Obez çocukların sayısı artıyor
Bebeğim ve Biz/Nil Şahin Gürhan
Hamilelik dönemi, doğum sonrası ve çocuk beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenler...
Yediklerimiz, içtiklerimiz ve yaşam şeklimiz her geçen gün farklılaşıyor. Zaman durmuyor. Yaşam, teknoloji, değişim durmuyor. Sebzeler hazır doğranmış satılıyor, meyveler presten geçirilmiş halde, ekmek ise beyazlatılmış. Her mevsim istediğimiz sebze-meyveyi bulabiliyoruz. Çocuklarımız doğal mevsim sebzelerinin, meyvelerinin zamanını bilmiyor. Ailece, birlikte oturulan, sohbet eşliğinde süregelen sağlıklı aile sofraları yok denecek kadar az artık. Oysa bu sofralar aile bireylerinin birbirini gördüğü, konuştuğu, iletişimin yüksek olduğu, psikolojik ve ruhen tatmin veren ortamlardı. Artık anneler uzun süre mutfakta yemek yaparak geçirmiyor zamanını. Pratik ve hızlı hazırlanabilen paketli yemeklerin yeri giderek artıyor soframızda. Lezzet önemli ancak, beslenmedeki sağlık ve denge hayatımızın rengini belirliyor.
Obez çocukların sayısı artıyor
Çocuklar neden obezite sorunu yaşıyor? Obezite; alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması ile başlayan ve günlerce alınan fazla enerjinin üst üste birikerek yağ halinde depo edilmesi ile gelişen kronik bir hastalıktır. Çocukların yetişkinlerden daha fazla enerjiye ihtiyacı vardır. Çocuk büyüyecek, oynayacak, gelişecektir ve bunların hepsi enerjiyle sağlanır. Eskiden; çocuk küçük, hızlı gelişsin, çabuk büyüsün, gürbüz olsun diye anneler çocuklarının aç olduğunu, doymadığını düşünerek devamlı bir şeyler yedirme telaşındaydılar. Şimdi çocuk şişman olmasın, obez olmasın diye dikkat etmeye çalışılıyor. Olabildiğince az enerji alsın isteniyor. Büyüsün kaygısından çok, obez olmasın kaygısı ön sırada. Çocuklarımız obez olmamalı. Çocukta obezite, olabilecek en son ihtimal olmalı. Bunun için aşağıdaki maddelere dikkat edilmeli:
Obez çocukların sayısı artıyor
Hareketli yaşamalı çocuklar. Onlara isteyerek, hiçbir kaygı, beklenti olmadan mecbur olduğu için değil, sevdiği için hareket imkanı sağlamalı. Koşmalı, oynamalı çocuklarımız.
Sofrada veya dışarıda “Diyetteyim, diyetim bitince istediğimi yiyebilirim” şeklinde kalıba girmeden sağlıklı beslenmek, ailesinin desteğiyle, alışkanlık olarak yerleşmeli hayatına.
Rafine ve katkı maddesi içeren yiyecek ve içecekler olabildiğince seyrek tüketilmeli.
Ailece sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenmeli. Öğrenilen sağlıklı beslenme şartları mutfağa ve yaşama adapte edilmeli.
Çocuklara sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemi anlatılmalı.
Ailede sofra düzeni ve kültürü oluşturarak, bunlara uymaya teşvik edip zamanla olumlu sonuçlar alınabilir.
Obez çocukların sayısı artıyor
Yemekleri hazırlarken, doymuş yağlar yerine sıvıyağ, özellikle de zeytinyağı kullanılabilir. Yağ ve salça kullanımı azaltılabilir.
Yemekler besin grupları yönünden dengeli menü haline getirilebilir.
Doğal gıdalar tercih edilmeli.
Asitli ve enerji içeren içecekleri ve fastfood yiyecekleri özellikle de çocuklar olabildiğince az tüketmeli.
Obez çocukların sayısı artıyor
Psikolojik destek önemli
Son yıllarda çocuklar devamlı stresli bir koşuşturma ortamında. Bu da beraberinde sağlıksız beslenme ve yeme alışkanlığı getirebiliyor. Öncelikle çocukların kilo alımına neden olan faktörleri belirlemek ve gerekli önlemleri almak gerekir. Teknolojik ve ekonomik imkanların getirdiği yeni modern yaşam insanoğlunu, özellikle çocukları hareketsiz bir yaşama mahkum etti. Öncelikle bu yeni kalıbı kırarak, yaşamın içine sağlıklı beslenmenin yanı sıra aktivite de katılmalı. Çocuğun yeteneği ve isteğine göre bir spor dalıyla uğraşması için yönlendirme ve destek verilebilir. Eğer çocuk fazla kiloluysa mutlaka onu ikna ederek bir beslenme ve diyet uzmanının yakın takibinde kilo vermesini sağlamak gerekir. İşte bu dönemde aile ve çocuğun çevresine görevler düşer. Çocuk için gerekli olan psikolojik destek verilmelidir. Onun bu mücadelesine katkıda bulunacak sağlıklı beslenme ortamı ve davranışlarına uyulmalı. Fazla kilolar çocukların psikolojilerinde olumsuzluklara neden olur. Bu durum başarısını ve çevreye uyumunu etkiler. Çok yoğun çalışan üç çocuk annesi biri olarak; “Çalışıyorum çocuğumla/çocuklarımla yeterince ilgilenemiyorum” gibi kendinizi suçlayıcı olumsuz düşüncelere girmeden, çocuklarınızla uzun ama kalitesiz zaman geçirmektense, az ama kaliteli zaman geçirmenizi öneririm.