İstanbul'un en romantik yerleri

Touch İstanbul/Ürün Dirier

14 Şubat sevgililer günü vesilesiyle heyecanlı aşıklar için şehr-i İstanbul’un en romantik yerlerini araştırdık. Ünlü isimlere “Sizce İstanbul’da ilan-ı aşk etmek için en güzel mekan neresidir?” ve “El ele, göz göze aşkın tadına varılacak yerler nerelerdir?” diye sorduk.

Tuluhan Tekelioğlu

(Gazeteci-Yazar)

"Tünel'deki küçük kafeler çok romantik"

İstanbul zaten genel olarak çok romantik bir şehir. Aşk yaşamak için en güzel yer Tünel olabilir, özellikle de Tünel’deki küçük kafeler. Galata, Büyükada ve tarihi yarımada da olabilir. Çünkü tüm bu yerler keşfetmeye müsaitler. El ele dolaşırken birlikte şehri keşfetmek çok güzel olur. Birlikte keşfedebilmek aşkta çok önemli bence. İstanbul’a ilk 20 yıl önce geldim. İlk aşık oluşum da aynı tarihe rastlar. Aşkı da İstanbul’u da aynı anda keşfetmeye başlamıştım. O yüzden keşif ile aşk hep yan yana durur bende.

Biricik Suden

(TV Programcısı)

“Aşkın mekanı gönüldür”

Aşkın mekanı gönlümüzden başka bir yer değildir ama bir yer söylemek gerekirse Boğaz’da denizin üzerinde bir motor veya tekne olabilir, derim.

Tan Sağtürk

(Balet)

“İstanbul’u tepeden seyretmek...”

Four Seasons Hotel. Çünkü denize nazır ve çok şık bir yer. Eşimle birlikte oldukça sık gidiyor ve çok rahat ediyoruz. Vogue Restoran da olabilir. İstanbul’u tepeden gördüğü için. Böyle bir manzara aşk ilanı için güzel bir yol olabilir.

Seray Sever

(Oyuncu)

“ Mor ışıklar ve köprü...”

Bence aşk ilanı için en güzel yer gece yarısı, mor ışıklar altında, Boğaziçi Köprüsü… Zira biz de nişan yüzüğümüzü tam gece yarısında, mor ışıklar altında köprünün üstünde taktık.

Tuğrul Tülek

(Tiyatrocu)

“Beyazıt Kulesi duyguları yükseltiyor”

Öncelikle şunu söylemek isterim ki, aşık olduğunuz kişi yanınızdaysa her yer güzeldir; ancak İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kulesi’nde aşk yaşamak müthiş bir ayrıcalık olmalı. Çünkü bence şehrin tüm tarihini ve coğrafyasını görebileceğiniz konumuyla burası insanın ruhunu ve duygularını iyice yükselten bir nokta. Hele bir de aşkınız yanınızdaysa…

Gürgen Öz

(Oyuncu)

“Ada hoş bir atmosfer olabilir”

Ada hoş bir atmosfer olabilir ama çay bahçesinde değil tabii. Tabii ilan-ı aşkı nerede yaparsanız yapın, teklifin nasıl olacağını iyi düşünmek lazım, yoksa bir manası

Eyşan Özhim

(İş Kadını-Model)

“Rejans’ın kapısı”

Artık yok ama yine de Rejans diyorum. Çok eski olduğu için romantizmi temsil ediyor bana. Kim bilir kaç aşk yaşandı ve ne hikayeler geçti orada, bunu düşünmek bile insanı duygulandırıyor. Kapısı duruyor şimdi sadece, bazen erkek arkadaşımla gidip o kapının önünde durup bakıyoruz. Umarım binayı yıkmazlar.

Engin Altan Düzyatan

(Oyuncu)

“Rumelihisarı’ndaki aşıklar mezarlığı”

Gerçekten ilan-ı aşk edecekseniz bence Kız Kulesi. Hikayesi de çok etkileyicidir. Aşıklar Mezarlığı vardır Rumelihisarı’nda. Yanında da bir park bulunur. Orası da uygun olabilir. İstanbul’a ilk geldiğimden beri biliyorum. İki tane aşığın mezarı olduğu söylenir, İstanbullular oradan geçerken onlara atfen korna çalınır. 10 yıl önce bilinen bir şeydi. Şimdi tek ben yapıyormuşum gibi geliyor.

Gamze Saraçoğlu

(Modacı)

“Bir de sessizlik varsa...”

La Maison Restoran, Fenerbahçe Parkı ve Kız Kulesi silüetinin göründüğü herhangi bir nokta bence aşık olduğun biriyle oturmak için çok romantik yerler. Özellikle geceleri Kız Kulesi silüeti ve Fenerbahçe Parkı’nda yüzünüz burun tarafına doğru dönükse, bir de sessizlik varsa harika olur.

Özlem Kotan

(Cosmopolitan Dergisi Genel Yayın Yönetmeni)

“Bağdat Caddesi ve Şaşkın Balık”

Dünyanın en romantik şehirlerinden biri aslında İstanbul. Her ne kadar içinde yaşarken kendisinden bolca yakınsak da! Öncelikle bir vapur seyahati şart. Martılara simit ikram ederek, sahlep içerek... Avrupa yakasından, Anadolu yakasına geçip, dünyanın dördüncü en güzel caddesi ilan edilen Bağdat Caddesi’nde el ele dolaşmak, kafelerinde molalar vermek, benim gibi bir Avrupa yakalı için büyük değişiklik olur. Oradan ilk kez baş başa yemek yediğimiz, Şaşkınbakkal’daki Şaşkın Balık’a gidebiliriz. En ilginç ve leziz mezelerle bu salaş balıkçıda tanışmıştım, herkese tavsiye ederim. Yemekten sonra, Beyoğlu- Asmalımescit turuna çıkılabilir. Kimi mekanlarda sevdiğimiz sanatçı veya grupların konseri varsa (örneğin Model veya Duman, Hayko Cepkin...) ne güzel, denk gelmiş oluruz... Bu yıl Sevgililer Günü salıya, yani bir iş gününe denk geliyor. Süremiz kısıtlı. İş çıkışı romantizm adına, bu romantik şehirde ne kadar çok şey yapabiliyorsak, o kadar hatıra yanımıza kar kalacaktır.

Nejla Güvenç

(Modacı)

“Karanlıkta yemek, o yüzden Senses Restoran” “Aşkın Gözü Kördür”

diyerek “Karanlıkta Yemek”i seçiyorum. Ve zifiri karanlıkta servis yapan Senses Restoran’dayım. Bir an için gözlerimi kapatıp görmediğimi düşünsem, nasıl algılardım dünyayı, çevreyi ve sevdiğim adamı… Sadece duyarak, koklayarak, dokunarak, tadarak... Hiç bilmediğim bir mekanda, tamamen gözlerim kapalı onunla yediğim yemekte, görme duygum diğer duygularıma odaklanır ve aşkı yeniden keşfetmenin heyecanını yaşarım. Muhteşem kokan yemekler servis edilirken şarabın bıraktığı tat ile büyülenirim. Karanlıkta hayal gücümle gerçeklerin buluşması gibi… Ve zifiri karanlıkta dikkatli adımlarla dans… Bence en önemli unsur güven; karanlıkta onun elini tutarak, tek kalp olarak birlikte hareket edebilmek. Onun kokusu, sıcaklığı, sesi, derinlerde saklayabileceğim ve asla unutamayacağım kadar güçlü. İşte sıra dışı bir deneyimle sevdiğim adamı böyle hissetmek isterdim Sevgililer Günü”nde. Karanlıkta bile mutlu, güvenli, eğlenceli ve tek yürek!

İpek Tuzcuoğlu

(Oyuncu)

“Les Ottomans, çünkü manzarayı onun gözlerinde seyrettim”

Les Ottomans Hotel, çünkü benim için atmosferi çok güzel ve manevi olarak da çok değerli, enerjisine çok inanıyorum. Eşimle ilk buluştuğumuz yer orasıydı. Selim, denize doğru oturuyordu ve ben tüm o İstanbul’un eşsiz manzarasını, güzelliğini onun gözlerinin yansımasından seyretmiştim…