten ev dışındayken de stüdyoda oluyordum. Benzer mekanlar olduğu için dramatik bir değişiklik olmadı hayatımda. Zamanımın büyük bölümünü mutfakta geçiriyorum. Büyük masamı çok seviyorum ve pencerenin yanında oturabilmek de hoşuma gidiyor. Fırsat buldukça komşularımla sohbet ediyorum. Ailem ve arkadaşlarımla da çok fazla iletişimdeyim. Bu beni gerçekten mutlu ediyor. Büyükbabam Skype kullanmayı öğrendi, sürekli onunla konuşuyorum. Her şey normale döndüğünde ilk olarak herkesi pikniğe götürmeyi planlıyorum.
Karantina favorileri
Müzik: Maggie Rodgers
Film: Charlie ve Çikolata Fabrikası
Kitap: Siddhartha - Hermann Hesse
Instagram hesabı: @charityshopsue
Web adresi: www.greatbigstory.com
Kişi: Billy Connolly
Dizi: Sex Education
Aktivite: Yoga
Berlin'de pandemi günlerinde hayat
SENEM MURSALOGLU / SISTERS MARKASININ KURUCUSU
Bu salgının, gelmekte olduğu uzun yıllardan beri öngörülen küresel krizlerden biri olduğunu artık biliyoruz. Belki üzerinden zaman geçtikten sonra çok farklı yüzlerini göreceğimiz bir sürecin içindeyken güncele dair büyük tespitler yapmak ne derece manalı bilmiyorum. Ama çılgın tüketim alışkanlıklarımız ve sosyalleşmekten anladığımız kesinlikle etkilenecek gibi görünüyor.
Bir gün oraya, bir gün buraya uçarken, spontan programlar yaparken, kalabalık konserlerde eğlenip, toplu yemeklerde bir araya gelirken, sokakta karşılaştığımız arkadaşımızı şapur şupur öperken, aklımıza gelmeyecek bir zaman dilimine ışınlandık. Sıradanlaşan imkanlarımız elimizden alındığında hepimiz durup bir düşündük sanırım.
İlk kez tüm dünya olarak kenetlenmeyi başardık. Dayanışmanın verdiği güveni ve beraberlik hissini ilk kez tecrübe ediyoruz, evlerimizden çıkmadan üstelik. Ben yaklaşık beş senedir çoğunlukla evden çalışıyorum. Hem bir marka sahibi hem de freelancer tasarımcı olarak evden yürüttüğüm bir düzenim, çalışma saatlerim ve alışkanlıklarım vardı halihazırda. Bizim için değişen, eşimin de rutinime dahil olması ve onunla home office saatlerimi paylaşmam oldu. İlk haftalarda gündemin içine hızla çekildik biz de herkes gibi ama distopya şokunu atlattıktan sonra ister istemez durumu normalleştirip, işimize bakmayı öğrendik.
Kapı komşularımız da bizim gibi genç bir çift ve zamanımızı çoğunlukla binamızın arka avlusunda beraber geçiriyoruz. İlk günlerden itibaren bu alanı güzelleştirmeye ve peyzaj işlerine verdik kendimizi. Minik bahçeler yaptık, çiçekler ektik, onların bakımını yapıyoruz ve yaza kadar avluya başka neler yapabileceğimizin hayallerini kuruyoruz. Yüzde yüz izole olmuş sayılmayız o bakımdan sanırım. Hatta bu konu için fotoğraflarımı da komşum Sebastian çekti.
Bu süreçte gündelik tahammülsüzlüklerimden ve aceleciliğimden biraz arındım diyebilirim. İniş çıkışlarım ve tersimden uyanışlarım olmuyor dersem yalan olur. Sabah ilk iş telefona bakmadığım zaman daha iyi merkezlenebiliyorum ama çok zor tabii. Modum düştüğünde, çoğunlukla o an uğraştığım şey ne ise bırakıp başka bir işe girişiyorum, perspektifimi değiştirmeye çalışıyorum. Berlin'de yaşadığımız için sürecin beni en çok zorlayan tarafı ailemden ve arkadaşlarımdan uzak olmak. Mümkün olduğunca iletişim içinde olmak ve herkesin güvende olduğunu bilmek iyi geliyor.
Her şey normale döndüğünde ilk olarak yoga stüdyoma gidip, kocaman bir salonda, hıncahınç kalabalık bir derse girmeyi planlıyorum! Sonra da ilk uçakla Türkiye'ye gidip ailemi kucaklayacağım
Berlin'de pandemi günlerinde hayat
TUNÇİN ÜNER / İLLÜSTRATÖR
Bu zamana kadar verdiğinin çeyreğini bizden alamamış canım doğanın ne kötülüğünü gördük de, şimdi insanlığa ders veriyor olsun. Hayvanlara, bitkilere, çocuklara zarar vermeyen ama yıllardır içine sıkıştığımız, değiştirilemez sandığımız düzeni yerle bir eden, üstelik evde oturursan sana bulaşmam diyen bu virüs, bence insan elinden çıkamayacak kadar iyi bir amaca hizmet ediyor. Ben dünyanın doğum sancılarına tanık olduğumuzu düşünüyorum. Kendini baştan yaratmak için alan açtı, bize de evlerimize çekilip ihtiyacı olan süreyi ve alanı tanımak düşüyor.
Bir yandan mikro bilincimiz pandemi deneyimliyor. Tüm bu süreç bize durmayı öğretiyor. Hatta meditasyon yapmadan durabilmeyi diyebilirim. Hayatın akışında bütün gün zihnimi meşgul eden ne varsa kayboldu, hayata ara vermiş gibiyim. Bunun beraberinde getirdiği iniş çıkışlar var; bunu dramatik yaşamasam da gerekirse Türkiye'ye uçamayacak olmanın haklı gerginliği var içimde mesela. Her duygu yoğunluğumda meditasyona oturamayacağımı fark ettim. Belki bu zamana kadar kontrolün bende olduğunu bildiğim için zihnimi susturmayı öğrenmişim ama ne yaşıyorum diye sormayı, nasıl tepki veriyorum diye gözlemlemeyi seçmemişim. Şimdi paniğimle, korkumla duruyorum ve bu şekilde kendimi daha iyi tanıdığıma inanıyorum. İçimde fırtınalar koparken, içinde sakin kaldığım bir illüzyona hapsolmak istemezdim.
Tüm gezegende hepimiz ortak bir sorunla mücadele ederken, bireysel kariyerime ya da geleceğe dair henüz bir endişe yaşamıyorum. Sanırım bu kaygılar önemsizleştikçe, yerini üretme arzusuna bırakıyor ve beni özgürleştiriyor.
Bu süreçte Berlin'de yaşıyor olmamı şans olarak görüyorum. Burada devlet ve toplum ilişkisi güven üzerine kurulu. Metroya binerken bilet kontrolü olmadığı gibi sokağa çıkma yasağı da yok. Çünkü insanlar güvende hissediyor, söyleneni yapıyor, kurallara uyuyor. Güvende hissetmeye her zamankinden fazla ihtiyacım var ve bunu tam anlamıyla sağlayan nadir ülkelerden birinde yaşadığımı bilmek iyi geliyor. Evde en çok altarımın etrafında vakit geçiriyorum. Buranın kaosunu çok seviyorum, kalabalıklaştıkça güzelleşiyor. Bazen tüm gün Kaan plak çalıyor, ben şişe boyuyorum. Puzzle da burada yapılıyor, yoga da, dolunay ritüeli de. Evin merkezi bu alan.
Pandemi sona erdiğinde, kartların baştan dağıtıldığı bir tablo diliyorum. Bir kere hepimiz, en az kazanan emek işçisi olmadan kapitalin bir hiç olduğunu fark etmişizdir. İyimser mi yaklaşıyorum bilmem ama ben bir Rönesans bekliyorum. Yaklaşan global ekonomik kriz ile birlikte kapitalist sistemin daha da sömürücü ve acımasız bir hale gelmesi de mümkün ama Demir Çağı'ndan Altın Çağ'a geçerek Evrensel Çağ'a atladığımız bu dönemde, isteseler de istemeseler de insanların yükselen bilinç düzeylerinin buna izin vermeyeceğine inanıyorum. Belki işini kaybeden birçok insan asıl istediği işi yapmaya başlamak için cesaret bulacak. Belki işverenler, yeni iş kuranlar, aradıkları insanın ne mezunu olduğunu, kaç yıl deneyimi olduğunu bir kenara bırakacak. Yıkılan ekonomiyi sağlam temeller üzerine inşa etmek için daha doğru ne olabilir bilmiyorum. Pandemi insanlığa baştan başlamak için bir şans verdi, bu şansı tepmek yazık olur.
Hiçbir şey normal sandığımıza dönmesin. Normalleşme başladığında ilk ne yaparım diye düşünmedim çünkü bu durum geride kaldığında, bu Tunçin de geride kalacak. Dünya değişirken biz aynı kalacak değiliz, dönüştüğüm kişinin yapacağı planları şimdiden kestiremiyorum.
Karantina favorileri
Müzik: Tatarali - Onda Vaga - Magma Elemental
Film: Midsommar
Kitap: Ramtha - Beyaz Kitap
Instagram hesabı: @noor.tribe
Web adresi: www.wimhofmethod.com
Kişi: Kate Nelson (@plasticfreemermaid)
Dizi: Community
Aktivite: Cam şişe boyamak. İlla cam boyasına ihtiyaç yok. Üstünde çubuk mum ya da içine led ışık yakınca çok güzel duruyor.