Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Bebeğim ve biz/Başak Doğru
Yıllardır aşkın ömrü tartışılıp duruyor. Kimi 3 yıl diyor, kimi 6 ay… Pek çok kişi de evliliğin aşkı öldürdüğü konusunda birleşiyor. Biz yine de umudumuzu yitirmeyelim diyoruz. İşte aşkın ömrünü uzatmak ve mutlu bir evlilik için önerilerimiz...
Karmaşık ve zordur aşk. Garip bir duygu seline kapılırsın. Zaman zaman sen sen olmaktan çıkarsın kaybetme korkusuyla… İçinde olduğun durumun bile farkına varamazsın, çünkü aşık olmuşsundur. En ufacık şey canını acıtır. Yani biraz karmaşık bir ruh hali yaratır “aşk”. Ama her şeye rağmen çok güzeldir. Kimi aşklar hüsranla biterken, kimileri evlilikle sonuçlanır. Biz de Sevgililer Günü’nün kutlandığı Şubat ayında bu konuya kayıtsız kalamadık, NP Nöropsikiyatri Hastanesi’nden Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a evlilikte aşkın ömrünü uzatmanın yollarını ve ömür boyu mutluluğun sırlarını sorduk. Ayrıca bazı anneler aşkın ömrü ve Sevgililer Günü ile ilgili düşüncelerini paylaştılar bizimle… Aşkınız hiç bitmesin!
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Aşkın ömrü
Aşkın ömrü kişilerin tutumuna göre değişir. Tek bir ölçü yoktur bu anlamda. Bazen balayında da bitebilir aşk, bazen de bir ömür boyu sürer. Bu konudaki araştırmalarda; genellikle ilk başlarda hissedilen aşkın 2 senenin ardından durgunluk dönemine ve azalmaya girdiği saptanmıştır. Ancak bitmesi söz konusu olmayabilir, tabii kişiler aşklarını doğru şekilde besleyip alevlendirebilirlerse... Aşk değişkendir, sabit değildir. Söndüğü zaman bittiği anlamına gelmez. Mangaldaki ateşe benzetebiliriz aşkı. İlgi ister. İlgi gösterildiğinde yanar, ilgisiz kalındığında ise söner. Bu yüzden doz iyi ayarlanmalıdır, üzerine çok düşüldüğünde yakar. İhtiyaç olduğu kadar aşkı dozunda tutmak önemlidir.
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Evlilik
Evlilikte kadın için romantizm ve duygusallık ön plandayken, erkete erotizm ön plandadır. Bu iki duygu psikolojik ihtiyaçları karşılar. Kadın yalnızlığını, duygusal ihtiyaçlarını gidermek için evliliği tercih ederken, erkek erotizmi birinci öncelik olarak hisseder. Nişanlılığın akabinde yapılan evliliklerde güven yoksa erkek tapuyu almış zanneder. Öyle ki kendinde sadakatsizliği hakmış gibi görür. Duygusallığı ana duygu olarak yaşayan kadında sadakat daha fazladır. Çünkü kadının duygusal önceliği vardır. Erkek, evliliğe zarar verme konusunda daha hoyratça davranabilir.
Evlilik aşkı öldürür mü?
Evlilikte güven çok önemlidir. Bir ilişki güven yoksunuysa, evlilik aşkı öldürür. Değilse tam aksidir. Evlilikte yalan söylememek de çok önemlidir. Şaka dahi olsa evli çiftlerin birbirlerine kesinlikle yalan söylememeleri gerekir. Çünkü yalan söylenen yerde güven zayıflar, güvenin azaldığı yerde ise sevgi kaybolur ve bu da korkuları beraberinde getirir. Bir bakarsınız ki ilişkinizi korkular yönetmeye başlar. Bu da evlilik bağlarını zayıflatır. Yani evlilik aşkı öldürmez, birtakım duyguları göz ardı etmediysek…
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Çocuk aşka darbe mi?
Nasıl meyve verilen ağaç sevilir, çocuk da evlilikte arzu edilen bir durumdur. Ama çocuk olmaya da bilir. Mesela meyvesiz çok güzel ağaçlar vardır. Yani çocuk olmazsa olmaz değildir. Çocuk konusunda eğer takıntılı talepleri yoksa ailenin, yani kontrol edebilecekleri, değiştirebileceği veya değiştiremeyeceği şeyleri biliyorsa çiftler yeni durumu kabullenip ona uygun neler yapılabileceğini düşünüp kendilerine yeni yol çizmelidir. Arzu ettiği şey her zaman kişinin kendi yararına olamayabilir. Çocuğun takıntı hale getirilmemesi gerekir. Taraflar çocuk olmasına sağlıklı şekilde yaklaşıyorsa, çocuğun olması ya da olmaması olumsuz etkilemez aşkı. Özellikle erkek, çocuk olunca evliliği ve eşini garantilemiş gibi hisseder, tapuyu pekiştirmiş gibi görür. Daha hoyratça davranabilir ve bu da evliliğe zarar verir.
Mutlu bir evlilik için öneriler
Mutlu bir evlilik için önemli olan karşılıklı, iyi işbirliği oluşturmaktır. Bir evlilikte sevginin, saygının, güven ve ilginin olması gerekir. Evlilik masanın bacakları gibidir. Sevgi önemlidir ama ifade edilemiyorsa kapalı bir kutu gibidir. Saygı yoksa ilişkilerde karşı tarafı incitecek şekilde davranılır. Doğruluk yoksa güven oluşmaz, ilgi yoksa bunların hiçbiri beslenemez. Bu dört ayak çok önemlidir. Bu duyguların dengeli şekilde yürütülebilmesi halinde kişilerin ömür boyu aşık olmamaları imkansız değildir. Bunu yapamadıkları için evlilikler biter. Evlilik bir projedir. Evliliğe başlamadan önce niyet sözleşmesi yapılmalıdır. Taraflar o sözleşmeye uygun davranırsa ömür boyu mutluluk elde edilir.
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Evlilikte sevgili kalma taktikleri
Mangaldaki ateş örneğini vermiştim. Bu ateşi canlı tutmayı başarabilmelidir çiftler. Genelde kişi evlendikten sonra erkek kendini işe, kadın ise ilgisini çocuklarına verir. İlgi yatırımı azalır ve bilgi transferi bozulur. İletişim, duygu ve zaman paylaşımı azalır eşler arasında. Azalınca da düşünce manasında kuşku virüsleri, evliliği kemirmeye başlar. Evlilikte ikinci aşama olan güç ve kişilik çatışmaları belirir. İlk aşama romantiklik, son aşama ise bağlılık dönemidir. Ayrıca ikinci dönemde taraflar sağlıklı ilişki kurabilirse bu dönem sorunsuz geçer ve bağlılık dönemine adım atılır. Evlilikte ben değil de “biz” duygusu üzerine hareket edebilmeli çiftler. Çünkü evlilikte iki kişilik düşünce önemlidir. Eşinin görüşlerini de dikkate almalıdır taraflar. Yani biz algısı oluşan evlilikler sağlıklı yürür. Ben algısıyla hareket edilen evliliklerse maalesef kısa sürer.
Anneler ne diyor?
Bazı annelere aşkın ömrünün ne kadar olduğunu ve Sevgililer Günü’nün kendilerine ne ifade ettiğini sorduk…
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Aslı Ertuğrul/ATV Basınla İlişkiler Sorumlusu
Aşkın diğer duygular gibi ömrü yok. Nefretin, sevginin ve özlemin ömrü olmadığı gibi… Eşimle evlendikten sonra çok daha bağlandık birbirimize. Paylaşımlarımız daha çok arttı. Duygularımız hiç değişmedi, aksine çoğaldı. Biz uzun bir flört dönemi yaşamadığımız için bu dönemi evlilikle birlikte yaşadık. Çocuk, evliliğin olmazsa olmazı, aşkın meyvesi! Sadece 14 Şubat Sevgililer Günü’nde hatırlanmak istemem, ki biz de öyle yapıyoruz. Yani hafta sonu kahvaltılarımız ve dışarıda yemek yediğimiz günler de bence Sevgililer Günü. Bu gibi şeyler bir günde alınan hediyeden daha çok mutlu ediyor insanı.
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Fatma Kayıkçı Özonur / Gıda Mühendisi
Aşkın belirli bir ömrü olduğunu düşünmüyorum, aşkın evreleri var ve aşk zamanla şekil değiştiriyor. Sevgi ve saygı var olduğu sürece beraberliklerin mutlu devam etmesi her zaman mümkün bence. Çocuk sahibi olmak ve ona iyi değerler vermeye çalışmak çok emek isteyen bir süreç. İlişkiler bu süreçten mutlaka etkileniyor. Çünkü eşinize ayırdığınız zamanlarda azalma olmaması mümkün değil. Ama gayret etmek ve dengeyi bulmak gerekiyor. Çocuğumuz olması bizi birbirimize daha çok bağladı, artık daha bir bütün olduğumuzu düşünüyorum. Sevgililer Günü’nü günlük hayatın koşuşturması içinde çiftlerin birbirlerine zaman ayırabilmeleri ve baş başa kalmaları için bir fırsat olarak düşünüyorum.
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Ayşin Karakurt Önder / Öğretmen
Aşkın süresi bence aşkın nasıl algılandığına göre değişiyor. Eğer söz konusu dünyanın iki kişilik olduğu düşünülen, ayakların yere basmaması ve mide krampları geçirmekse bu maalesef çok uzun sürmeyen bir dönem. Bu, beraberlik başladıktan bir süre sonra ister istemez bitiyor. Ancak bu durumun bitmesi aşkın bittiği anlamına gelmiyor bence. Tabii ki ilk zamanlarda yaşanan yoğun duygularla devam etmiyor ama aşk olmazsa olmazıdır bir ilişkinin. Evli olun ya da olmayın ne kadar iyi anlaşırsanız anlaşın, aşk; sevgilinizi sadece arkadaşınız gibi hissettiğiniz an bitmiş demektir. Evliliğin ve çocuk sahibi olmanın aşkın üzerinde olumsuz etkisi olduğunu düşünmüyorum. Evli olmak özveri ve anlayış gerektiriyor. Çocuk sahibi olmak muhteşem bir şey; ancak o da çok özveri ve sabır istiyor. Aşk olduğu sürece bunları içtenlikle yapıyorsunuz. Bir ilişkide aşktan eser kalmadıysa, evli ya da çocuk sahibi olmak o ilişkiyi ne kurtarır ne de yaşatır. Bizim için de evlenmemiz ve kızımızın olması aşkımızı değiştirmedi, farklılaştırdı. İlişkimize ve bize farklı zenginlikler kattı diyebilirim. Bizler zamanla nasıl olgunlaşıyorsak aşk da bizimle beraber olgunlaşıyor. Sevgililer Günü benim için hiçbir anlam ifade etmiyor. Şimdiye kadar hiç kutlamadık. Eşim de bu konuda benimle aynı fikirde. Özel günler bizim için özel olan günlerdir. Herkesin kutladığı bir günü özel bir gün olarak hissedemiyorum. Hatta o gün özellikle dışarı çıkmıyoruz. Her yerde el ele, göz göze bu günü kutlamak zorunda hisseden çiftler görmek komik geliyor bana.
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
İdil Bakkaloğlu / İstatistikçi
Aşkın bir süresinin olduğunu düşünmüyorum. Zamanla ölçülebilir bir şey değil bence aşk. Eşimle yaklaşık 6 yıldır birlikteyiz, ona ve ilişkimize karşı olan heyecanımda, coşkumda herhangi bir değişim olmadı. Aileye minicik, sevimli, hayatın anlamı olan, tabii bazen de azıcık yorucu bir bebeğin katılması var olan dengeyi ve ilişkideki ahengi etkileyebiliyor. Çünkü öncelikler bir anda değişiyor, gündem farklılaşıyor. Devamında ise günlük rutine kapılıp gidiyorsunuz. Çocuk olduktan sonra “Bundan sonra farklı mı olacak yoksa” gibi endişeleri oluyor insanın. Bu durumda karşılıklı anlayış ve paylaşım içinde olmak çok önemli. Yeni hayata adaptasyon sağlandıktan ve düzen oturduktan sonra bence ilişki ve duygular daha kuvvetli bir hal alıyor. Bence aile kavramı bebek sahibi olduktan sonra daha bir anlam kazanıyor. Sevgililer Günü bizim için bir anlam ifade etmiyor. Bence aşık olana her gün Sevgililer Günü olabilir, tanımlı olmasına gerek yok.
Mutlu aşk ve evliliğin sırları
Hatice Yavuz Okay / Endüstri Mühendisi
Düz bir yol değil bence aşk. Aşkın ömrünü uzatmak da, kısaltmak da kişilerin elinde… Kendi haline bırakılırsa çok çabuk yitip gidebilir, beslenip, büyütülürse de bir ömür sürebilir. Bir de çocuk… Dünyaya beraber getirdiğiniz, aşkınızın meyvesi, o muhteşem varlığa o kadar değer veriyorsunuz ki, aşkınıza verdiğiniz değer de buna paralel büyüyor. Bence Sevgililer Günü günlük hayatın koşuşturması içinde, özel aktiviteler yapmak için vesile oluyor.