Yatakta iyi kadın kimdir?

Cosmopolitan/Işık Cansu Canayak

Erkeklerin aklında kalan iyi seksin şifrelerini kırdık. Sorduk soruşturduk, okuduk araştırdık. Bilmiyorsak da öğrenmemiz gerekiyor artık dedik ve “yatakta iyi olma halinin” altın kurallarını yazdık...

Seks, ne hep mutlu sonla biten bir masal ne de bir görev. Seks, sadece içgüdüden, üreme isteğinden gelen bir dürtü de değil; bir oyun alanı, bir macera. Üzerinde çok konuşuldu, çok şey söylendi. Ama tüm yazılar ve öneriler, sonunda aynı yere dönüp geldi. Tıpkı bu yazıda da olduğu gibi: Seks, ayıp değil. Sözlü iletişimin de mutlaka eşlik etmesi gereken vücutlar arası özel bir iletişim biçimi. Kadın veya erkek, fark etmiyor; “yatakta iyi olmanın” yolu; kişinin kendisi kadar karşısındaki kişiyi de tatmin etmesinden geçiyor. Çünkü her iki taraf da seksi, zevk almak kadar zevk vermek için yapıyor. Şöyle düşünün: Bir arkadaşınıza, çok işine yarayacağını bildiğiniz bir hediye veriyorsunuz. Bunu sadece onu mutlu etmek için mi yapıyorsunuz yoksa onun mutluluğunun size kendinizi daha tatlı biri gibi hissettirmesinin de bunda payı var mı? Böyledir.Herkes sevdiği kişileri mutlu ederken; aslında en çok kendini sevindirir. İşte iyi bir seks oyununun altında yatan felsefe budur.

Mini etekleri, Adriana Lima’ları çıkarın aklınızdan

“Yatakta iyi olmak” diye bir efsane var. Şanı almış yürüyor! Arada kafamız karışıyor, şevkimiz kırılıyor. “Adriana Lima mı olmamız gerekiyor çok iyi hatırlanan kadın olmamız için” diye panikliyoruz. “Elimde bir kırbaçla, Zeyna gibi dolaşmam mı lazım etrafta” diyor, ürküyoruz. “Sıkıcı olmamak için her istediğini yapmam mı lazım” diyor; küsüyoruz. Ve inanın bize, Ruthers Üniversitesi Antropoloji eğitmeni Doçent Helen Fisher’ın da (Aynı zamanda Why We Love-Neden Seviyoruz kitabının yazarı) söylediği gibi; mini etek+ Louboutin kombinasyonuyla gezen feminen kadınlar, ille de yatakta en iyi olanlar değiller. Verdikleri mesaj, ilgi istediklerini gösteriyor sadece ama muhteşem seviştikleri anlamına gelmiyor. Biz değil; erkekler söylüyor bunu. Mesela Marilyn Monroe, dünyanın belki de gelmiş geçmiş en çok arzulanan kadını. Ama kendi açıklamalarından da anlaşıldığı gibi, seksi oldukça hüzünlü bir deneyim olarak yaşamıştır hep. Bunun da birlikte olduğu erkekleri hayrete düşüren bir şey olduğu da bilinir. Yani yatakta iyi olma halinin, dişi giyinmekle/ davranmakla ilgisi yok!

Erkeklerin kilit sorusu: ona ne kadar Zevk Verdim?

İstediğiniz tüm kaynaklara bakabilirsiniz. Detaylar değişse de; “yatakta iyi kadın, nasıl bir kadındır” sorusuna verilen yanıtların özü hiç değişmiyor. Hiçbir erkek “En büyük göğüslü, en ince belli kadın, en iyi seks yapandır” demedi, demiyor. Dediyse de öyle bir erkek zaten bizim ilgi alanımızda değil. Eh, artık bizim de anlamamız gerekiyor demek ki. Bu bir nevi anayasa gibi. Bir erkek, bir kadının sekste iyi olup olmadığını anlamak için kendine şunu soruyor: “Onunla sevişmekten ne kadar zevk aldım? Bu seks bende ne kadar yer etti?” Erkeklerin orgazm olması çok matah bir şey değil, biliyorsunuz. Dolayısıyla bir erkek, genelde seksten aldığı zevki orgazmla ölçmüyor. Aklında o sevişmedeki diğer hisler kalıyor. Kadın kendine kadar güvenliydi? Sevişirken ona neler fısıldadı? Birlikte çok mu güldüler seks sırasında? Esprili miydi? Ve bir diğer kilit soru...Kadın ona kendisini “erkek” gibi hissettirdi mi? Ne kadar hissettirdi? En basitinden, bir erkekten duvarınıza çivi çakmasını veya en üst raftan bir şey almasını isteyin boyunuz yetişmediği için. Erir biter. Hemen anlarsınız ifadesinden. Faydalı olmuştur, başarmıştır. Erkek demek “koca bebek” demek, biliyorsunuz. Sekste de aynı kural geçerli. Ona size ne kadar zevk verdiğini, onun sayesinde ne kadar şahane bir deneyim yaşadığınızı hissettirmeniz gerek... Bunun için de, evet, istek ve iletişim şart! O halde, “Yatakta İyi Kadın Anayasası”nı yazmaya buradan başlayalım.

İstek...

“Bir kadının seksi erkeğin tekelindeki bir hadise gibi görüp; her şeyi bize bırakması kadar libido öldürücü bir şey yoktur” diyor sorduğumuz erkeklerden biri. “Eğer seks yapmayı bizim istediğimiz kadar istemiyorsa; o seks vasat olacaktır. Bir kadın arzu dolu olmalı. Onun da canının seks çekebileceği gerçeğiyle barışmalı ve hissetirmeli. Bizden önce kendisi için sevişmeli!” Yani şu koca dünyada olmak isteyeceğiniz başka hiçbir yer yokmuş gibi olmalı; sevişirken. O da bunu bilmeli. Erkekler istekli olmamızı çok önemsiyorlar çünkü...İstekli kadın, yeni şeyler denemeye de açık oluyor. Ne istediğini ve bunu nasıl istediğini söylemede de daha becerikli... Tutku da zaten istekten doğuyor. Anlayacağınız, bundan sonraki maddelerin gerçekleşebilmesi için, temel yakıt: İstek veya arzu. O varsa hepsi var; o yoksa gerisi yalan.

Özgüven...

Evet, isteğiniz var. Hayır, Adriana Lima olmamıza gerek yok. Hayır, matemde değiliz, ışıkları yakabilirsiniz! Evet, karşımızdaki erkek de belki baklava kaslı bir karnı olsun isterdi ama yok ve biz onu hâlâ arzuluyoruz. Hiç umrumuzda değil.Onun da değil. “Fiziğinize dikkat etmeyin, kendinizi salın gitsin” demiyoruz elbette. Tabii ki bakımlı olacağız, özen göstereceğiz. Ama 90-60-90 olmak diye bir şey yok artık. Erkekler buna bakmıyor. Kusurlarımızla sahiden barışmamız gerekiyor. Komplekslere yer yok yatakta! Onlar kız arkadaşlarımızla konuşulacak mevzular. Basit düşünün: Adamın karşısında çıplak ve sevişmeye istek duyan bir kadın var. Bundan daha tahrik edici bir şey olabilir mi onlar için? Siz şahane bir vücudunuz varmışçasına özgüvenli ve rahat davranırsanız; o da “öyle diyorsa, öyledir” diyecek ve kusur aramayacak. Algıda seçicilik yani! Adama, “ille de beğenmediğim yerlerime bak” demek gibi oluyor belli bölgelerimizi saklamak ya da ondan ışıkları kapatmasını istemek. Bu durumda o da ister istemez negatifi arıyor. Arayınca da buluyor. Eğer yine de rahat hissedemeyecek gibiyseniz; size kendinizi bir filmin içinde hayal etmenizi tavsiye ediyoruz! Diyelim ki bu yaşadığınız bir film karesi. Siz Kate Hudson’sınız. O da Adam Sandler. Ve bunların hepsi bir oyun. Böyle düşününce her şey bir anda o kadar hafifliyor ki... Olması gerektiği gibi! Seksi iç çamaşırı fantazisinin altında yatan gerçek de burada ortaya çıkıyor. (Leopar desenli jartiyer fanatiği ve türevi erkekleri buraya dahil etmiyoruz...) Genelde erkeklerin seksi iç çamaşırlarına bayıldıklarını biliyoruz ama bu ille de o çamaşırlar vücudumuzu muhteşem gösterdiğinden değil. Biz kadınlar onların içinde kendimizi çok daha seksi hissettiğimiz için. O halimizle tavrımız, bakışlarımız ve hatta konuşmamız bile değiştiği için! Erkeklerin aklını alan da bu. Satenmiş, ipekmiş, leoparmış, pitonmuş... Bunlar sadece detay.

Hareket-bereket...

Yazının başında da söylediğimiz gibi; seks, zevkli bir oyun. Ve her oyun gibi en az iki kişinin “sahiden” katılmasıyla oynanıyor. Ruhsuz ve mutsuz şekilde, “bitse de gitsek” tadında yatakta öyle uzanmak, takdir edersiniz ki ne sizin ne de onun için unutulmaz bir sevişme oluyor... Hareket şart! Hareket bereketi getiriyor. Erkeklerin en şikayetçi olduğu konulardan biri, kadınların seksi çok kolay bir şekilde rutine bindirmesi. Heyecan ve değişiklik isteyen tarafın hep erkekler olduğu düşünülüyor. Oysa farklı pozisyonlar denemekten korkmayan, okuduğu yeni bir şeyi uygulamayı öneren, her pozisyonda orgazm olmayı beklemeden sadece süreçten zevk almasını bilen oyunbaz kadın; erkeğin aklını başından alıyor. Bir yolculuk gibi, varılan yerden değil, süreçten zevk almayı bilmek çok önemli... Kımıldayın. Deneyin. Ruhsal ve fiziksel olarak sizi rahatsız etmeyen şeyleri denemekten çekinmeyin. (Bu bir film karesi. Siz de Jennifer Aniston’sınız diyelim ki ne fark eder?)

İletişim...

Soruyu sorduğum erkek, bana çok basit bir soruyla karşılık veriyor: “Neden anlamıyorsunuz? Eğer bir kadın bize nelerden zevk aldığını ve ne yapmamız gerektiğini söylemezse... Kelimelerden de vazgeçtim; seks sırasında çıkardığı seslerle de bizi yönlendirmezse... Söyler misiniz, biz ona nasıl zevk vereceğimizi nereden bileceğiz?” Haklı. Sorun. Söyleyin. Söylemek zor geliyorsa beden dilinizle ve nefes ritminizle onu yönlendirin. Asla numara ya da -mış gibi yapmayın! Hoşlanmadığınız bir şeyi size yapmasına izin vermeyeceğiniz gibi; zevk aldığınız şeyleri yapması konusunda onu teşvik edin... Erkekler, onlara kendilerini erkek gibi hissettiren kadınlara bayılırlar.

Eğlence...

En önemli konulardan biri... Diyoruz hep; seks bir oyun. Ve oyunlar eğlencelidir; değil mi? Asık suratlı bir şey olmamalı sevişmek. Spontanlık, maceraperestlik, şımarıklık... Bunların hepsi birer artı değer, konu seks ise! Eğlenceli bir kadın olmak önemli... Çünkü bu, kendinizle barışık olduğunuzu gösterir. Role-play oyunlar oynamak, saçmalayınca kahkahayı basmak, bir seks oyuncakları mağazasından birlikte seçtiğiniz oyuncakları oyununuza dahil etmek (ille de çok çılgın olmalarına gerek yok), farklı mekanlarda seks yapmak ya da en azından canınızın seks istediğini dile getirmek gibi şeyler, ilişkide “rollercoaster etkisi” yaratır. Ve kimse bundan sıkılamaz! Sı-kı-la-maz! Sıkmayan kadın ise her daim çekicidir. Erkeklerin çoğu, iş yaşamında yaratıcı olan kadınların, söz konusu yatak olunca sıradanlaşmasından şikayet ediyor. Eğlenceye sanki gerek yokmuş gibi. Oysa durum tam tersi! * Yazarın diğer yazıları için busekildeydi. com adresine tıklayabilirsiniz.