Sağlıklı cinsellik üzerine...

Cosmopolitan/Naime Tercan

Gelişmişlik seviyesi her ne olursa olsun sağlıklı cinsellik konusu çoğu zaman ihmal ediliyor ve o zaman da tablo karmaşık bir hal alabiliyor. Dr. Ece Hattat da bu konu üzerine yaptığı akademik çalışmalarla fark yaratmaya çalışıyor.

Uzmanlık alanınızı anlatır mısınız?

Cinsel tıp; cinsel sağlığı biyolojik, psikolojik ve sosyal yönlerden inceleyen bir dal. Hem bireysel sorunlar hem de çift problemleri çalışma alanımız. Bu kapsamda cinselliği etkileyecek damarsal, sinirsel, hormonal faktörlerin yanı sıra, genel sağlığa ilişkin risk faktörlerinin ayrıca kişinin psikolojik ve sosyal yapısının incelenip özel bir tedavi planı oluşturulması esas alınıyor. Kadınlarda vajinismus, cinsel ağrı, isteksizlik, orgazm problemi, cinsel uyarılma sorunları; erkeklerde erken boşalma, sertleşme sorunu ve cinsel isteksizlik tedavileri uyguluyoruz.

Cinsel tıbbı alan olarak seçmeye sizi ne yönlendirdi?

Hem ülkemizde hem dünyada, cinsellik hâlâ bir tabu. Ancak babam Prof. Dr. Halim Hattat’ın Türkiye’de cinsel sağlıkla ilgili ilk çalışmaları Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 1980’lerde başlatan kişi olması benim avantajım oldu. Ablam İrem Hattat da Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’nin yöneticisi. 2002’den beri birliğin çalışmalarını Aile Sağlığı Araştırma Derneği bünyesinde Türkiye’de de yürütüyoruz. Cinsel sağlık hem ilişki hem de yaşam kalitesini etkiliyor. Yaşam süresi 90’lı yıllara dayandı ve artık birçok kişi uzun yıllar boyunca sağlıklı ve cinsellikten keyif alan bir yaşam istiyor. Dolayısıyla yaşlanma uzmanlığımın ardından bu konuya yöneldim.

En sık hangi sorunla karşılaşıyorsunuz?

Türkiye’de her 10 kadından 9’u cinsel hayatından mutsuz olduğunu ifade ediyor. Yine her 10 erkekten 7’si sertleşme sorunu, neredeyse her iki erkekten biri de erken boşalma sorunu yaşıyor. Üstelik doğal olarak kadının sorunu erkeği, erkeğin sorunu da kadını etkiliyor. Türkiye’de Avrupa’dan farklı olarak çok sık gördüğümüz vajinismus-cinsel ağrı ve orgazm sorunu, oldukça yoğun yaşanıyor. Erkekler ise genelde ereksiyon sorunu, erken boşalma ve isteksizlik ile başvuruyor.

Sonuç alınamayan sorunlar var mı?

Tüm cinsel sorunların tedavisi mümkün. Önemli olan utanma, çekinme yaşanmadan bir an evvel uzmana başvurulması.

Klasik bir iş gününüz nasıl geçiyor?

Aynı anda iki doktora, eğitim programları, tezler, kitap ve köşe yazarlığı, dernek yönetimi yaptığım için programım oldukça yoğun. Haftanın altı günü sabah erken saatlerden akşama kadar işte oluyorum. Tez-kitap yazdığım dönemlerde bazı günlerimi evde çalışmaya ayırıyorum.

Hattat Kliniği’nde neler yapılabilir?

Bireysel ve çiftler arasındaki cinsel veya ilişki uyuşmazlıklarını tedavi ediyoruz. Androlog, ürolog, cinsel terapi, çift terapisi ve jinekolog ekibimiz ile kişiye özel ayrıntılı tedavi protokolleri oluşturuyoruz. Kaliteli yaşlanma programları ile androlojik cinsel tedavileri birleştirerek “cinsel wellness” dediğimiz klinik programlarını da uyguluyoruz. Vajinal hislerin ölçülmesi, biofeedback ile vajinal kaslarının kuvvetlendirilmesi gibi yeni tanı ve tedavi yöntemleri de kullanıyoruz. Cinsel eğitim, cinsel terapi, çift terapisi gibi psikolojik tedaviler de sunuyoruz.

Kimler size başvurmalı?

Cinsel sorun yaşayan her kadın ve erkek bize başvurabilir. Öncelikle cinsel sorunun altında yatan faktörleri detaylarıyla inceleyip gereken tanı yöntemlerini belirliyoruz. Sorunun neden kaynaklandığını bulduğumuzda da kişiye ve çifte özel bir program oluşturuyoruz. Cinsel sağlıkta yüzde 100 fizyolojik ya da psikolojik denilen vakalar çok azdır.

Kariyerinizde “iyi ki yapmışım” dediğiniz nedir?

Kariyerim hem çok spontan hem de çok planlı gelişti. Tıp fakültesine girdiğimde bile farklı, Türkiye’de ihtiyaç duyulan ancak daha önce geliştirilmemiş bir branşta uzmanlaşmak istiyordum. Şu anda çok sevdiğim ve inandığım bir branşla uğraştığım için şanslıyım. Yaşam süresinin giderek uzadığı, her iki çiftten birinin ilk 5 yıl içinde boşandığı, her üç kişiden birinin en az bir cinsel sorun yaşadığı göz önüne alındığında doğru branşları seçtiğime inanıyorum. Tabii bol bol vakit fedakarlığında bulunduğumu söylemeliyim. Mesela düğünüme üç gün kala, günde 15-16 saat süreyle bilgisayarda yazı yazıyordum!

Bir kadın olarak yoğun iş hayatında nasıl giyiniyor, ne gibi pratik yöntemler kullanıyorsunuz?

Benim önümde bu konuda annem önemli bir rol model oldu. Kendisi hem önemli bir bilim kadını ve hoca olarak uzun yıllar çok yoğun çalışan, araştırmalar yapan, hem de kişisel bakım ve görünüşüyle beğeni toplayan bir doktordur. Açıkçası onun makyajsız veya giyimsiz halde kliniğe, hastaneye gittiğini bir kez dahi görmedim. Bu nedenle ben de elimden geldiğince bu konuda özenli davranıyorum. Londra’da ilk çalışmaya başladığım gün, hocam hastalar olumsuz etkileniyor diye önlük giymememi istemişti. Bu bende alışkanlık oldu. Gün içinde pratik elbiseler, babetler, rahat üniformalar tercihim. Hayatımda ilk defa evim ve işim çok yakın, dolayısıyla gün içinde bir kriz yaşandığında eve uğramam çok kolay oluyor.

Şu sıralar en çok neyle zaman geçiriyorsunuz?

Şu anda babamla ortak hazırladığımız erkek cinselliği kitabımızın ikinci ayağı olan kadın cinselliği kitabını hazırlıyorum. Kadın ve erkekte cinsel ağrı ve anksiyete için yeni teknolojiler getiriyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’ne üçüncü tez hazırlığım devam ediyor. Hem Aile Sağlığı Araştırma Derneği, hem de Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’ne ablamla projeler hazırlıyorum. Gelecek sene dünyada ilk defa düzenlenecek cinsel tıp sınavlarına girmeye hak kazanan ilk Türk hekim oldum. Bir yandan da eşim, ailem ve dostlarımla bol vakit geçirmeye gayret ediyorum çünkü bu dönem Türkiye’deyim.

Saat 10:00 hasta protokolleri inceleniyor.

Saat 14:00 günü kitaplar arasında geçiyor.

Saat 16:30 hastalarıyla diyolog kurmak onun için önemli.