İstemediği bölümde okuyan çöküyor!
Sabah Günaydın/ Esra Tüzün
Dikkat edin!
Meslek seçme arifesinde olan gençleri, zorlu bir süreç bekliyor. Prof. Dr. Gülden Güvenç, "İstediği bölüme giremeyen öğrenci anne-baba zorlamasıyla seçeceği bir okula giderse vücut direnci çöker" diyor...
Puanı istediği bölüme yetmediği için veya aile baskısıyla istemediği bölümde okumak zorunda olan gençlerin, bağışıklık sistemi zayıfladığı için hem psikolojik hem de fiziksel sorunları kartopu gibi büyüyor. Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülden Güvenç, LYS tercihleri öncesinde gençlerin üniversite seçimlerini nelere göre yapmaları gerektiği konusunda sorularımızı yanıtladı:
Sağlıkları bozulabilir
Öğrencinin puanı istediği bölüme yetmiyorsa, sadece açıkta kalmamak için tercih yapmak ileride psikolojisini nasıl etkiler? Bir kişinin işinde başarılı olabilmesi için dikkatini çalıştığı konuya vermesi, zaman ayırması, işini özenli bir biçimde yapması önem taşır. Böyle psikolojik özellikler içeren bir çalışma tarzı; kişinin uğraştığı konuya motive olmasına, bir başka deyişle severek, ilgi duyarak çalışmasına bağlıdır. Dolayısıyla, gönülsüz olduğu bir alanda okumaya gayret eden bir kişi derslerine çalışırken, ödevlerini yaparken aşırı strese girebilir. Bu da başarısının düşmesine, psikolojik, hatta fiziksel sağlığının bozulmasına yol açabilir.
İstemediği bölümde okuyan çöküyor!
Yakın bölüm seçebilir
Puanı istediği bölüme yetmiyorsa, açıkta kalmamak için neler yapılabilir?
İstediği bölüme en yakın konularda eğitim veren bir bölüme kaydolabilir. Artık disiplinler arası program sayılarının arttığı bir dünyada yaşıyoruz. Mesela; psikoloji bölümünde okumak isteyen bir öğrenci, psikolojik danışma ve rehberlik bölümüne, eğitim fakültelerine veya insan ve toplum bilimleri alanında eğitim veren bölümlere kaydolabilir. Belki, yazıldığı bölümün programını daha ilginç bulup orada devam etmeyi tercih edecektir. Notlarını yüksek tutarsa bir yıl sonra istediği bir bölüme yatay geçiş yapma imkanı da olabilecektir. Ancak, tabii ki bu tercihlerin o kişi için 'iyi' bir karar olup olmadığını zaman gösterecektir.
Kaygı ve stres artıyor
İstemediği bir bölümde okumak kişiyi nasıl etkiler?
Öğrenci istemediği bir bölümde okurken, çevresine ısınamıyor ve eğitim programı ilgisini çekmiyorsa; isteksizlik düzeyine bağlı olarak kaygı ve stresi artar. Bu da psikolojik ve fiziksel yaşamında baskı yaratarak, kişisel-sosyal sorunlarının tırmanmasına neden olabilir. Kendisi için büyük önem taşıyan bir yaşam alanında, yani eğitiminde mutsuz ise, bağışıklık sistemi zayıflayacak, hastalıklarla baş etmesi güçleşecektir. Yakınlarıyla ilişkilerinde sorunlar artacak, bunların birikmesi kartopu etkisi yaratacak, böylece psikolojik sağlığı da bozulabilecektir.
İstemediği bölümde okuyan çöküyor!
Kişilikle ilişkisi yok
Hangi kişilik yapısındaki genç, hangi mesleklerde başarılı olur ya da olamaz?
'Kişilik yapısının' ne olduğu, farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Ancak, hiçbir kuramda hangi kişilik özelliklerinin hangi mesleklere uygun olduğu konusunda bir tespit yapılmamıştır. Mesleki başarı, insan psikolojisini etkileyen biyolojik-kalıtımsal, sosyal niteliği olan çok çeşitli etkenlerin birikimine bağlıdır.
İstek başarı getirir
İstediği bir bölümü kazanan ve istediği bölümü kazanamayan iki öğrenci arasında nasıl bir fark olur? Bu ilerideki meslek hayatlarına nasıl yansır?
İstediği bölümde okuyan bir öğrenci, yaşamında onu mutsuz edecek başka nedenler yoksa kendinden daha hoşnut olacak, yaşamımızın doğal bir parçası olan stresi daha iyi yönetecek, derslerini başarmaya güdülenecektir. Böylece daha fazla çalışacak, işlerini özenli biçimde yapacak ve büyük bir olasılıkla daha başarılı olacaktır. Buna karşın, istemediği bir bölümde okumak zorunda olduğunu hisseden bir öğrenci ise sözünü ettiğim duyguların tersini yaşayacak, stresle baş edemediği zaman ise fiziksel-psikolojik sorunları artacaktır.
İstemediği bölümde okuyan çöküyor!
Sadece merak duymak yetmez
Üniversite seçmek, meslek seçmek demektir. Gençler bu tercihi yaparken neleri göz önünde bulundurmalı?
Üniversite seçmek, mutlaka meslek seçmek anlamına gelmeyebilir. Tıp okuduktan sonra ticarete atılan veya psikoloji okuduktan sonra sinemayla uğraşan kişiler vardır. Ancak, gençlerin hangi üniversiteye gideceklerine karar verirken, nelere ilgi duyduklarını bilmeleri önemli. Seçtikleri konuya yatkın olmaları da kararlarını kolaylaştırır. 'Müzik kulağı' olmayan bir kişinin, müzikle uğraşmayı istese bile başarılı olmasını beklemek pek gerçekçi olmayacaktır.
Doğrularınızı empoze etmeyin
Aileler çocuklarının tercihine karışmalı, onları yönlendirmeli mi?
Aileler, içinde yaşadığımız sosyoekonomik koşulların artan baskısı ve üniversite eğitiminin sağladığı sosyal prestijin önemi dolayısıyla çocuklarının geleceğine ilişkin artan bir endişe yaşamaktadır. Bu duyguların doğal olduğunu düşünüyorum. Ancak, kendi endişelerini çocuklarına yansıtmamaya özen göstermeleri, onlara fikir vererek yardımcı olmaları, fakat kendi doğrularını empoze etmemeleri daha iyi olacaktır. Önemli olan, çocuklarının istedikleri alanda, severek çalışmasıdır.