İran'da da yaşarım New York'ta da
Sabah / Melis D.Çalapkulu
10 yıl önce ani bir kararla New York'a yerleşen ve orada üç kitap yazan gazeteci yazar Aslı E. Perker, İstanbul'a son romanı Sufle'yle döndü...
Yıl 2001. Gazeteci Aslı E. Perker'le çizer Kutlukhan Perker çifti bir gün tası tarağı toplar ve New York'a göçer. Kutlukhan Perker çok yetenekli bir çizerdir ve çok geçmeden New York Times'a çizmeye başlar. Aslı E. Perker ise bir yandan kafe işletmek, tercüme yapmak gibi işlerle uğraşırken diğer taraftan en büyük hayali olan yazarlığa adım atar. 2005'te Başkalarının Kokusu, 2009'da da Cellat Mezarlığı romanları çıkar... Yıl 2011. Dünyanın herhangi bir yerinde çalışabilme gibi bir 'lüksü' olan çift, bu kez tası tarağı toplayıp İstanbul'a döndü. Aslı Perker, dönüşünü Sufle adlı üçüncü romanıyla yaptı. Geçtiğimiz günlerde Doğan Kitap'tan çıkan Sufle, bir yemek kitabı değil, yalnızca ağırlıklı olarak mutfakta geçen bir kitap. Kitapta Paris'te yaşayan Marc'ın, New York'ta yaşayan Lilia'nın ve İstanbul'da yaşayan Ferda'nın hikayesini okuyoruz. Hiçbiri birbirini tanımıyor ama üçü de hayata tutunmak için yemek yapmayı seçiyor. Marc, çok sevgili karısının ölümünün ardından yaşama, Paris pazarlarında ve tüm malzemelerini yenilediği mutfağında dönüyor. Küçük yaşta Filipinler'den New York'a gelen Lilia, 'sıkıcı Amerikan ailesi' yaşantısından, dünya mutfaklarından yemek keşifleriyle kurtulmaya çalışıyor. Ferda ise demans hastası yatalak annesinin gazabından kaçış yolunu mutağının kapısında, ortasını çökertmemeyi başardığı suflesinin kokusunda buluyor... Aslı E. Perker'le 'macera dolu' yaşamını, kitabını ve yemek tutkusunu konuştuk.
İran'da da yaşarım New York'ta da
- Gazetecilikten yazarlığa geçiş nasıl oldu?
- Benim her zaman esas amacım yazar olmaktı. Ne kadar eskiye gittiğini şöyle anlatayım. Babamın işi nedeniyle Türkiye'de dolaşarak büyüdüm. İlkokul bir ve ikiyi de Eskişehir'de okudum. Öğretmenime de çok düşkündüm. Sonra babamın tayini çıktı, biz başka bir yere gittik. Bir gün gelip anneme 'Ben öğretmenimi çok özledim, ona mektup yazmak istiyorum,' demişim. Ben yazmışım, annem yollamış. Sonra ondan anneme bir mektup gelmiş: 'Aslı'nın belli ki edebiyata bir ilgisi var. Bu yaştaki bir çocuğun duygularını yazarak bu kadar güzel ifade etmesi sık rastlanan bir şey değil. Siz Aslı'yı bu konuda yönlendirmelisiniz,' diye. Dolayısıyla kaderim çizilmiş oldu.
YAZAR OLMAK İÇİN PARA LAZIM
- Yani yazar olabilmek için mi önce gazeteci oldunuz?
- Ortaokulda düşünmeye başladım, 'Yazarak nasıl para kazanabilirim?' diye. Hayata yazar olarak başlanamayacağının farkındaydım çünkü, Virginia Woolf'un dediği gibi yazar olacak her kadının paraya ihtiyacı var. Dolayısıyla gazeteci olmaya karar verdim ortaokulda. Ama Anadolu Lisesi'nde öğrendiğim İngilizceyi kaybetmemek için Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okumaya karar verdim. Mezun olur olmaz önce İzmir'de reklam yazarlığı işi buldum. Sonra İstanbul'a geldim. Aktüel'de çalışmaya başladım. Sonra Radikal, SABAH... O ara Kutlukhan'la evlendik. Sonra da kalktık Amerika'ya gittik.
İran'da da yaşarım New York'ta da
- O nasıl oldu?
- Kutlukhan çok yetenekliydi ve uluslararası işler yapmak istiyordu. Gittik, çizmek istediği yerlere işlerini gösterdi ve istediği her şey zamanla oldu. Benim hep istediğim zaten yurtdışına çıkıp bir müddet kalabilmekti. Amerika'da edindiğim deneyimi belki bir ömür burada kalsaydım edinemezdim. Kitapta da bunun yansımaları var. Dünya mutfağını tanıdım orada. Tayvan mutfağı, Kore mutfağı, Etiyopya mutfağı nedir bilmiyordum. Her şey otantik mi, tartışılır. Ama eğer o milliyetten bir insanla tanışıyorsan, farklı. Ben orada farklı milliyetlerden insanlara Türk yemeklerini tattırdım.
- İlk iki kitabınız daha farklıydı. Üçüncü romanda birden mutfağa girme fikri nereden çıktı?
- Aslında 10 yıl önce de bu kitap benim aklımdaydı. İlk kitabımı yazmaya başladığımda da bunu düşünmüştüm ama daha zamanı olmadığını hissetmiştim. Şimdi anlıyorum neden öyle hissettiğimi. Çünkü Paris'te de bulunmam gerekiyormuş bunun için, başka koşulların da oluşması gerekiyormuş... Paris'te ev tuttuk bu kitap için, 2007'de.
İran'da da yaşarım New York'ta da
Çizgi roman kahramanları ailemizin birer ferdi gibi
Aslı E. Perker, eşi Kutlukhan Perker'le 1999'da tanışmış. Görür görmez beğenmesine rağmen zaman onları karşılaştırıncaya kadar beklemeye karar vermiş. Tanıştıktan kısa süre sonra da evlenmişler. ''Evlendikten bir sene sonra New York'a giderken ben Kutlukhan'ı 40 yıldır tanıyormuşum gibi hissediyordum, ancak şimdi çok kısa zaman içerisinde çok büyük kararlar verildiğini anlıyorum,'' diyor. Bir yazar bir çizerli evde hayatın nasıl olduğunu sorunca, "Dışarıdan dinlenecek olsak tuhaf gelebilir, zira ikimizin de hayal ürünü olan birtakım roman ve çizgi roman kahramanlarından konuşup duruyoruz. Öyle ki ailenin birer ferdi oluyorlar, ne giyerler, ne yer ne içerler biliyoruz. Duyan olsa deli der. Hele ki çeşitli süper kahramanların çeşitli özelliklerinden konuştuğumuz zaman komik oluyor tabii. Iron Man'i bizim kadar ciddiye alan aile var mıdır bilemem.'' Kutlukhan Perker şu an New York Times'ın yanı sıra ünlü çizgi roman şirketi DC Comics'e, The Wall Street Journal gazetesi ve The Progressive dergisine de çiziyor.
İran'da da yaşarım New York'ta da
Kitaptaki tarifler gerçek
- Şaka maka tarifler de veriyorsunuz kitapta. Yapılabilir mi onlar?
- Tabii, hepsi gerçek.
- En sevdiğiniz yemek?
- Enginar yaprağı dolması. Ben bir tek bizim ailede yapıldığını gördüm. Benim anneannem de başka türlü güzel yemek yapardı. O hayattayken, son yıllarında bir teyple gittim ve yemeklerinin tarifini kaydettim.
İran'da da yaşarım New York'ta da
Fransızca bile öğrendim ben bu kitap için.
- Çok keskin geçişler yapmışsınız hep hayatta...
- Benim hayatım bir şeyi geride bırakıp yeni bir hayata başlamakla ilgili zaten. Sadece Batı'da değil, gidip İran'da da oturabilirim, gerekirse başımı kapayıp da oturabilirim. Sırf onu deneyebilmek için.
- New York'tan niye döndünüz peki?
- İnternet sayesinde artık Kutlukhan da ben de dünyanın herhangi bir yerinde işimizi yapabiliriz. Burada yaşam daha ucuz. Ayrıca ben en nihayetinde ülkemde yaşlanmak istiyorum.