Zamanı besinlerle durdurun
Cosmopolitan
Tıp bilimi yüzyıllardır insanlığa ölümsüzlüğün ilacını hediye etmek için uğraşadursun, beslenme bilimine göre işin kaynağı doğada.
Yaban Mersini
Çok güçlü antioksidan içeriğiyle yaban mersini ve benzeri küçük tanecikli meyveler özellikle beyin fonksiyonlarının korunmasında etkili. Yapılan çok önemli araştırmalarda bu meyvenin beyin damarlarında hasara yol açarak hafıza kayıplarına hatta Alzheimer hastalığına sebep olan hasarların oluşumuna yol açan kronik inflamasyonun ortadan kaldırılmasında çok etkili olduğunu ortaya çıkarmış. Kronik inflamasyon durumu aslında sadece Alzheimer değil vücudu yaşlanmaya götüren kalp damar hastalıkları, kanser ve iltihabik hastalıkların sebebidir. Bu durumda yaban mersini, aslında tüm vücuttaki antiaging savaşının en önemli savaş neferlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Bu güzel meyvenin tam bir C vitamini deposu olması ve bunun sonucunda cildi gençleştirici etkilerinin olması da bonusudur. O zaman işe giderken ceplerinize yaban mersini doldurup çocukluğunuza geri dönerek anılarınızı tazelemek elinizde…
Zamanı besinlerle durdurun
Yeşil Yapraklı Sebzeler
Şahin bakışlarınızdaki anlamı ve derinliği korumak istiyorsanız ıspanak yemeğe devam! Belki de Temel Reis’in gücünün sırrı kaslarında değil, keskin gözleri sayesinde kendine yaklaşan Kabasakal’ı kilometrelerce uzaktan görüp önlemini alabilmesindedir. Yeşil yapraklı sebzeler, özellikle gözleri zararlı ultraviyole ışınlardan koruyan başlıca bitkisel pigmentler olan lutein ve ksantinin ana kaynağıdırlar. Bu durum onları her daim sofralarımızda bulundurmamız için en geçerli sebeplerden biridir. Ayrıca bu yapraklar kemik kaybı ve kırıklarını engelleyip, yara iyileşmesini hızlandıran K vitaminin de en önemli kaynaklarıdır.
Zamanı besinlerle durdurun
Avokado
İçeriğinde yoğun E, C vitamini ve ciltle dost yağ asidi içeriği ile avokado, hem doyurucu hem de gençleştirici bir antiaging ajanı olarak sepetimizde yer almaya hak kazanıyor. Cildinizde oluşabilecek ince çizgilerden tutun da yumuşaklığına kadar her açıdan sizi destekleyecek hem de diğer tüm antioksidanlar gibi serbest radikallerle savaşarak olası hastalık risklerini düşürecektir. İlginçtir ki bu çekici meyvenin içinde sindirimi kolaylaştırıcı bazı öğeler de bulunur. Salataların üzerine küp küp doğrayarak tüketmeyi ya da çorbalarınıza eklemeyi deneyebilirsiniz.
Zamanı besinlerle durdurun
Et, Süt ve Yumurta
40 yaş sonrası her yıl kas kütlenizin ortalama yüzde 1’ini kaybettiğinizi biliyor muydunuz? Bu durum yavaşlayan bir metabolizma ve çok daha kolay alınan kilolar olarak ortaya çıkar. Peki, önlemek mümkün müdür? Elbette, kas kaybını önlemek ve metabolizma hızınızın düşmesini önlemek için anahtar kelimeniz protein olacaktır. Ancak bu proteini yağsız kırmızı et, hindi, balık ve özellikle kalsiyum ve fosfordan da çok zengin olan az yağlı süt ürünlerinden almanız en uygun seçeneklerinizdir. Yapılan araştırmalar yeteri kadar protein almayan bireylerde kalsiyumun kemik yoğunluğunu tek başına korumak için yeterli olmadığını ortaya çıkarmış. Tüm protein kaynaklarından alacağınız kaliteli proteini ihmal edip hem kemik hem de kas sağlığınızı tehlikeye atmayın, yaşlılığı erteleyin derim.
Zamanı besinlerle durdurun
Balık
“Omega 3” isimli, vücut tarafında yapılamayan ve dışarıdan alınması mecburi olan yağ asidinin en önemli kaynağının özellikle yağlı balıklar olduğunu sağır sultan bile duydu artık. “Bunun yaşlılıkla ne alakası var” demeyin, bu yağ asidi tüm hastalıkların kaynağı olan doku inflamasyonunun önlenmesinde vücudumuzun en önemli desteklerinden biridir. Artık birçok hastalıkta omega 3 yağ asidi takviyesi tedavi protokollerine girmiştir bile. Özellikle beyin fonksiyonlarının sağlıklı korunabilmesi ve olası psikolojik ataklara karşı balığı, sofralarınızdan eksik etmemeniz çok önemli. Ancak balığa hiç tahammül edemeyenler için de doğamızın alternatifi mevcut tabii ki; keten tohumu ve özellikle ceviz de balık kadar olmasa de etkili bitkisel omega 3 kaynaklarındandır.
Zamanı besinlerle durdurun
Kırmızı Şarap
Hemen sevinmeyin günde en fazla bir kadeh, daha fazla değil. Özellikle üzümde bulunan resveratrol dünya üzerindeki en güçlü inflamasyon baskılayıcı ve damar dostu ajanlardan biri olarak kabul ediliyor. Yapılan çalışmalarda resveratrolün özellikle beyin ve kalpteki hücre ölümlerini etkilediği ortaya çıkmış. Ancak ölümsüzlüğün ilacı diye aşırı miktarda alkol tüketiminin de beyinde tam tersi etki gösterdiği unutulmamalı tabii!
Zamanı besinlerle durdurun
Çay
Ama maalesef tavşankanı siyah çay değil. Yeşil, beyaz, oolong çayların antioksidan etki gösteren polifenollerden siyah çaya göre çok daha zengin olduğu ortaya çıkmış. Metabolizma hızlandırıcı ve kanser dahil birçok kronik hastalığa karşı net bir şekilde ispatlanmış koruyucu, tedaviyi destekleyici etkileri de cabası. Tamam canım, hiç siyah çay içmeden de olmaz ama ara öğünleri birkaç yeşil veya beyaz çay ile zenginleştirmeyi deneyin.
Zamanı besinlerle durdurun
Greyfurt
Bu güzel meyve, “likopen” adı verilen sebzelere kırmızı rengi veren çok önemli bir karotenoidlerden biri olan bitkisel kimyasal yönünden çok zengindir. Likopen ise dahil olduğunu karotenoid grubunda en fazla antioksidan etkiye sahip yani hücre hasarını en fazla azaltma özelliği olan bitkisel kimyasal olarak bilinir. Pembe ve kırmızı greyfurtlar beyazlara göre yaklaşık 50 kat fazla karotenoid içerir. Greyfurtun ve diğer turunçgillerin yapısındaki “naringenin” adı verilen bir flavonoidin ise DNA hasarlarını onararak yine kanser ilerlemesini durdurduğu da biliniyor. Greyfurt ayrıca karaciğerdeki detoksifikasyon yapan enzimleri uyararak vücudu temizleyici etki gösterir; bu özelliği de onu detoks programlarının vazgeçilmez bir parçası haline getirir. Yarım pembe greyfurt ve bir kase yoğurt ile yapılan ara öğünler hem günü hem de hayatı kurtarır.