Kucağınızdan inmek istemiyorsa...
Bebeğim ve Biz/Işıl Evrim Akgün
İlk adımlarını atmaya başladığı andan itibaren oradan oraya koşuşturan miniğiniz, bir anda kucağınızdan inmeyen bir kedi yavrusuna dönüştüyse, bu durumu ciddiye almalısınız! Zira, “Beni Kucağına Al Sendromu” yaşıyor olabilir.
Çocuklar için 1-2 yaş dönemi hem bebeklikten kurtuldukları hem de bağımsızlıklarını kazandıkları özel bir süreçtir. Özellikle yürümeye başlamalarıyla birlikte keşif yolculuğuna çıkmanın tadını da doyasıya yaşarlar. Fakat bu bağımsızlık sürecinde, anneleriyle aralarındaki tensel temas ve yakınlık azalmaya başladıkça bir süre sonra işin rengi de değişmeye başlayabilir. Dış dünya onlar için artık keşif alanından ziyade, korunup kollanmaları gerektiği bir alana dönüşür. Tabii bunun sonucunda da evden dışarıya adımlarını attıkları anda annelerinin bacağına yapışırlar veya kucağa alınma konusunda tutturma davranışı gösterirler. Olağan bir davranış biçimi olan ve yaklaşık 4 yaşına kadar devam edebilecek bu davranışın nedenlerini anlatan Özgür Bilge Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Serap Duygulu’nun bu süreçle ilgili ebeveynlere önerileri var.
Kucağınızdan inmek istemiyorsa...
1-2 yaşında neler yapabilir?
1-2 yaş döneminde çocuklardaki en dikkat çekici özellik, belirgin kişilik yapısı ve duygusal eğilimlerin ortaya çıkmasıdır. 1 yaşını bitirmiş bir çocuğun nelere tepki gösterdiği ya da nelerden hoşlanıp hoşlanmadığı net olarak belirginleşmiştir. Bağımsızlık evresi olarak tanımladığımız bu dönemde çocuk anneye olan bağımlılığından uzaklaşıp, kendi ayakları üzerinde durmaya başlar. Doğal olarak da çok hareketlidir. Fiziksel olarak ayakları üzerinde durabilmesi, fiziksel olgunluk göstergesidir. Bu olgunluğa bağlı olarak da kişisel açıdan bağımsızlığı gelişir. Yapabildiklerini fark edip, yeni şeyler yapmanın yollarını araştırmaya başlar, bu nedenle de çocuğun tehlikelere en açık olduğu dönemdir. Hayatının ilk yılını geride bırakan bir çocuk pek çok yönden gelişim ve değişim gösterir. Henüz net cümleler söyleyemez ama kendisine söylenen hemen hemen her şeyi anlayabilir. Eşyaların yerlerini gösterip, istediklerini belirgin olarak ifade edebilir ve 2 yaşa doğru da anlaşılır şekilde konuşmaya başlar. Gözle görünen fiziksel gelişiminin dışında çocuğun, asıl psikolojik ve sosyal gelişimi bu 1-2 yaşlarda ön plana çıkar.
Kucağınızdan inmek istemiyorsa...
Anneye ve çevreye bağlılık
1-2 yaş evresi aynı zamanda çocukların keşif dönemleridir. Keşfederken de bağımsız hareket edebiliyor olması gereken çocuk, eğer bu dönemde sürekli olarak aşırı kontrol altında kalırsa ve hareketleri kısıtlanırsa, önce çekingen, ürkek tepkiler vermeye başlayacak daha sonraysa saldırgan ve öfkeli bir tutum takınacaktır. Özellikle anneye olan aşırı bağımlılık duyguları anne ve çevre tarafından da pekiştirilirse, çocuğa kendi başına hareket etme özgürlüğü tanınmazsa, özgüveni düşük, korkak ve içe kapanık bir kişilik oluşturacaktır.
Kucağınızdan inmek istemiyorsa...
Beni Kucağına Al Sendromu
Ebeveynler, 1-2 yaş dönemindeki çocuklarının artık yürüdüğünü, elinden tutarak onu her yere götürebileceklerini düşünürken ilginç bir başka davranış biçimiyle karşılaşabilirler. O, her yere kendi başına gitmek için direnen, hızla yürüyüp koşan çocuk gitmiş yerine sürekli kucağa alınmak isteyen, mızmızlanan ve sorun çıkaran bir çocuk gelmiştir. Kapıdan dışarıya adım atıldığı andan itibaren çocuk, annesinin bacaklarına sarılarak kucakta taşınmak istemeye başlar. Bu davranışa “Beni Kucağına Al Sendromu“ denir ve her çocuk bu süreci yaşar. Genel olarak bakıldığında, bu masum bir davranıştır ve annesiyle yakınlaşmak isteyen çocuk, bu tensel teması sürekli kılmak ister. Bununla birlikte farklı nedenleri de vardır. Bilindiği gibi, çocuk dışarı çıkıldığı anda bu davranışı sergilemeye başlar. Çocuk açısından dışarısı bilinmezlerle dolu, ürkütücü ve farklı bir dünyadır. Yalnız kalabileceğinden ve annesinin onu bırakabileceğinden korkabilir. Ayrıca artık kendi başına hareket edebilen çocuğun annesine olan bağımlılığı bir ölçüde azalmıştır.
Kucağınızdan inmek istemiyorsa...
Dolayısıyla annenin çocuğa olan bağımlılığı da yerini çocuğun serbestçe hareket etmesine yönelik davranışlara bırakmıştır. Çocuk kaybettiğini düşündüğü bu ilgiyi ve yakınlığı tekrar elde etmek isteyerek bir anlamda bebekliğine geri dönüş yapmak ister. Bu davranışı gösteren çocuğa karşı anne-babaların tutumu önemlidir. Kucağa alınmak isteyen çocuğun bu isteğinin her seferinde yapılması ya da hiç yapılmaması ayrı sorunlara sebep olur. Her defasında kucağa alınan çocuk, bir süre sonra sorumluluk almaktan ve kendini ifade etmekten kaçınmaya, kendisinin yerine getirmesi gereken davranışları başkalarından beklemeye başlar. Eğer çocuk, kucağa alınmak istediği her sefer reddedilirse, özgüveni düşük, korkak, bağımsızlığını kazanamamış bir birey olur.
Kucağınızdan inmek istemiyorsa...
Dikkatini başka yöne yönlendirin
Sürekli kucağa alınmayı istemek gibi bir davranışı gösteren çocuğa karşı ebeveynler kararlı, tutarlı ve ilgili bir tutum belirlemek zorundadırlar. Unutulmamalıdır ki bu bir süreçtir ve 3.5-4 yaş civarı sona erer. Çocuk kucağa alınmasını istediğinde, küçük oyunlar yaparak çocuğun dikkatini başka yöne çekebilir ve konuyu eğlenceli bir hale getirebilirsiniz. Alışveriş sırasında küçük bir paketi taşıması için ona vermek ve yardımı olmaksızın bunu taşıyamayacağını söylemek ya da alışveriş arabasını itmesini istemek iyi bir yöntemdir. Ayrıca, “Haydi beni yakala” oyunu oynamak ve küçük adımlarla birbirini yakalamaya çalışmak, kaldırımda seksek oynamak her iki tarafı da çok eğlendirir. Dışarı çıktığınızda yolda yürürken, geçen arabaları saymak ya da renklerine göre sınıflandırmak yararlı olduğu kadar öğreticidir ve çocuğun dikkatini kucak ısrarından uzaklaştırır.