Evliliğin ilk yılından neler bekliyorsunuz?

Cosmopolitan / Derleyen: Burçil Onur Fotoğraflar: Rexfeatures

En özgür ruhlu olanımız bile bir dönem gelip evlilik hayalleri kurabiliyor. Evlilikle ilgili düşünceleriniz nedir bilemiyoruz ama mutluluğunuzun balayı günlerindeki gibi sürmesini istiyorsanız yazımızı mutlaka okumalısınız.

Hayatlarının en mutlu gününden sadece bir yıl sonra, yeni evli çiftlerin yüzde altısı boşanıyor ya da her beş çiftten biri evliliklerinin ilk yılının düşündüklerinden çok daha zor geçtiğini söylüyor. Peki ya, evlenmeyi düşünen, nişanlı olan ya da evli olmanın keyfini çıkaran çiftlerin iletişim sorunu yaşamamaları için nelere dikkat etmeleri gerekiyor? Evlendikten sonra mutlu olan çiftlerin sayısı fazla olsa da birçoğunun mutluluk oyunu oynadığı ve maalesef boşanmanın eşiğinden döndüğü de acı bir gerçek. Evliliğin ilk yılı çok önemli. Özellikle balayı sonrası çiftlerin boşluğa düşmesi ve rutin hayata ayak uyduramamasıyla başlayan
sorunlar, çığ gibi büyüyüp gidiyor. Güç savaşının en çok yaşandığı ilk yılda çiftler sorunları alttan alma olgunluğunu gösteremiyor. Dolayısıyla, karı-koca ne olduğunu bile anlamadan kendilerini boşanmış bulabiliyor. Özellikle yaşları küçük olanların birbirini anlamaya çalışması daha zor olabiliyor; diğer yandan orta yaşlı çiftlerse yalnız yaşamaya alışmış olmalarından dolayı bir evin içinde iki kişi olmayı çok görüyor ve eşlerine karşı anlayışlı olamayabiliyorlar.

Jennifer Lopez ve Chris Judd yedi ay sonra boşandılar.

Sonuçta her ikisinin de temelinde tahammülsüzlük yatıyor.
Çoğunlukla küçük sebeplerden çıkan tartışmalar, çiftlerin gururlu davranmaları yüzünden uzayıp gidiyor. Öyle ki “Su istediğim halde getirmedi” diyerek “sudan” sebeplerden boşanan çiftlerin sayısını tahmin bile edemezsiniz. İşte bunun gibi küçük kusurları görmezden gelenler, evliliklerinin ilk yılını başarıyla atlatabiliyorlar. Uzun yıllardır flört ediyor olsanız bile, aslında evlenince karşınızdaki kişiyi  tanımadığınızı fark edebilirsiniz. Bu da evliliğin ilk yılında yaşanan şoklardan bir diğeridir. Elbette nişanlı olmak, flört etmek ya da beraber yaşamak evli iki insan olarak aynı çatı altında kalmaktan çok farklıdır. Özellikle, ilk birkaç ay içinde fark edilen bu durum çiftlerin artık birbirlerine olan hislerinin değiştiği düşüncesine kapılmalarına sebep oluyor. İşin aslı birbirinize olan aşkınızın, sevginizin değişiyor olması değil, aşkınızı yaşadığınız şartların değişmiş olması. Birbirinizi en çirkin haliyle görmeniz, etrafta iç çamaşırları, kirli çoraplar ve yıkanmayı bekleyen bulaşıklar olması aşkı ikinci plana atabiliyor. Bunun dışında, çoğu çift evlenir evlenmez özgürlük savaşına giriyor ve özgürlüğünü kısıtladığı için eşine tepki göstermeye başlıyor. Bu durumda çiftler konuşarak değil, tavır koyarak problemi çözmeye çalışıyor. Sonunda da olan oluyor; bir kez daha hüsran yaşanıyor.

Düğün Sonrası Şok

Peri masalı gibi geçen düğün günü ve balayının ardından, her şeyin normale dönmesi ve rutinleşmesi çiftleri hayal kırıklığına uğratıyor. Özellikle, kadınlar evlendikten ve balayından döndükten sonra, ilişkilerindeki romantizmin devam etmesini umuyorlar. Ancak çiftler normal rutininde devam eden günlük yaşamlarında bunu yakalayamayabiliyorlar ve bu da evliliğin sarsılmasının temel
sebeplerinden biri olabiliyor. Uzmanlar evlilik aşamasında ve düğün hazırlıkları sırasında çiftlerin birbirlerine yoğunlaştığını ama bu yoğun ilginin balayı sonrasında azaldığını belirtiyorlar. Çünkü tatil sonrası herkes işe geri dönüyor, hayata karşı sorumluluklarını yerine getirmeye devam ediyor ve karşısındakinin ilgi odağı olmaktan çıkabiliyor. Bu durum bazı çiftleri çok yıpratabiliyor. Günlük koşuşturma içinde birbirinize karşı olan sorumluluklarınızı yerine getirir ve birbirinizin önceliklerine saygı gösterirseniz, ilişkinizin kopma noktasına gelmesini engelleyebilirsiniz.

Evlilik sonrasındaki değişimlerin en büyüğü ise maalesef yatak odasında yaşanan. Evlenmeden önce, her gece birlikte olduğunuz kişiyle evlendikten sonra büyük anlaşmanın en önemli kurallarından birini yerine getiriyormuşçasına sevişmeye başlarsınız. Ayrıca, yeni evli çiftlerin yataktan çıkmadıkları düşüncesi de büyük bir yalana dönüşür; çünkü evlendikten sonra, haftalarca seks yapmayan birçok çift vardır! Seks grafiğindeki bu ani değişiklik evlenmeden önce ayrı yaşayan ve birbirini her an arzulayan çiftler üzerinde tam bir şok etkisi yaratır. Birlikte yaşamaya başladıktan sonra, spontane gelişen, heyecan dolu sevişmelerin yerini haftada bir ya da gün aşırı programına uygun rutin birliktelikler alır. Durumun bu hale gelmesi sizin ihmaliniz olabilir. Romantizminizi korumaya çalışmanızı öneren uzmanlar, her gün birbirinize sürpriz yaparak, iltifat ederek ve birbirinizi mutlu ederek heyecanınızı daha uzun süre ayakta tutabileceğinizi söylüyorlar. ‘Evli olmak’ demek, birbirinizi önemsememeniz ve ihmal etmeniz anlamına gelmiyor. Evlendikten sonra da yalnız geçirebileceğiniz romantik ortamlar yaratabilir ve birbirinize komplimanlar yapabilirsiniz.

Para Para Para!

En mutlu gününüzü ölümsüzleştiren o an imza atarken, para en son düşünülen şeydir. Oysa ki para evlendikten sonra, en önemli tartışmaların sebebi haline gelebilir. Çiftler arasında heyecanın tükenmesi, gizemin kaybolması finansal sebeplere de dayanır. Bu yüzden, uzmanların önerisine kulak verin ve kendinize ait olan hesabınızı ya da birikiminizi eşinizinkiyle birleştirmeye kalkmayın. Size ait bir hesabınızın olması çok önemli elbette ama bu, eşinizin ihtiyacı varken ondan paranızı esirgemeniz ya da mal varlığınızı eşinizden saklamanız anlamına gelmiyor. Elbette, eşinizle giderleriniz ve harcamalarınız ortak olmalı; ancak sizi maddi olarak güvende hissettirecek bir hesap açtırmayı ihmal etmeyin.

Umutsuzluğa Kapılmayın

Uzmanlar birçok çiftin evlendikten sonra, ilişkilerini kağıt üzerinde garantiledikleri için çok mutlu olduğunu ve bu mutluluğun kolay kolay bozulmadığını belirtiyorlar. Aşkınızı ölümsüzleştirdiğine inandığınız evliliğiniz size ve ilişkinize güven verir. Evliliğin en kritik yılı olan ilk yıl çiftler yeni evli olmanın heyecanına kapılıp her şeyi birlikte yapma ve her an beraber olabilme çabası içine girerler.Dolayısıyla bu kadar sık birlikte olmak, sorun yaratabilir. Çünkü ne kadar çok bir arada olursanız, o kadar çok tartışacak sebep bulmaya başlarsınız.

O halde, evliliğinizin uzun soluklu olmasını istiyorsanız, tartıştıktan sonra, kapıyı vurup evden çıkmaktansa, evli olduğunuz kişiye neden aşık olduğunuzu, onunla neden evlendiğinizi bir kez daha hatırlayın ve ona deli gibi aşık olduğunuz ilk günlerinizi düşünün. Ne kadar kızgın olursanız olun, bu detayları hatırladıktan sonra eşinize olan öfkeniz azalacaktır. Sakinleştikten sonra, sorunu tekrar konuşup birbirinizi anlamaya çalışın. Böylece evliliğinizin ilk yılını başarıyla atlatmış olursunuz ve diğer yıllara baştan pozitif başlarsınız.

Evliliklerinin İlk Yılını Kutlayamayan Ünlüler

Onlar, ilişkilerindeki mutluluğu evliliklerine yansıtamayan ünlüler. Hepsi birkaç ay içinde boşanmış...

Drew Barrymore ve Tom Green altı ay sonra boşandılar.

Demet Akalın ve Önder Bekensir kısa sürede boşanan çiftlerden