Katy Perry neler yapıyor?

Bir çizgi film karakterini andıran imajından pembe ve mavi postişlerini, krema kutusu şeklindeki sütyenini ve diğer aşırılıkları sıyırıp çıkarttığınızda,pop yıldızı Katy Perry’nin başka bir yönüyle karşı karşıya kalıyorsunuz: Sofistike bir femme fatale. Los Angeles’taki bir bistroda kıkırdayarak, “Bir süper kadın,” diyor. “Konu kıyafetler olduğunda çoklu kişilik bölünmesine sahibim. Ama tabii iyi anlamda,” diyor bir parti kızından şık bir kadına dönüşümüyle ilgili. “Görüntümle ilk oynamaya başladığım zamanlarda, daha çok Dita Von Teese tarzı pin-up kızı gibiydim. Ama burlesque görüntüsü çok fazla çaba ve bakım gerektiriyor. Dita gerçekten çok azimli.” 26 yaşındaki Katy, bugün eyeliner haricinde çok az makyaj yapmış, siyah saçlarını gevşek bir atkuyruğuyla toplamış ve çiçekli, korse tarzı bir Topshop üst, jean pantolon ve çok yüksek topuklu siyah stilettolar giymiş. Röportaja bir Audi Sedan’la geliyor ve uluslararası bir fenomenden çok, Santa Barbara’nın küçük bir mahallesinde büyümüş, düşük gelirli bir pederin kızı olan Katy Hudson gibi görünüyor.

Bazaar / Rose Apodaca Fotoğraflar: Alexi Lubomirski

Dünya onu, yılın en çok satan albümlerinden Teenage Dream’de yer alan California Girls şarkısıyla tanıyor. Albümün kapağında, poposunu kapatan küçük bulutun haricinde tamamen çıplak görünüyor. Birkaç ay önce İngiliz komedyen ve aktör Russell Brand’le evlenen Katy’nin 2010 yılı vukuatları arasında, göğüs dekoltesi aşırıya kaçan bir Giles Deacon elbise nedeniyle Susam Sokağı dizisinden aforoz edilmesi de var. Katy de, Brand de bu yıl fazlasıyla göz önündeydi. “Asla yavaşlamak yok, Tanrım, hayır,” diyor. “Şu an en hızlı gittiğimiz dönem!”

Siyah ve beyaz ile minimalist şıklık...

Ceket, 1.150 USD, bluz, 650 USD, ve pantolon, 450 USD, Dolce & Gbbana. Yüzük (solda), 10.600 USD, Bulgari. Platform ayakkabılar, 1.095 USD, Calvin Klein. Yüzük (sağda), Katy’e ait.

Ceket, 4.845 USD, ve etek, 1.335 USD, Chanel Cruise Saint-Tropez. Kolye, Chopard.

“Ben Rihanna’nın yaptığını yapamazdım. Lady Gaga’nın yaptığını da yapamazdım. Onlar da benim yaptığımı yapamaz.”

Katy, “Plan yapmada üzerime yoktur. Özellikle detaycı bir kadınsanız, düşünecek çok şeyiniz var demektir,” diyor içini çekerek. Düğününden önce nedimeliğini yapan ablası Angela ile yüzlerce toplantı yapmış. Ve tabii her şeyin büyük bir gizlilik içinde olması gerektiği için, Brand ile birlikte sık sık bir casus gibi gezmişler. “Restoranlara mutfaktan girip çıkıyor, sürekli şapka ve güneş gözlüğü takıyorduk!” Çift, 2009 yılında, geçen yaz vizyona giren Get Him To The Greek’deki sonradan filmden çıkarılan bir öpüşme sahnesi sayesinde tanışmış. Daha sonra, aynı yıl içinde MTV Video Müzik Ödülleri töreninde tekrar bir araya gelmişler ve Brand, yılbaşı gecesi, Hindistan’ın Jaipur kentinde, dolunayda ona evlenme teklif etmiş. İkisi ayrı dünyalara ait gibi görünseler de iyi anlaştıkları ortada. Eski bir alkolik, eroin ve seks bağımlısı olan Brand, sıkı bir biçimde partilediği geçmiş hayatından sonra, şimdilerde komedyenlik yapıyor. Çocukken tacize uğramış ve babasından uzaklaştırılmış. Bu haliyle, Katy’nin kız kardeşi ve erkek kardeşi David’le birlikte devam ettiği Hristiyan Okulu ve kampından oldukça uzak bir geçmişe sahip. “Biz Üç Silahşörler gibiyiz, hatta aslında Üç Dalkavuklar gibi.

Geçmişim konusunda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.” Artık alkolü bırakan ve spiritüel bir yolculukta olan Brand, guru Radhanath Swami ile yakın arkadaş ve sol bile- ğinde gözden kaçamayacak büyüklükte bir “Jesus” dövmesi olan Katy, bunun çok anlamlı olduğunu düşünüyor. “Her zaman Tanrı’ya inanan birini istediğimi biliyordum. ‹nsanlara ilham verecek biri, aynı zamanda iyi bir koca ve baba olabilecek bir adam,” diyor. “Hayatlarımızda farklı noktalardayız ama yine de birlikte büyümeye devam edebiliriz. Russell, insanı düşünmeye zorluyor, düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilen biri ve gerçek bir avukat. Ve tabii kesinlikle gülmek de istiyorum. Aradığım her şey onda bir arada.” Brand, Katy’nin hayatında daha şimdiden bir iz bırakmış bile: Her ikisinin de kollarının iç tarafında Sanskritçe “Go with the şow” yazılı bir dövme var. Brand’in vejetaryenliği de ayrı bir konu (14 yaşındayken et yemeyi bırakmış). “Ben maalesef hala McNuggets ve domuz salamı yiyorum. Bunlar et dünyasının şekerleri sayılır,” diyor. Çift, bu aralar iki yeni aşk yuvasını birden dekore ediyor. Bunlardan biri New York’ta, diğeri ise bisiklete binebildikleri için tercih ettikleri, Los Angeles Griffith Park yakınlarındaki vintage bir Hollywood malikanesi. Katy, şimdiden üç araba kapasiteli garajı pembeye boyamış ve bir gardırob odasına döndürmüş! “Bir stilistin rüyası gibi. Arkadaşlarım bayılıyor. Asla alışverişe çıkmaları gerekmiyor.” Brand, müstakbel eşinin listeleri zorlayan şarkılarına ilham kaynağı da oluyor. Katy, Not Like The Movies adlı baladı onu düşünerek yazmış. “Bu şarkı insanları cesaretlendirmeyi amaçlıyor. Hiç kimse en iyisinden daha azıyla yetinmemeli.” “En iyi”, Katy’nin kilisede şarkı söylerken keşfedilmesinden ve 15 yaşında Nashville’de ilk gospel albümü üzerinde çalışmaya başlamasından beri peşinde olduğu şey. İki yıl sonra Santa Barbara’dan ayrılmış ve Hollywood’a gelmiş. Goldie Hawn’ın kızı olan Kate Hudson’la karıştırılmamak için annesinin kızlık soyadını alan Katy, ilk kez 2008 yılında I Kissed a Girl hitiyle dikkatleri çekmişti. Cici kızlarının yaramaz şarkısına rağmen, anne ve baba Hudson ona fazlasıyla destek oldular, hatta Hot ‘N’ Cold şarkısının klibinde bile oynadılar. Katy, “Annem ve babam çok ilginç karakterlerdir. Kendilerine ait bir dünyaları vardır,” diyor. Katy’nin hayat hikayesindeki bu tarz paradokslar, hayranlarının da, düşmanlarının da ona sempati duymasını sağlıyor. “Ben hem iyi bir kızım, hem de değilim. ‹yi bir kızım çünkü aşka, bütünlüğe ve saygıya gerçekten inanırım. Kötü bir kızım çünkü baştan çıkarmayı severim. Avantajlarımdan birinin seksapelim olduğunu biliyorum. Ama insanları düşündürmeyi de seviyorum. Benim müziğimdeki hikayeler bunu yapıyor.

” Tıpkı Lady Gaga, Rihanna ve Fergie gibi Katy de sıradışı kıyafetlerle dolu bir gardırobu olan ve ne kadar tuhaf olursa o kadar iyi olduğunu düşünen yeni nesil pop yıldızlarından biri. Ama o, bahsi geçen bu isimlerin rakiplerinden çok kız kardeşleri olduğunu söylüyor. “Hepimiz farklı ve eşsiziz. Bu sayede hepimiz kazanıyoruz ve var olabiliyoruz. İnsanlar sadece vanilya aroması istemiyor. 31 farklı aroma istiyor.Ben Rihanna’nın yaptığını yapamazdım. Lady Gaga’nın yaptığını da yapamazdım. Onlar da benim yaptığımı yapamaz.” Onun aroması ise biraz daha ağız sulandırıcı. “Size göğüslerim ve moda arasındaki ilişkiden bahsedeyim. Bu tarz geniş göğüs dekolteli kıyafetleri giymek zor olabilir çünkü en çok kıvrımları ya da tombul üst bacakları olmayanlarda iyi dururlar. Kate Moss gibi bir vücudum yok ama vücudumla gayet gurur duyuyorum ve mutluyum.” 13 yaşındayken göğüs küçültme ameliyatı geçirmiş. “Ciddi sırt ağrılarım vardı ve biraz daha kalındım. Sonra, büyüyünce bu kiloların bir kısmı gitti ve ben de, ‘Hey, o kadar da kötü değilmiş!’ dedim.” Elmo ile yaptığı düetin abartılı dekoltesi nedeniyle Susam Sokağı’ndan kaldırılmasıyla ilgili olarak, “Tanrıya şükürler olsun ki, bir Giles Deacon giyiyordum!” diyor gülerek. “Eğer sette bir problem vardıysa, bana bunu orada söylemelilerdi. Daha başka kıyafet alternatişeri de vardı.” Katy, Saturday Night Live’da daracık kırmızı bir Elmo tişörtle skeç yaparak rövanşını aldı. fiimdilerde ise dekoltelerinin tadını çıkarıyor. “Tatlım, ben kendi gemimin kaptanıyım,” diyor tipik bir California kızı edasıyla. “Eğer eleştirmenler de bu gemiye binmek isterlerse, ne ala! Herkese yetecek kadar yer var. Katy Perry gemisi çok eğlencelidir!”