Lena Perminova ile Sicilya'da!

Anne, eş, model, influencer, hayırsever, girişimci... Multi-yetenek Lena Perminova, Harper's Bazaar kapak kızı olarak Sicilya'da objektifin karşısına geçti ve sorularımızı kendine has rahat ve muzip tavrıyla yanıtladı.

Fotoğraflar MEHMET ERZİNCAN
Moda editörü TUĞÇE KILINÇLI
Röportaj GÜNEŞ UYSALEFE

Lena, yeni sayımızın kapağı olarak seni görmek harika. Modelliğe çok genç bir yaşta başladın; ilk yıllarında kapak kızı olmak senin için ne ifade ediyordu?
Büyük hayaller kurmanın epey zor olduğu Sibirya'nın küçük bir kasabasında, Berdsk'de doğdum. Günün birinde en büyük moda dergilerinin kapağında olabileceğimi hayal dahi edemezdim. Orta halli bir ailede büyürken kız kardeşim Sasha ile -ki kendisi bugün en beğendiğim makyaj sanatçılarından biridir- ailemizin imkanları sınırlı olmasına rağmen cool görünebilmeyi hayal ederdik.

Herkesin benzer kıyafetler giydiği Sovyetler Birliği'nde ve 90'lar Rusya'sında bu epeyce zor olsa da bir takım sıradışı kılıklar denemeye çalışırdık. Alışverişe çıktığımızda en ucuz kıyafetleri almak zorundaydık; aldıklarımız alışılmışın dışında ve havalıysa gerçek bir hazine bulmuşuz gibi gelirdi. 15 yaşıma geldiğimde annemin, "Canım bu iş için çok zayıfsın!" şeklindeki uyarılarına rağmen modellik yapmaya karar verdim. İlk elemeleri bile geçeceğim şüpheliydi çünkü 90'larda modeller 90-60-90 beden ölçüleriyle gerçekten çok seksiydiler, bense erkek çocukları gibi bir deri bir kemiktim ve dümdüz hatlara sahiptim. Ama önde gelen bir Rus model ajansı şehrimize geldiğinde, girdiğim ilk elemede başarılı oldum. İlk kapak çekimim bir saç şekillendirme markası olan Schwarzkopf içindi. Saçlarım kısacık kesilmiş, maviye boyanmıştı ve o halimle oldukça mutlu görünüyordum! Herkes kapak kızı olmak ister ama çok azı bunun fedakarlık gerektirdiğinin farkındadır.

Artık moda endüstrisiyle ilgili algın değişti mi? Bütün bu yıllar içinde aldığın en önemli ders neydi?
Farklı görünmek için stras taşlar takmak zorunda olmadığım! Modanın size sağlayacağı en iyi deneyim, kendinizin en iyi versiyonu olabilme ilhamıdır. Hızla değişen trendler içinden kendinize zamansız bir tarz seçmelisiniz. Sanırım ben şanslıyım çünkü bana karşı çok kibar, destekleyici ve ilham verici olan birçok harika kişiyle karşılaştım. İlk yürüdüğüm defile, bir dahi olan Giambattista Valli'ninkiydi, beni son derece iyi karşıladı ve global moda dünyasında hiç tanınmadığım halde bana inandı. Hâlâ çok iyi arkadaşızdır. Bella Hadid, Irina Shayk ve Bianca Balti ile her karşılaştığımda, bu süper kadınlara kendileri gibi kalabildikleri ve aynı zamanda böylesine popüler ve çalışkan oldukları için hayran oluyorum. Öğrendiğim en önemli derslerden biri de modanın hayat kurtarıcı olabileceği. Bunu @sos_by_lenaperminova vakıf projemi başlatınca öğrendim.

S.O.S. Perminova, sosyal medyanın hayatları olumlu yönde etkileyebileceğine dair harika bir örnek. Bize nasıl şekillendiğini ve geliştiğini anlatır mısın?
Tamamen tesadüf sonucu ortaya çıktı. İyi tanıdığım vakıf blogger'larından biri, Egorka Emelianov adlı bebek için acil bir bağış kampanyası paylaştı. Normalde bu gibi durumlarda sadece bağış yaparım ama bu sefer ameliyata sadece birkaç gün kaldığından kampanyayı yaymak istedim. Takipçilerimi buna nasıl dahil edebileceğimi düşünürken aklıma en sık sorulan soru geldi; "Bu fotoğraftaki kıyafetinizi nereden alabilirim?'' ve en beğenilen kıyafetlerimi satıp parasını bağışlamaya karar verdim. Sadece birkaç saat içinde Egor için gereken parayı topladık. Kendimi öylesine mutlu hissettim ve gelen yorumlarda bunu mutlaka sürdürmem gerektiği o kadar çok tekrarlandı ki, devam etmeye karar verdim. Ardından dünyaca ünlü kişilerden pek çok teklif ve geri bildirim aldım, destekleri için müteşekkirim.

Eşim, acil durumlar için bağış toplama kampanyası olan bu projeye @sos_by_lenaperminova ismini bulmamda yardımcı oldu. Instagram'daki ilk uluslararası açık artırmayla bağış toplama vakıf projesi böylece başlamış oldu. Rusça ve İngilizce versiyonlarını da paylaştığımız için dünyanın her yerinden 18 yaş üstü herkes katılabiliyor ve teklifler herkesin görebileceği şekilde yorumlar kısmında açıkça yapılıyor. Şimdi, moda çocukların hayatını kurtarmaya başladığı için moda dünyasındaki deneyimimden ve bağlantılarımdan dolayı çok mutluyum. Bu paha biçilemez bir şey. Şu ana kadar herhangi bir etkinlik ya da promosyona para harcamaya gerek kalmaksızın 116 çocuğa 3,8 milyon dolarlık yardım yaptık. Tüm fonlar direkt çocuklara gidiyor, biz sadece paranın ulaştığından emin oluyoruz. Üç yıl önce başladık ve girişimimiz şimdiden Elton John, Jared Leto, Bella Hadid, Miranda Kerr, Natalia Vadianova, Giambatista Valli, Christian Louboutin, Stella McCartney, Givenchy, Dior ve Ulyana Sergeenko tarafından destekleniyor. Umarım kısa sürede her gün bir çocuğa yardım edebilecek noktaya geliriz. Her acil bağış kampanyasını bitirdiğimizde, modanın ne kadar büyük bir hizmet sunduğunu düşünüyorum.

Sicilya'da Harper's Bazaar için farklı stillerde poz verdin, iş dışındaki gündelik tarzını nasıl tanımlarsın?
Kendi tarzımı ve zevkimi eşimle birlikte New York'a yaptığım ilk seyahatte fark ettim. Manhattan'da, üzerimde eşimin kapüşonlu sweatshirt'ü ve büyük bir haç kolye ile yürüyordum, herkes ilgiyle dönüp baktı ve dürüst olmak gerekirse bundan çok hoşlandım. Tabii, kişisel tarzım zamanla değişiyor, bazen eski fotoğraflara bakıp gülüyorum ama bu yeni deneyimlerle dolu gerçek bir yolculuk. Şu anki tarzım için mix & match diyebiliriz. Alışverişe bilinçli bir yaklaşımım var; gardırobum tahmin edilenden çok daha küçük. Sadece giymekten gerçekten hoşlanacağım parçaları satın alırım, bir kez giyecek olduğum şeyi almam. Couture'e gelince; satın almam için gerçekten çok sıradışı, sanat eseri gibi bir şey olmalı.

Hâlâ bazı defilelerde yürüyorsun, tekliflere olumlu cevap vermeni sağlayan ne oluyor? Bir markayla herhangi bir tasarım projesinde yer almayı düşünür müsün?
Bir defilede yürümem için tasarımcıyı ve koleksiyonunu çok sevmem gerekir. Aynı şey bir markayla işbirliği yapabilmem için de geçerli, yani sadece gerçekten sevdiğim markalarla olabilir. Ben bir çocuk koleksiyonu hayal ediyorum!

Spot ışıklarının altında olmak herkese göre değil ve Instagram hepimiz için sinir bozucu olabiliyor ki, bu etkileşim senin kadar takipçisi olan biri için farklı bir seviyede olmalı. Tüm yorumlara ve ilgiye nasıl yetişiyorsun?
Çok ciddiye almamaya çalışıyorum. Yorumlarımdan da anlamışsınızdır sanırım. Instagram'daki paylaşımlarımı 90 yaşıma geldiğimde tekrar bakabilme şansım olsun diye yapıyorum ve bu paylaşımları çocuklarımın annelerinden utanmamalarını sağlayacak şekilde yapmaya dikkat ediyorum! Sosyal medya konusunda çok şey bilecek yaştalar; Alexander ile birlikte onlara gerçek hayatta arkadaş edinmenin online arkadaşlıklardan çok daha heyecan verici olduğunu öğretmeye çalışıyoruz. Hep birlikte Afrika'ya gittiğimizde hepimiz çevrimdışıydık ve hayatımızın en mutlu
zamanlarından biriydi.

Diğer bir girişimin ise fırıncılık. Dış görünümüne bakınca kimse senin bu kadar karbonhidrat tükettiğini düşünmez. Günlük diyetin nasıl? Ve Lena & Grechka Bakery'deki rolün nedir?
Lena & Grechka demen çok hoş ama asıl adı Rusça'da keten tohumu ve karabuğday anlamına gelen Len & Grechka ki bunlar bizim ana maddelerimiz. Son derece lezzetli ve sağlıklı karabuğdaydan yapılan glütensiz bir ekmek. Bundan iki yıl önce biri bana fırın işleteceğimi söylese aklını kaçırdığını söylerdim! Son derece rastlantısal gelişti. Alexander ve ben Almanya'da bir spa'ya gitmiştik, oradaki menüde 'çiğneme eğitimi' için verilen enfes bir ekmek çıkıyordu. Eve döndüğümüzde o ekmeği özlediğimi fark ettim ve yaklaşık altı ay kadar sonra ailemizin aşçısına yaptırabildim. Açıkçası Alman 'atasından' çok daha lezzetli oldu. Günlük olarak ailemiz ve arkadaşlarımız için ekmek yapmaya başladık. Arkadaşlarımız da kendi arkadaşları için aynı ekmekten istemeye başlayınca fırın açmaya karar verdik. Bir yıl önce açıldı, şu anda 25'ten fazla SKU (glutensiz, mayasız, şekersiz ekmekler) ve 50 kişilik ekibimizin üç adresimiz için ürettiği tatlılar var. Ayrıca lenandgechka.com adresinde ve iş ortağımız olan satış noktalarında da ürünlerimiz bulunabiliyor. Ben fırıncı değilim ama çalışanlarıma güveniyorum ve sonunda Moskova Devlet Üniversitesi'nde aldığım ekonomi eğitimini kullanabildiğim için mutluyum. Çocuklarımızın bizim sağlıklı alternatiflerimiz sayesinde patates cipslerini unutmuş olmalarından memnunum!

Ve bu da bizi senin fitness rutinine getiriyor, hayatında spor hep var mıydı? Katı bir süreç izliyor gibisin, bu çocukluğunda edindiğin bir alışkanlık mı?
Ne yazık ki 90'lar Rusya'sında spor yetişkinler arasında çok popüler değildi, özellikle de küçük Sibirya kasabalarında. Bugün artık yeni jenerasyonun sağlıklı yaşam tarzına çok düşkün olduğunu gördükçe seviniyorum. Bunda aslında spor giyim tarzının moda olması yoluyla modanın ve sosyal medyanın olumlu etkisini görebiliriz. Eşim Alexander'a, bana örnek olup, spor salonuna gitmeye yönelttiği için teşekkür borçluyum. Ona aşık olduğumda kendimi daha çok sevmeye başladım. Kendinizi aynada beğenmeniz spor yapmak için en iyi sebeptir. Üç hamileliğim de dahil olmak üzere spordan hiç vazgeçmedim ve buna asla pişman olmadım.

Sibirya soğuğu ve Sicilya sıcağına uyacak sevdiğin bir güzellik ürününü sorsak?
Aşk!