İyi ki doğdun Diana

Bazaar / Derleyen Aslı Memecan

Zarafetiyle tarihe ismini yazdıran Lady Diana hayatta olsaydı 1 Temmuz’da 50’nci yaş gününü kutlayacaktı. Diana’yı bugün 50 yaşında hayal eden moda tasarımcıları eskizleriyle tarzına yeniden hayat verdiler.

Özgür Masur

Lady Diana denildiği vakit, gözümün önünde beliren ‘look’ hep mavi elbisesi içindeki kırılgan ama şık görüntüsüdür. Kendi dünyamda onu tanıdığım haliyle stili hep aynıdır; her zaman zarif, her zaman abartıdan uzak ama aura’sının getirdiği zenginlik ve zarafet ile bütünlük içinde. Lady Diana benim için zarafetin göstergesidir. Bir yerlerde ismini duyduğumda ya da hakkında bir şeyler okuduğumda, onu hep dizüstü elbiseleri, sınırlı derecede açılmış gizemli dekoltesiyle zihnimde canlandırırım. Ben de onun zarafeti adına uzun, şifon bir tuvalet tasarladım. Fransız danteli ile tasarlanmış naif, zarif, ama oldukça görkemli. Diana’nın günlük hayatında tercih ettiği dizüstü elbiselerinin yanı sıra, bu tasarımımda uzun çalışmayı arzu ettim. Çünkü onu daha özel bir gecede, davette, kırmızı halıda hayal etmek istedim. Uzun elbiseler mutlaka çok giydi, fakat ben de ona benim tarzımı yansıtan ve kendi hazırladığım bir tuvaleti yakıştırdım.

Vural Gökçaylı

Prenses Diana, aklıma her zaman zarafet ve güzellik kavramlarını getirir. İngiltere Sarayı’na geldiği ilk günden itibaren güneş gibi parladı. Güzel insanların yaşamadığı İngiltere Sarayı’na güzellik ve şıklık getirdi. Her zaman şık, zarif ve bilinçli giyindi. Onun zarafeti hiçbir zaman unutulmayacak. Eğer bugün yaşasaydı ve 50’nci yaş gününü kutluyor olsaydı, endamından ve cildinin ışıltısından asla ödün vermiyor olurdu.

Saraya güzel genleri getiren ilk prensesti o. Şimdi Diana’nın izinden giden gelini, yeni Prenses Kate Middleton, güzelliğiyle İngiliz genlerini değiştirme konusunda yardımcı olacaktır. Diana’ya uygun gördüğüm elbisenin yan ve arka tarafları, Selçuk Divriği Ulu Camii’nin kapısındaki motiflerden esinlenerek tasarlanmıştır. Ön tarafındaki düğümler ise Doğu’nun şıklığını yansıtır. Prenses Diana’nın Doğu’ya olan ilgisinden dolayı bu elbiseyi ona uygun gördüm ve hayatta olsaydı onun üzerinde görmeyi arzu ederdim.

Zeynep Erdoğan

Lady Di hala aramızda olsaydı 50 yaşında olacaktı ve asaletin yeryüzündeki simgesi olmaya devam edecekti. Sahip olduğu stil hem dün, hem bugün, hem yarına aitti. O zamana ait değil, ruhuna ait parçaları taşıdığı için bence gelmiş geçmiş en büyük stil ikonlarından biriydi ve bugün aynı havayı soluyor olsaydık ben onu bu kış parçalarını taşırken görmek isterdim.

Bu tasarımımın, Lady Diana’nın orijinal tarzından uzak olmadığına inanıyorum. Eğer kendisi, bu yaz 50 yaşını kutluyor olsaydı, günümüzün modasına kendi stili ile ayak uyduracağını düşünüyorum. Hayatta olsaydı, yine asaleti ve kırılgan güzelliği ile tüm dünyanın gözünü kamaştırmaya devam ediyor olurdu.

Deniz Yeğin

Altında basit, bej, sigaret bir pantolon, üstünde kolsuz, uçuk mavi koton gömleği, yüzünde pleksi koruma maskesiyle Afrika’da mayın kaplı tarlalardaki yürüyüşü sırasında çektirdiği pozları benim aklıma her zaman ilk gelenler. Henüz küçük bir kız çocuğuyken, bir prensesin bu kadar insani, hatta fazlasıyla insani olmasını görmek beni büyülemişti. Tüm giysilerinin içinde bir o kadar da güzel olduğunu düşünüp güzelliğine de hayran olmuştum. Onu günümüze uçurabilseydim; yine formunda, yine çok zarif ve modern olurdu.

Ellisine basmış Diana’yı tüm şıklığıyla Jil Sander giyerken hayal ediyorum. Hatta ardından I am Love filmi geliyor gözümün önüne ve filmin tüm gardırobunu ona yakıştırıyorum. Saçlarını biraz daha da kısaltmış şimdi; Mia Farrow by Vidal Sassoon tarzında ama aynı tonlarda. Aksesuar konusundaysa yine sade ama kullandığında daha minimal, daha modern. Keskin hatlı, detayların karmaşasından uzak, ne istediğini bilen, dozunda kullanıldığında renklerden çekinmeyen, şıklıkla pantolon-gömlek ikilisine başvuran, güçlü ve güçlü olduğunu hissettiren bir kadın.

Dilek Hanif

Lady Diana’nın kendine özgü, aynı zamanda çok asil ve zarif bir stili vardı. Moda olanı giymeye gerek duymayan, kalıcı, zamansız stil sahibi olan ender kişiliklerdendi. Sade, düz kesimleri her zaman en iyi taşıdığını ve ona en çok yakışanlar olduğunu düşünmüşümdür. O nedenle 2012 Couture Kış koleksiyonumda yer alan bu elbisenin ona çok uygun olduğunu düşündüm.

Detayları olan, yalın, iyi kesimli, klasik ama onu taşıyan insanın duruşuyla başkalaşabilecek, daha da güçlenebilecek tasarımlar. Lady Diana gibi dikkat çeken, farklı, kendine özgü stilleri olan insanlara ‘çok tasarım kıyafetler’, fazladan şeyler giydirmek yanlıştır diye düşünüyorum. Önemli olan ona yakışanı ve elden geldikçe o kişiliğin farklılığını, güzelliğini ortaya çıkaracak tasarımlar sunmaktır.

Berna - Ranacanok

Lady Diana’nın kraliyet ailesinin bir üyesi olarak görünümü bir yanılsamaydı. Gözleri hep bambaşka duyguları barındırıyordu. İçinde var olmaya çalıştığı dünyanın kuralları onun için anlamsızdı. Kendini ifade edebilme ve bunu kendine ispatlama yolları aradı hep. Bu bir uzaklaşma yoluydu onun için. Sosyal dayanışma, dünya çocuklarına yardım, bağımsızlık için yaptığı geziler, sanata duyduğu hayranlık bu yüzden hayatının merkezindeydi.

Duygusal kişiliği gözlerindeki ifadeden algılanabiliniyordu. Asil duruşu ve giysileri ona olağanüstü zarif bir görünüm kazandırıyordu. Tüm bu özellikleriyle ona kısaca ‘Queen of Humanity’ başlığını verebiliriz sanırım. Aşk prensesi Diana’yı büyük bir sevgi ve saygıyla anıyoruz... Lady Diana’yı bugün geçmişin büyülü izini taşıyan Neo Rustik tarzda giydirmek isterdik. Purdey stili saç modeli ona yakışırdı. Yakasındaki kürk aksesuar onun sıcacık ruhuna eşlik ederdi.