Çağlar Ertuğrul

 Elif Öksüz                            Fotoğraflar:Fatih Metin Demirkol/Cosmopolitan

Siz onu televizyonlarda yeni yeni izlemeye başlamış olsanız da, aslında biz onu uzun zaman önce keşfettik. Diğer her konuda olduğu gibi, başrolünde olduğu ve geçtiğimiz ay vizyona giren Dağ filminin haberi de biz gazetecilerin eline çok önceden ulaşmıştı. Çağlar Ertuğrul ismini Google’da arattığımızda karşılaştığımız çarpıcı fotoğrafları nedeniyle bir an önce kendisiyle fotoğraf çekimi ve röportaj yapmaya karar verdik. Ünlü Hollywood yıldızı Jake Gyllenhaal ile olan benzerliği ise yeni yeni oluşmaya başlayan hayran kitlesi gibi bizim de gözümüzden kaçmadı. Ayrıca Mahsun Kırmızıgül gibi projelerinde genç yeteneklere yer veren bir ismin yeni dizisinde önemli bir role sahip olması fazlasıyla ilgimizi çekti. 

Ertuğrul, çekimde yaptığı esprilerle aslında ne kadar cana yakın olduğunu bize gösterdi. Kendisini duvara monte edilmiş bir merdivenle çatı katına çıkardığımızda, deli gibi esen rüzgara rağmen en güzel pozu yakalamak adına elinden ne gelirse yaptı. 

Hatta açık renkli olduğundan dolayı hassas göz yapısına sahip olması, rüzgarlı havada onu epey zorladı. Zaman zaman gözlerinin dolmasından dolayı çekime ara verdiğimizde, bunun dizi setinde de sorun teşkil ettiğinden bahsetti. Yani Benim İçin Üzülme’nin görsel yönetmeni de, fotoğrafçımız gibi bazı sahneleri çekmek için gözlerinin düzelmesini bekliyormuş meğer.

Daha önce Digiturk, Turkcell ve Rocco sakız markasının reklam filmlerinde izlediğimiz Çağlar Ertuğrul’un yıldızının parlamaya başladığı kesin. Onu yakaladığımız anda sorularımızla sıkıştırmak ise bizim işimiz.

Sizi uzaktan görenler biraz mesafeli olduğunuzu düşünebilir ama aslında konuşkansınız. Bu bir çeşit kalkan mı?

Samimi insanlarla karşılaşınca konuşkan olurum. Onun dışında mesafeli biri olduğumu söylerler. En yakın olduğum insanlar, ailem dahil çoğu kez ne hissettiğimi kestiremez. Ben İzmir Karşıyakalıyım ve herkese hak ettiği saygıyı gösteririm.Yani sadece olunması gerektiği kadar samimi olurum.

Kadınlara da böyle mesafeli mi yaklaşıyorsunuz? Yani tanışmak konusunda ilk adımı atmayacak bir erkekmişsiniz gibi...

Aslında ilk adımı atarım ama ikinciyi karşı tarafa bırakırım.Sonuçta eşi her zaman kadın seçer.Zaten Türkiye'de kadın olmak zor.Ben de onların canını daha fazla sıkacak davranışlarda bulunmam.

Twitter’da çok fazla kadın sizin Jake Gyllenhaal ile benzerliğinizden bahsediyor. Biz de ekip olarak sizi ilk gördüğümüzde aynı benzetmeyi yapmıştık. Bu benzetme hoşunuza gidiyor mu, yoksa sıkıldınız mı?

Dışarıdan gördüğüm kadarıyla kendisi çok sempatik. O yüzden benzetilmek hoşuma gitmiyor diyemem. Ama tabii sadece tip olarak benziyoruz. Umarım onun gibi başarılı bir oyuncu da olurum.

Gyllenhaal, Brokeback Dağı filminde gay bir kovboyu canlandırarak zamanında sıkı bir gündem yaratmıştı. Gay bir erkeği canlandırmanız teklif edilse ne yaparsınız?

Bence önemli olan hikayenin genelinin etkileyici olması. Yoksa oyunculuğunu çok beğendiğim Sean Penn de hem ağır abi (Gizemli Nehir) hem de eşcinsel bir karakteri (Milk) başarıyla oynamış ve iki Oscar kazanmıştı. Aslında bir karakterin gücü, onu canlandırmak isteyip istememenizi her şeyden daha çok etkilemeli.

Oyunculuk adına “asla yapmam” dediğiniz bir şey var mı?

Hikayenin neye hizmet ettiğine bakarım. Örnek olarak, ırkçılık ve nefret propagandası yapılan bir projede yer almam.

Anladığımız kadarıyla uzun zamandır oyunculukla haşır neşirsiniz. Ama makine mühendisliği okumuşsunuz. Bu tercihin sebebi nedir?

Tamamen ÖSS puanıma göre yaptım tercihimi. Bilimle ve teknolojiyle çok ilgiliydim ama bu meslekle alakalı çok bilgili değildim. Lise öğrencileri için yeterli danışmanlık yapılmıyor. Zaten eğitim sistemimiz de ezbere dayalı, yeteneği ve yaratıcılığı öldüren bir anlayışla yürütülüyor. Üniversite de zaten, öğrencinin tamamen kendi kendini geliştirmesine destek olan bir kurum. Ama makine mühendisliği okuduğum için çok memnunum.

Hatta yeni mezun oldunuz sanırım. Bu işi yapmayı düşünüyor musunuz?

Hayalimde bir gün yönetmen olmak var; kendi filmimi çekmek istiyorum. Şu an tüm dikkatim oyunculukta.

Basketbol, tenis, futbol ve voleybol oynuyorsunuz. Sizin için “çok yönlü bir erkek” diyebilir miyiz?

Sporu ve aktif yaşamayı çok severim. Onun dışında yemek, ev işi vs. de yaparım. Kadınlar zaten yapıyor ama bence her erkek de kendine bakabilmeli, yalnız kaldığında başkasına muhtaç olmamalı, aileler de oğullarını böyle yetiştirmeli.

Dizi teklifi size nasıl geldi?

Erzurum’da Dağ filminin çekimlerindeyken ajansımdan mesaj geldi ve yeni bir proje için düşünüldüğümü öğrendim. Pek umudum yoktu ama yapımcımız Murat Tokat ve Ceren Aslan bana inandılar, buralara kadar geldik.

Diğer yandan da vizyonda başrolde oynadığınız Dağ filminde bir askeri canlandırıyorsunuz. Askerlik yapmadığınız halde, bir askerin yaşayabileceği her türlü zorluğu filmde yaşadınız. Şimdi askerlikten ürküyor musunuz yoksa bilinçlendiğiniz için daha rahat mısınız?

Filmi çekerken doğa ve coğrafi şartlar yüzünden çok zorlandık. Her gün bu şartlarda vatani görevini yapan askerlerimiz, polislerimiz var. Korkmuyorum diyemem. Ne askere gidenlerin ne de yakınlarının içlerinin hiçbir zaman rahat olmayacağını düşünüyorum.

Dizi Artvin’de çekildiği için haftanın çoğu günü oradasınız. Sizce bu bir ilişkiyi zorlaştırır mı yoksa pekiştirir mi?

Uzun mesafeli ilişkiler zordur ve karşılıklı özveri gerektirir. Pekiştirdiği durumlar ancak buluşunca ortaya çıkar.

En uzun ilişkiniz ne kadardı?

İki sene ama su gibi geçti...

Bir kadından duyduğunuz en vurucu, hiç unutamadığınız cümle nedir? 

“Seni seviyorum!”

Bir ilişkide asla yapılmaması gereken kurallar zinciri var mı yoksa plansız yaşamayı mı seviyorsunuz?

Bence ilişkilerdeki tek amaç beraber mutlu olmaktır ve kurallar mutluluğu engeller!

Reklam filmlerinde oynadınız ama asıl şöhret diziyle geldi. Oyuncu olmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Hiçbir zaman öğrenmeyi ve disiplini elden bırakmasınlar. Ben sadece sevdiğim işi yapmak istedim. Ömer Akgüllü ve Vahide Gördüm’ün bu işe bakış açıma büyük katkısı oldu. Şimdi de sette Ahmet Varlı ile oyunculuk üzerine çalışmalarımız devam ediyor.

Çekim esnasında Karadeniz’i çok sevdiğinizi ama orada hep ev yemeği yediğiniz için fast food’u özlediğinizi söylediniz. Başka neleri özlüyorsunuz?

İstanbul’un kaotik ortamından kaçıp da doğayla iç içe olmak çok rahatlatıyor. Ama sosyal açıdan zengin yerler değil maalesef. Tiyatro, sinema ve konserlere gitmeyi özlüyorum.

En sevdiğiniz yemek nedir?

Yemek seçmem ama patateslitavuklu bezelye yanında şehriyeli pirinç pilavı, yoğurt ve kızarmış kepekli tost ekmeği favorim!

Yeni yıl için bir planınız var mı?

Planım yok ama duyduğuma göre Batum ışıl ışıl olurmuş.