İmparatoriçe
Bella Hadid ve Silvia Venturini Fendi, defile provasında
Görsel şölen niteliğindeki Fendi Sonbahar/Kış 2020 defilesi, son derece özel notlarla akıllarda kaldı. Diğer tasarımcılar koleksiyonlarını dev salonlarda, göz kamaştıran ışıklar ve yüksek sesli müzik eşliğinde tanıtırken; Fendi, misafirlerini hafifçe aydınlatılmış samimi ve küçük bir ortamda, gül renginin tüm tonlarının eşlik ettiği bir ambiyansta ağırladı. Gördüğünüz an dokunma hissi uyandıran, pastel tonların hakimiyetindeki vücut hatlarını saran kıyafetler, podyumda kendilerinden emin şekilde yürüyen modeller eşliğinde sergilendi. Silvia Venturini Fendi'nin ikinci kez tek başına hazırladığı, feminenliği yücelten koleksiyon izleyicilerden büyük övgü aldı. Şovun akıllarda kalmasının bir başka nedeni daha vardı; pandemi öncesi normal şartlarda gerçekleşebilen son defilelerden biri olması. Silvia, "Evet, fiziksel temasın mümkün olduğu son defilelerden biriydi" diyor. Onunla Zoom aracılığıyla, Roma'daki ikonik Palazzo della Civiltà Italiana binasının altıncı katında konumlanan ofisinden görüşüyoruz.
İmparatoriçe
Karl Lagerfeld imzalı Fendi kardeşler çizimi, 1994
Son üç haftadır işinin başında olduğundan bahsediyor. Beyaz-sarı karışımı bob kesim saçlarıyla son derece dinamik ve sıcak görünüyor. Üzerindeyse zarif siyah bir ceket ve Fendi motifli gömlek var. "Bugün o defileye farklı bir açıdan bakıyorum" diyor ve ekliyor; "İlham panomuzda çok sayıda uzun gece elbisesi vardı.Ana fikir ise giyene kendini iyi hissettirecek kıyafetler tasarlamaktı." Temaya uygun şekilde, defilede yürüyen modeller yaşça büyük, farklı ırklardan, daha dolgun kıvrımlara sahip kadınlardan oluşuyordu. İnce hatlara sahip bir tasarımcı olmadığını gülerek ifade eden Silvia, defileyi herkesi, özellikle de kendini özgürleştiren bir araç olarak gördüğünü anlatıyor. "Kadınlarla gerçek anlamda iletişim kurmak istiyorum. Tasarım sürecini yönetirken, feminenliği keşfedebileceğiniz bir fırsat yakalıyorsunuz. Bu son derece özel bir konu ve elbette feminenliği tanımlayabileceğiniz pek çok farklı yol var. Ben, podyuma çıkaracağım modeller üzerinden, yani casting seçimiyle bu konuya odaklandım."
İmparatoriçe
Silvia annesiyle birlikte, 80'ler.
Silvia, kreatif stüdyosunda çalışan kadın sayısının erkeklerden on kat daha fazla olduğunu söylüyor. "Bu koleksiyon pek çok kadının ortak çalışması sonucu ortaya çıktı. Seneler boyu erkekler tarafından yönetilen bir sektördeki bu değişim, çok önemli ve altı çizilmesi gereken bir konu."
İmparatoriçe
Silvia, kızı Delfina ve oğlu Giulio ile beraber, 1991
Fendi, sıradışı bir şekilde, Adele Casagrande tarafından 1918'de Roma'da kürk ve deri atölyesi olarak kuruluşundan itibaren (1925'te Edoardo Fendi ile evlendikten sonra isim değiştirdi) kadınlar tarafından yönetilen bir marka oldu. Bu süreci küçük bir devrim olarak yorumlayan Silvia, Adele'i sadece mavi tonlarında tek tip elbiseler giyen güçlü bir karakter olarak anımsıyor. "Ne istediğini iyi bilirdi. Ailenin lideriydi ve ona saygım sonsuzdu. Gerçekten çok akıllı bir kadındı."
İmparatoriçe
Silvia Venturini Fendi ve Karl Lagerfeld, markanın 90. yıldönümünde düzenlenen Trevi Fountain şovunda, 2016
Fendi ailesinin beş kızı; Paola, Franca, Carla, Alda ve Anna, evlenseler de vazgeçmedikleri Fendi soyadıyla Adele'in mirasını devralmış. Aile soyadının sürdürülmesine önem veren İtalyan hükümeti de verdiği özel izinlerle onları desteklemiş. Anna'nın kızı olan Silvia, modanın hakim olduğu bir yaşama gözlerini açmış. Atölyede oynamayı çok severmiş, altı yaşında Fendi reklamlarında yer almış ve annesinin başarılı olmak uğruna nasıl çabaladığına çok küçük yaşlarda şahit olmuş. "Gün boyu çalışırdı. Bir kadın olarak başarıyı sürdürebilmesi için erkeklere kıyasla iki, üç kat daha fazla çalışması gerekiyordu." Moda endüstrisindeki kariyerini devralması için Anna, kızı Silvia'ya nasıl mücadele edeceğini öğreterek, onu güçlüklere karşı hazırlamış.
İmparatoriçe
Sonbahar/Kış 2020 siluetleri
"Annem hiçbir zaman bana pembe elbise giydirmedi. Her zaman pantolonlarım ve koyu renkli kıyafetlerim vardı. Sebebini sorduğumda cevabı şu olmuştu; 'Senin önemsiz konulara zaman ayırmaman gerekiyordu. İşine yüzde yüz bağlı olman ve çok çalışman gerekecekti."
İmparatoriçe
Fendi kardeşler, Silvia'nın annesi Anna ile beraber, 1985
Bu anı, Silvia'nın son koleksiyonunda pembeyi vurgulamasına neden olmuş. "Bir zayıflık göstergesi olarak algılanan bu rengi yeniden keşfetmek istedim. Güçlü kadınların pembe giymesi çok özgürleştiriciydi." Silvia,60'ların İtalya'sında babası GiulioVenturini'nin bir mühendis olarak geleneklere aykırı, domestik bir yaşam sürdüğünden bahsediyor. "Çok iyi bir aşçıydı. Babamın daha çok bir anne gibi olduğunu söyleyebilirim. Öğle yemeklerimizi hazırlar, bizi okuldan alırdı. Çok iyi bir adamdı. Markete gidip bize yiyecek alması ona kendini güçsüz hissettirmezdi. Bu açıdan çok modern biriydi. Okulumuzdaki en yakışıklı baba oydu, bunun sebebiyse okula gelen tek erkek olmasıydı! Onunla çok gurur duyardım." Üzücü şekilde, Silvia 15 yaşındayken babasını kaybetmiş."Kardeşlerimle kendimizi kaybolmuş hissettik, gerçekten çok zordu."
İmparatoriçe
Silvia'nın hayatına değer katan bir diğer erkek de Karl Lagerfeld'di. İsmi çok bilinmeyen bir tasarımcı olarak Fendi ile çalışmaya başladığında, Silvia küçük bir kız çocuğuydu. "Onun bir sihirbaz olduğunu düşünürdüm"