Çocuklarımın kitap sevgisi beni yazmaya itti
Bebeğim ve biz/Ümit Kireçci
Dergimizin “baba” yazarı s Ümit Kireççi’nin, çocuk edebiyatı yazarlarıyla röportajları devam ediyor. Bu defaki röportaj sadece çocukların değil gençlerin ve yetişkinlerin de beğeniyle takip ettiği ünlü çocuk edebiyatı yazarı Filiz Tosyalı...
Son dönemlerde gençliğe hitap eden kitaplar yazıyorsunuz. En çok sevdiğiniz yaşlar diye sorsam ne dersiniz?
Her yaşı ayrı seviyorum. Evde ve Ana Sınıfında Okul Öncesi-Küçük Yeteneklere Dil Etkinlikleri kitaplarını yazarken aldığım keyfin aynısını gençlik romanlarımı yazarken de alıyorum. Son zamanlarda okur yaşım da büyüdü ve yetişkinler de karıştı. Kişisel gelişimle ilgili kitaplarım sayesinde yetişkin yaşlar da bu şekilde vazgeçilmezlerim arasında.
Çocuklarımın kitap sevgisi beni yazmaya itti
Çocuklarınız sizin yazdıklarınızdan önce en çok hangi yazarı veya kitabı okumayı severdi?
Çocuklarım birçok yazar arkadaşımı okuyarak büyüdüler, şu anda bana da kitap seçme konu sunda büyük destek veriyorlar. Onların kitap okuma prensiplerine, kitap seçimlerine hayranım.
Çocuklarınızı eserlerinize davet etmeye sizi teşvik eden ne olmuştu?
Çocuklarımın yaşamları ve kitap sevgileri beni yazmaya teşvik etti. Onlara kitabı sevdirdiğim için, çocuklara yazma ihtiyacı duydum.
Kaç kitabınızda yer aldı çocuklarınız? Bundan hoşlandılar mı? Var mı bizimle paylaşmak istediğiniz anılarınız?
“Kırmızı Motosiklet” ödüllü romanım. Onu yazdığımda isimlerini kullanmamı ikisi de istemedi. Ama sonra, yazılıp bittikten sonra da çok pişman oldular, sevdiler aslında. Belki de biraz abartarak anne-babayı anlatmam hoşlarına gitmiş olablir. Onlar kendileriydi, ama ben kendi yanlışlarımızı biraz da alaya alarak anlattım. Yani bu itiraf gibi geldi onlara. Genelde bebeklik anılarını hep çok
severlerdi. Anlatmamı isterlerdi. Onların sevdiğini başka çocuklar da sevebilirdi.
Çocuklarımın kitap sevgisi beni yazmaya itti
Çocuğunuzda değişiklik oldu mu bu olaydan sonra?
Kitap ödül alınca çok sevindiler. Ellerinden gelse, lütfen ismimizi kullan diyeceklerdi. Ama bu imkansızdı... Okuyucu Güliz’i Gamze, Evren’i Emir olarak kabul etmişti. Ama benim ilk çocuk kitabım “Güliz’in Kuşu” olmasına rağmen, o kitabın üzerinde çok durmamışlardı, belki de kitap yayımlandığında onu okuyacak yaşları geçmişti. O kitap 4 yaş içindi. O zaman kızım kendini adeta genç kız gibi görüyordu, 12 yaşında olmuştu. Öykü de masal havasında olduğu için üzerlerine pek alınmadılar. Ama “Kırmızı Motosiklet” bırakın çocukları, çocuğu ilk sınıfa başlamadan her annenin okuduğu bir kitap olup, üst üste övgü alınca etkilendiler diye düşünüyorum. En son Küçük Satıcıyı yazdım, o da oğlumun yaşamıdır. Oğlum satıcı olmadı, ama Microsoft Firması’nda Asya, Afrika, Avrupa Satın Alma Müdürü oldu. Çocukları ve eşiyle Türkiye’de yaşıyor. Bu da benim şansım; şimdi torunlarımı yazabileceğim. Her zaman onlarla beraber olabiliyorum. Çağa ayak uydurmamı sağlıyorlar, anılarım zenginleşiyor.
Çocuklarımın kitap sevgisi beni yazmaya itti
Çocuklarınız kendilerini okuduklarında neler hissettiler, neler gözlemlediniz? Hiç “Aaa ben bunu yapmadım, yapmış olamam” dediler mi?
Kurgusal eklentiler yaptığınızda bunun sebebini sordular mı? “Kırmızı Motosiklet” tam benim çocuklarım, ama anne davranışlarını ya da baba davranışlarını biraz abartarak yazdım. Çevremde yaşanan olaylarla kurguyu tamamladım. Sadece eşim; “Bunları sen yaptın mı?” diye sorduğunda, öyle bilsin istedim. Bir süre, “Evet yaptım,” dedim. Çok inanmadı, ama bazı yanlışlarımı o da biliyordu. Çok rahat yazdım, çocuklarım da sevdi. Hesaplaştığımız olaylardı, yoksa o kadar sevilen kitapları yazamazdım.
Çocuklarınız veya torunlarınız yazar olmak istediler mi? Yazan var mı?
Galiba torunum olacak gibi geliyor. Oğlumun kalemi çok güçlü, bir de bloğu var. Tek okuyucusu benim galiba, ama okuyanın vazgeçemeyeceği kadar ilginç konuları seçebiliyor. “Okkalıkahve”yi okuduğunuzda bana hak vereceksiniz. Kızım da çok iyi eleştirmen, kapak eleştirilerine bayılıyorum. Kolay beğenmez. Gelinim ise çok kitap okur. Evleri kitaplarla kaplı. Mutluyum, koliye kitap doldurup yatağın altına atan çocuğum hiç yok, torunum da olmayacak.
Çocuklarımın kitap sevgisi beni yazmaya itti
Anne ve babalara anekdotları, anıları ve ilginç olayları yazmalarını önerir misiniz? Elbette herkes kitap yazamaz, ama “söz uçar yazı kalır”dan yola çıkarsak, bu tarz not almaların neler kazandıracağına inanıyorsunuz aileye?
Anne-babalar çocuklarıyla ilgili anılarını o kadar güzel ve mutlu bir şekilde anlatırlar ki, yazmaları bence çok güzel olur. Çocuklara yazmak, artık öğretmenlerin işi olmaktan çıktı. 21. yüzyılda çocuklara yazanlar yalnız öğretmenler değil. Anneler ve babalar hangi mesleği seçerlerse seçsinler kişisel gelişim konusunda çok ilerlediler, bu da çocuklarını; anlamayı ve dinlemeyi geliştirdi. Tabii bazen de çocuk erkil aileler olduk demeden geçemeyeceğim. Sadece çocuklarımızın anılarıyla yola çıkılamaz, ama çocuklarımızın yazmayı renklendireceğini söyleyebilirim. Birçok yazar kendi çocukluk anılarından da çok yararlanırlar. Birkaç kurgu öğrenilse, yazım kuralları üzerinde çalışılsa, çocuk psikolojisini de bilen bir anne-baba yazarlık için yola çıkabilir. Çağımızda yazarlık öğretilebilir ve geliştirilebilir bir uğraştır. Yazar Okulumda yeni yazar adayları yetiştirirken bu yeteneğini geliştirmek isteyen anneler ve babalar var, çok umutluyuz onlardan. Geleceğin önemli yazarları olacaklarından eminim. Kurgu, yazım kuralları, çocuk psikolojisi gibi derslerle devam eden ciddi bir çalışma içinde kitaplarını hazırlayabiliyorlar. Sekiz haftalık, onaltı saatlik deneme bir eğitimle başlayan çalışmada; başarılı olanlar yazar adayı olarak yazarlık eğitimi almaya başlıyorlar. Eğitimleri tamamlanırken kitaplarını da hazırlayabiliyorlar. İşte bu çalışma için de çocukların anılarına çok ihtiyaç duyuluyor.