Hamilelik zehirlenmesi
Bebeğim ve Biz/Şenay Çelik
Hamilelikte anne adaylarının hayatını ve bebeklerinin sağlığını tehlikeye sokan durumlardan biri de hamilelik zehirlenmesi, yani Preeaklampsi! İşte, bu konuda bilinmesi gerekenler...
- Nedenleri
- Belirtileri
- Tedavi
Hamilelik zehirlenmesi
Preeklampsi nedenleri
Hamileliğin ikinci yarısından itibaren gelişen hipertansiyon, proteinüri (idrarda protein varlığı) ile beraber görülüyorsa preeklampsi olarak adlandırılır. Çoğu kez bunlara ödem (vücutta şişlik) de eşlik eder. Temelinde plasental hipoksi, yani oksijenlenme azalması yatar. Preeklampsi 32. hamilelik haftasından önce gelişmişse erken; sonra gelişmişse geç preeklampsi olarak değerlendirilir. Erken preeklampsi aynı zamanda ciddi (ağır) preeklampsi olarak da tanımlanır. Özellikle erken preeklampsinin önceden belirlenmesi ve önlenmesi, bugün tüm dünyada kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının en çok uğraştığı konuların başında gelir.
Hamilelik zehirlenmesi
Vücuda etkileri
Hamilelik zehirlenmesi, hipertansiyona bağlı olarak gelişen ve vücutta birçok organı etkileyen rahatsızlıklar ortaya çıkarabilir. Böbrek yetmezliği, görme kaybı ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma, en sık görülen sonuçlar arasında gelir. Bu durum beyni etkilediğinde, önce baş ağrısı ile başlayan sara krizi (eklampsi), sonrasında da beyin kanaması meydana gelebilir. Öldürücü sonuçlar; karaciğer yırtılması, böbrek yetmezliği, vücutta yaygın kanamalar ve beyin kanaması şeklindedir.
Hamilelik zehirlenmesi
Erken tanı önemli
Preeklampsi, sıklıkla 35 yaş üstü hamilelerde, ilk hamileliklerde, BMI (vücut/kütle endeksi) 30’un üstünde olanlarda, önceki hamileliğinde preeklampsi geçirmiş kişilerde, damar hastalığı mevcut kadınlarda ve tedaviyle hamile kalanlarda görülme oranı yüksektir. Hamileliğin 11-13. haftalarında yapılan muayenelerde, kan basıncı ölçümü basit bir işlem gibi gözükse de, ideal ölçüm oldukça belirleyici bir unsurdur. Tansiyon her iki koldan beş dakikalık bir istirahat sonrasında kalp hizasından ölçülmeli ve bir dakika sonra tekrarlanmalıdır. Sistolik ve diyastolik (büyük ve küçük) tansiyon ölçümleri toplamının yarısı 110 mmHg üzerindeyse risk oluşturur. Yine 11-13. haftalarda yapılan doppler ultrason da önemli bir belirleyici unsurdur. Son yıllarda üzerinde çalışılan biyokimyasal belirteçler de umut vermektedir.
Hamilelik zehirlenmesi
Tedavi için yakın takip şart
Preeklampsinin henüz bilinen spesifik (hastalığa özel) bir tedavisi yoktur. Çözüm; hamileliğin haftasına, hastalık belirtilerinin ciddiyetine ve bebeğin doğumdan sonra yaşayabilirliğine bağlı olarak hamileliğin sonlandırılması, yani doğumdur. Diğer tedaviler sadece belirtilerin hafifletilmesi ile zaman kazanmak amacıyla yapılmaktadır. 12. hamilelik haftasından itibaren (12-16. haftalarda) riskli grup hastalarda, düşük doz aspirin kullanımının, preeklampsinin erken gelişmesi, belirti ve bulguların hafifletilmesi aynı zamanda bebeklerde gelişme geriliğinin azaltılmasında olumlu etkileri olduğu ispatlanmıştır. Yüksek risk grubunda; beslenmesinde kalsiyum eksikliği olan hamilelere ilave kalsiyum vermek ve bunun yanında magnezyum takviyesi yapmak azımsanmayacak faydalar sağlar. Hipertansiyonu ve ödemi azaltmak ve az tuzlu, bol proteinli diyet uygulamak işe yarar. Yüksek tansiyonu kontrol altına almak için ilaç kullanımı mutlaka doktor kontrolünde olmalı ve tansiyon yakın takibe alınmalıdır.