Chiara Ferragni'nin hayatı belgesel oluyor

Dünyaca ünlü moda bloggerı Chiara Ferragni, sektördeki 10. yılını kutlamak için hayatını bir belgesel filme aktaracak!

İtalyan işkadını ve moda bloggerı Chiara Ferragni'nin hayatı belgesel oluyor. Donatella Versace, Diane von Furstenberg ve Maria Grazia Chiuri gibi ünlü tasarımcıların da yer alacağı belgeselin yönetmen koltuğuna Elisa Amoruso'n oturuyor.

Son on yılda meydana gelen yıkıcı dijital devrimde ünlü blogggerın oynadığı rol ile özel ve profesyonel yaşamı keşfedilecek. Belgesel Chiara Ferragni ile Fedez'in eylül 2018'de gerçekleşen düğünün sırasında çekilmeye başlandı. 2019, The blonge Salad'ın yaratıcısı, girişimci Chiara Ferragni için büyük bir yıl olacak. Kendisini sinema ekranlarında görmenin yanı sıra, makyaj sanatçısı Manuele Mameli ile birlikte ilk güzellik masterclass'ını başlatacak.

The Blonde Salad'ın yaratıcısı, moda blogger'ı Chiara Ferragni ile rap şarkıcısı Federico Leonardo Lucia'nın uzun süredir beklenen düğünleri 2018 Eylül ayında gerçekleşti.

Ancak Fedez'in evlilik teklifi yaptığı an da en az masalları andıran bu davet kadar unutulmazdı: Chiara'nın 30. yaş günü, sahne ismiyle Fedez'in Arena di Verona'daki konseriyle aynı güne rastlamıştı; Mayıs 2017. Sahnede, konser sırasında gerçekleşen romantik evlilik teklifi, Chiara'ya sahneye kadar eşlik ederek onunla beraber yürüyen küçük bir kız çocuğu ile başlayıp, seyircilerin şahitliğinde devam etti. Anthony Vaccarello tarafından tasarlanan, kristallerle bezeli siyah Saint Laurent elbise içerisinde Chiara büyüleyiciydi. Siyah smokiniyle Fedez, sahneye çıkan Chiara'ya, ona özel bestelediği yeni şarkısını ilk kez söyledi. Teklif anındaki şarkı sözleri ise şöyleydi: "Beraber olmak için bir yüzüğe ihtiyacımız yok ama şu anki teklifi gerçekleştirmek için belki de benim bu yüzüğe ihtiyacım vardır…"

PARİS'TE AŞK BAŞKADIR

Modern zamanların en romantik hikayelerinden biri için bir stil ikonunun hayallerinden doğup, moda dünyasının gündemine oturan Dior Haute Couture gelinliklerin yaratılışını bizzat sahibinden, Chiara Ferragni'den dinliyoruz.

Geçtiğimiz Eylül ayında dijital dünya başta olmak üzere tüm dünyadaki moda takipçilerinin gündemine oturan o meşhur gelinlik ve gece elbisesinin bu kadar konuşulmasının sebebi sadece ünlü moda blogger'ı Chiara Ferragni'ye ait olmaları değil, aynı zamanda efsanevi bir Fransız modaevinin Haute Couture imzasını taşımalarıydı. Tüm hayallerini ve düğün stilini hayranı olduğu kreatif direktör Maria Grazia Chiuri'nin ellerine teslim eden Chiara, iki parçadan oluşan gelinliğinin ve eşi Fedez'in kendisi için yazdığı şarkı sözleri ile özel simgelerin yer aldığı gece elbisesinin provaları için Paris'teki Dior atölyelerinde yaşadıklarını anlatıyor...

Size özel tasarlanan Haute Couture gelinlik ve gece elbisesi için nelerden ilham alındı? Maria Grazia ile nasıl bir araya geldiniz?
İlk başlarda geleneksel bir gelinlik tasarımı bana fikir olarak çok uzaktı ve aklımda Maria Grazia Chiuri'nin ilk Dior koleksiyonuna ait bir gece elbisesi vardı. Sicilya'da evlenen genç bir kadın olarak çağdaş kimliğimden uzaklaşmak istemiyordum. Maria Grazia ile tanıştıktan sonra klasik fakat modern özellikler barındıran bir gelinlik tasarlayabilmenin mümkün olduğuna inandım.

Gelinliğinizi ve gece elbisenizi tasarlamaları için neden Dior modaevini ve Maria Grazia Chiuri'yi seçtiniz?
Maria Grazia harika bir tasarımcı, Dior için tasarladığı ilk koleksiyondan beri tasarımlarına hayranım ve severek giyiyorum. İki kadın olarak aramızda güçlü bir bağ kurduğumuzu hissediyorum. İş ve özel hayatımızda farklı evrelerde olsak da, genç kadınları destekleme konusunda aynı değerleri ve tutkuyu paylaşıyoruz. İlk tanıştığımız günden bu yana birbirimizi desteklemeyi sürdürüyoruz. Dior, moda tarihinin en ikonik ve zamansız couture evi. Bir kadın olarak hayal edebileceğim her şeyin; Fransız kültürünün, el sanatlarının ve lüksün önemli bir sembolü.

Maria Grazia ile çalışmak nasıl bir deneyimdi? Ne sıklıkla bir araya geldiniz ve süreç boyunca nasıl iletişim kurdunuz? Tüm bu süreçte sizi şaşırtan bir deneyim yaşadınız mı?
Elbisenin stiline karar vermek, materyal seçimi ve provalar için Maria Grazia ile birçok kez bir araya geldik. İlk buluşmada baş başaydık ancak her seferinde aramıza yeni bir kişi eklendi ve sonunda gelinlik ve gece elbisemi tasarlayan kocaman bir ekip oluştu. İşlemelere harcanan emek ve eteğin doğru beyaz tonunu yakalayabilmek için couture atölyesinde tekrar tekrar tasarlanması beni gerçekten büyüledi.

Düğün gecenizde nasıl görünmek istediniz? Yalın ancak zamansız, aynı zamanda romantik ve feminen. Gelinliği ilk gördüğünüzde neler hissettiniz?
Son derece heyecanlıydım! Benim için çok özel bir andı ve her provada aynı heyecanı yaşadım. Hatta küçük bir çocuk gibi ağladım.

Gelinlik ve gece elbisenizin hangi detayları karakterinizi yansıtan özellikler taşıyor?
Gelinliğimin odak noktası korsesi. Gece elbisem ise daha cesur; Fedez ile yaşadığımız aşk hikayesinin bir sembolü gibi.

Her iki elbise için üç hashtag seçseniz, bunlar neler olurdu?
Gelinliğim için her daim aklımda kalacak bir günü yansıttığı için #zamansız, ailem ve arkadaşlarımla birlikte bana özel bir an yaşattığı ve aşkı kutladığı için #ikonik, uzun emekler sonucu tasarlandığı için #değerli derdim. Gece elbisem için seçeceğim hashtag'ler ise şunlar olurdu: Fedez ile büyük bir karar alsak da kendimizi hâlâ çok genç hissettiğimiz için #gençlik, transparan detaylar taşıdığı ve tenimle neredeyse aynı renkte olduğu için #cesur, parti boyunca giydiğim için #eğlenceli.

Düğün organizasyonunun her evresinde, planlama aşamasında yer aldınız mı? Aklınızda kalan önemli detayları ve tavsiyelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Hayır, her evresinde yer almadım. 30. yaş kutlamam için doğum günümü organize eden ekipten yardım aldım. Bu kutlamanın benim için unutulmaz bir anısı var; o hafta sonu aynı zamanda Fedez'in Verona'da konseri vardı ve bana o gün evlenme teklif etti. Düğün organizasyonu beklediğimden daha karmaşık bir sürece sahipti. Planlama yaparken gerçekten düşünmeniz gereken çok fazla detay var! Benim için en önemli şey ise davetlilerimizin harika zaman geçirerek, bizimle birlikte o andan keyif alabilmeleriydi.

On yıl önce blogger'lığa yeni adım attığınız dönemde Dior gibi ikonik bir modaevi ile bu denli yakın ilişki kurabileceğinizi hayal eder miydiniz?
Pek çok hayalim var ve bu da kesinlikle onlardan biriydi!

Blogger olarak başladığınız kariyerinize dünya çapında tanınan bir influencer, ardından da kendi şirketinizde CEO olarak devam ettiniz. Genç bir iş kadını olarak yaşadığınız bu kariyer değişiminden biraz bahseder misiniz?
Çok uzun bir süreçti, tüm enerjimi ve zamanımı böyle bir sonuç elde edebilmek için harcadım. Her zaman iş odaklı bir insandım ve 2009 yılında kariyerime ilk başladığımda modaya, seyahat etmeye ve fotoğrafa olan tutkum bana rehberlik etti. Bu tutkunun iş hayatıma yansıması büyük bir şans oldu. Çalışmadığım tek bir gün yok ama hayalimdeki işi yapıyorum.

Ayrıca bu sayede inanılmaz yeteneklerle; fotoğrafçılar, editörler ve sanatçılarla tanışma fırsatı buluyorum. Dünyayı geziyorum ve en büyük destekçim olan takipçiler imle deneyimler imi paylaşıyorum. Şirketimde CEO olmaya karar vermek büyük bir karar ve sorumluluktu.

Fakat işin başında olmanın ne anlama geldiğini bu sayede anladım ve bundan çok mutluyum. Kendime ayırdığım zamanın büyük bir kısmından vazgeçmem gerekse bile ekibim ve takipçilerden aldığım güçlü enerjiyi çok seviyorum. Tüm bu macerayı çok seviyorum ve gelecekte neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum.