Pucca ile Pink Freud birbirine neden girdi?
Aktüel/ Sebla Koçan
Binlerce takipçisi olan Twitter ünlüleri, geçtiğimiz yıldan beri Okuyan Us Yayınevi’nin sahibi Cem Mumcu’nun desteğiyle ilk kitaplarını yayınlıyor ve okurdan büyük ilgi görüyorlardı. “Dizüstü Edebiyat” adı verilen seriden ilk yayınlanan kitap, Twitter’ın ilk kadın fenomeni PuCCa’nın “Küçük Aptalın Büyük Dünyası” adlı kitabı oldu. Serinin ilerleyen kitaplarından biri de Pink Freud’un “Sorun Sende, Değil Bende” kitabı idi. Ne var ki, bu kitaptan sonra bir dizi olay patlak verdi. İki yazarın da takipçileri, Pink Freud’un kitabının PuCCa’nın kitabının birebir aynısı olduğunu söyleyince işler karıştı. Pink Freud önce yakın arkadaşı olduğu halde PuCCa’ya Twitter’da PuCCa’nın kadınlara hakaret ettiğini ima eden tweet’ler yazdı. Bunun üzerine PuCCa, artık bu oluşumda bulunmak istemediği gerekçesiyle Okuyan Us’la yollarını ayırdı. Peki Cem Yılmaz’ın “Küçük Aptalın Büyük Dünyası”ndan esinlenerek çekmek istediği film projesine ne oldu? Pink Freud, “Kendisinin yayınevinden ayrılmasıyla hiçbir ilgim yok, niye olduğu hakkında bir bilgim de yok” diyerek yorum yapmaktan kaçınıyor. PuCCa’nın da hem eski yakın arkadaşına, hem de Mumcu’ya çok kırgın olduğu anlaşılıyor. Peki, bugüne kadar hiç konuşmayan Cem Mumcu ve serinin diğer yazarları ne diyor?
Pucca ile Pink Freud birbirine neden girdi?
Pink Freud
(“Sorun Sende, Değil Bende”kitabının yazarı, blogger)
” Kıyaslamayı hakaret kabul ederim''
Bir röportajında Twitter’da PuCCa hakkında yazdıkları için “Ne kendisine ne başka kadınlara saygının zerresini barındırmayan bir şeyle kıyaslanmayı hakaret kabul ederim” diyen blogger, bu konuda “O bir patlama anında yazılmıştı. Her ilişki yazan yazar birbirinden örnek almıştır diye bir şey yok. Bu Twitter’da bana çok kez söylenince sinirlendim ve bunu yazdım” açıklamasını yapıyor. PuCCa’nın ayrılması konusuna ilişkin de “Kitabım birkaç ay önce çıktı, serinin yeni yazarıyım. Yayınevinden yazar attıracak gücüm olabilir mi? Neden ve niye ayrıldığı konusunda hiçbir bilgim ve fikrim yok” demişti. Pink Freud, benzer şekilde Aktüel’ün sorularına da “Daha fazla bu konuyla ismimin yan yana anılmasını istemiyorum” diyerek yanıt vermek istemedi.
Pucca ile Pink Freud birbirine neden girdi?
Pucca
(“Küçük Aptalın Büyük Dünyası” kitabının yazarı, blogger)
“Tüm haklarım yayınevinde, uzlaşmaya varamıyoruz''
Benim için yepyeni bir kapı açmıştı Dizüstü serisi. O yüzden asla yayınevi ile ilgili bir nankörlüğüm olamaz. Benden sonra kitabı çıkan bir arkadaşın yazdıkları blog yazılarım ve kitabımdaki konuların neredeyse aynıları idi. Bazı tweet’lerim bile oradaydı. Sadece kurgusu farklı ama gidişat aynı. Dört senelik biten bir ilişkinin ardından yaşanılan olaylar vs... Belki görmüşsünüzdür, okuyucunun biri bunu söylemişti, hatta birçok köşe yazarı da yazmıştı bu olayı. Bunun üzerine okuyucu tehdit edildi, küfürler, hiç alakam olmadığı halde bana yapılan hakaretler... Ben de madem bu şekilde gidecek, kendimce böyle popstar yarışması gibi, ‘yok ben yazarım, sen bilmem nesin en büyük benim’ gibi bir olayın içerisinde olacağıma, hiç olmayayım daha iyi dedim. Onun öncesinde hepimiz birbirimize destek oluyorduk, ama bu durum çok çirkindi. Film olayında ise, bütün haklarım yayınevinde. Hiçbir şekilde uzlaşmaya varamıyoruz. Hiçbir fikre sahip değilim ne yapıldığı konusunda. Kitap teklifi geldiğinde işlerin bu raddeye gelebileceğini bile düşünmemiştim, hatta ‘kitabımı bir kişi bile almayacak yayınevine çok mahçup olacağım’ diyordum. 10 senelik bir anlaşmayı imzaladım. Onun cezasını çekiyorum şimdi...
Pucca ile Pink Freud birbirine neden girdi?
Sami Hazinses
(Aras Öztürk Çolak “Piç Güveysinden Hallice” kitabının yazarı, blogger]
''İlla taraf tutmam gerekirse Pucca'yı tutarım''
PuCCa’nın ayrılması kötü oldu. PuCCa benim eski arkadaşım, hâlâ da görüşüp, gülüp eğlendiğim biri. O konuda iki taraf da hatalıydı, ama tepkiler çok sert oldu. Pink’in verdiği tepki de, PuCCa’nın ayrılması da, bunlar çok sert bana kalırsa. Kadınlar genel olarak birbirlerini çekemiyorlar nedense, bu hep böyle anlatıldı bize. Ya da biz erkekler kadınlara hep öncelik verdiğimiz için bizimle zaten bir işleri yoktur ama karşıdaki insan da kadın olunca o zaman bir rekabet söz konusu oluyor. Bu olayda taraf tutmuyorum ama ille bir taraf tutmam gerekirse PuCCa’nın tarafını tutarım diyebilirim. Şimdi bunu dedim diye Pink’i sevmediğim filan yorumlanırsa üzülürüm ona da.
Pucca ile Pink Freud birbirine neden girdi?
Ceri Levis
(Ömür Özdemir, blogger)
Sebep sadece Pink Freud değil
Vallahi ben bugüne kadar bu konuyla ilgili tek birşey söylemedim. Lakin PuCCa’nın araları limoniyken bile sosyal medyada, hatta köşesinde kitabının tanıtımını yaptığı o arkadaş kendisini bir şekillere sokup PuCCa’ya rakip olarak lanse etmeye çalıştı kendisini. Ama kitabının gidişatından gördük ki millet bunu yemedi. Herkes tarafından gereksiz saldırganlıklarıyla bilinen o arkadaşın bir hazmetme sorunu olduğu kesin. Zaten PuCCa’nın Dizüstü Edebiyat serisinden ayrılmasının nedeni sadeceo kişi değildi. Güzel günlerin ardından o oluşumda kendini iyi hissetmemesiydi.
“Her b.ku bilen adam'' da kitaptan vazgeçmişti
Twitter’ın en ünlü isimlerinden “Her B.ku Bilen Adam” da önce Dizüstü Edebiyat serisinin yazarlarından biri olacaktı. Cem Mumcu, bu proje teklifini PuCCa ile birlikte HBBA’ yada götürmüştü. HBBA kendi blogunda yazdığı “Biz Küçük Aptallar” adlı yazıda projeden çekildiğini açıklamıştı: “Yazar değildik, rockstar değildik, biz fenomen, celebrity vs. değildik. Biz sadece samimiydik. Ama bir baktık ki en ufak eleştiriye bile ‘kıskanmayın’ diyen, kitabını beğenmeyene küfür bile edebilen, oraya buraya saldıran insanlar olmuşuz. (...) kendi yazdığım ‘şey’den iyice soğur oldum.
Pucca ile Pink Freud birbirine neden girdi?
Cem Mumcu
(Okuyan Us yayınlarının sahibi, yazar, psikiyatr)
“Pucca'nın önünü tıkamam mümkün değil''
Eskiden beri yayınevleriyle çalışan yazarların çok büyük bir yanılgıları vardır. Zanneder ki yayınevleriyle sözleşmeleri vardır. Hâlbuki hiçbir yazarın yayıneviyle bağlayıcı bir sözleşmesi olamaz. Kitaplar üzerine sözleşme yapılabilir sadece. Dolayısıyla yazılmamış birşeyin üzerine herhangi bir sözleşme olmaz. Yani PuCCa’nın bundan sonra yazacağı hiçbir şeyde bağlayıcı bir şey yok ortada. Bir tek, ilk yazdığı kitapla olan sözleşmesi Okuyan Us’ta. Cem Yılmaz’dan böyle bir teklif gelip de benim reddetmem ve onun önünü tıkamam mümkün değil ki... Elimden geldiği kadar halen onunla ilgili olumlu şeyler yaratmak isterim. Emek verdiğim bir kişiydi. Beni içermeyen nedenlerle oluşan öfkeli bir hal için, benim müdahalem istendi sonra… Böyle bir şeye müdahale edemem,insanların babası ya da ağabeyi değilim. ‘Birbirinize böyle yapmayın’ dedim. Ama bu camianın hoyrat bir dili var. Twitter’a girdiğinizde insanlar birbirleriyle alay etmek, birbirlerini aşağılamak, hatta küfretmek yarışında. Edebiyat tarihimize dönüp bakarsanız özellikle kadınların hemcinsleriyle olan ilişkilerinde böyle şeyler yaşanıyor. Kültür olarak biz birbirimizi beslemeyi, büyütmeyi sevmiyoruz garip bir şekilde. Ama ben çok şaşırmıyorum. Bunlar Dizüstü Edebiyat kitaplarının doğasında var. Tabii ki üzülüyorum, önümden arkamdan hak etmediğim şeyleri duyarak yaşamak hoş değil. Ama susmaya çalışıyorum bu konuda. ‘Erkek Dedikodusu’ diye bir kitap çıkacak. Bir yaz kitabı, bu ay sonunda piyasada olacak. French Oje ile TB’nin olacak. Onların arasına kara kedi girmemesini dilerim.