Burun ameliyatı ruha da iyi geliyor !
GÜZELLİK

Burun ameliyatı ruha da iyi geliyor !

Burun estetiği, en popüler kozmetik uygulamalardan birisidir. Sadece görüntü açısından değil,psikolojik açıdan da burun estetiği önemlidir.

GÜNCELLEME TARİHİ: 30 Nisan 2013

Artık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dış görünüşünden mutsuz olan kişiler estetik operasyonlarla mutluluğu yakalayabiliyor. Kısa zamanda uzun vadeli sonuçlar alınabilen estetik operasyonlar psikolojiyi olumlu etkiliyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal konu ile ilgili bilgiler veriyor.

Burun estetiği, en popüler kozmetik uygulamalardan birisidir. Sadece görüntü açısından değil,psikolojik açıdan da burun estetiği önemlidir.

Ülkemizde en sık yapılan estetik müdahale olan burun estetiğinin,özgüveni arttırdığı ve kişilerin kendilerini daha mutlu hissetmeye başladıkları yadsınamayacak bir gerçektir. Hayata daha pozitif bakmaya başlayan kişinin günlük enerjisi de olumlu etkilenmektedir.

İyi yapılmış bir burun estetiği ile özgüveniniz artar, aynı zamanda bu durum daha genç görünmenize de yardımcı olacaktır.
Burnunun dış görünüşünden aşırı derecede rahatsız olan kişiler bozulmuş psikolojilerini düzeltmek için
alışverişe, kuaföre, tatile ya da farklı aktivitelere katılarak mutluluklar ararlarken, geçirdikleri operasyon sonucu artan moral motivasyonları ile özgüvenleri yüksek bireylere dönüşmektedir.

Diğer yandan yapmaktan çekindikleri pek çok şeyi yapar hale gelen pek çok hastam var. Fotoğraf çekiminde daha rahat davrandıkları gibi, dışa dönük, sosyal ilişkilerinde daha aktif hale geliyorlar.
Özellikle kemerli, iri ve travma sonucu çökmüş burunlu kişilerde bu durumun psikolojiyi daha olumsuz etkilediğini ve estetik operasyonları takıntı derecesine kadar getirdiklerini gözlemliyorum.
Rinoplasti öncesinde dikkatle değerlendirdiğimiz hastalarımızı çoğu zaman yakından tanıma şansını da buluyoruz. Bu ameliyatı olmak istemelerinin nedenini daha iyi anlıyoruz. Hastamızın ameliyat sonrası kendini daha iyi hissetmesi ve memnuniyeti için doğru analiz ve planlama yapıyoruz, hayat boyu alacakları hazza katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Ameliyattan 1 ay sonra değişimi gayet iyi gözlemleyen hastalarıma önce ve sonra çekilmiş fotoğraflarını gösterdiğimde yüzlerindeki ifadeyi görmek oldukça mutluluk verici ama bu durum, aynı zamanda rinoplasti ile uğraşan bir cerrahın moral motivasyonu içinde son derece gereklidir.

Genellikle estetik problemler fonksiyonel sorunları da içerdiği için yapılacak olan müdahale sonrası nefes almaya başlayan, daha kaliteli uyuyan kişinin zindeliği de hayata yansır.Eğer uyku apnesinin sebebi burun deformitesine bağlıysa yapılacak ameliyat sonrası kişi hem daha iyi nefes alır hem de uyku apnesinin yarattığı yorgunluk,halsizlik,anksiyete gibi şikayetlerden kurtulur.
Hem fonksiyonel hem de kozmetik nedenlerle yaptığımız burun estetiğinde son yıllarda erkekler kadınlardan daha fazla yaptırmaya başladır.Özellikle Güneydoğu Anadolu'dan ve Karadeniz yöresinden hastalarımda artış olmaya başladı.Yanlış bir noktayı vurgulamak istiyorum ki; özellikle 16-18 yaş gençliği burun estetiğini moda gibi görmeye başlamış ki; bu son derece yanlıştır ve bir doktor olarak bunu tasvip etmem mümkün değildir.
Yıllar önce burun estetiği denilince akla; aşırı kalkık dar bur ucu ve burun sırtının kavisli olması gelirdi,yani artistik "celeb" burun.Ancak bugün burun estetiği ile ilgili doğru bilinen yanlışların hepsi terk edildi. Artık "Dengeli burun konsepti" olmazsa olmazdır burun estetiğinde. Burunun yüzdeki orantı ve uyumu çok önemlidir.

Bu işlem sadece küçültme ameliyatı şeklinde düşünülmemelidir. Yüzde uyum ve orantının sağlanması için,burnun yapısına bağlı olarak bazı kısımlarının küçültüldüğü bazı kısımlarının ise büyütüldüğü, burnun alın ve dudak ile yaptığı açıların uygun biçimde orantılandığı bir dengeleme söz konusudur.Özellikle ileride fonksiyonel ve kozmetik sorunların yaşanmaması için burun içinden elde ettiğimiz kıkırdak parçalarını burnu desteklemek için rutin kullanmaya başladık.Burun ucu ise kesinlikle daha yuvarlak hatlı ve doğal olmalıdır.Burun dudak açısı erkeklerde 90 derece,kadınlarda 100-110 derece olmalıdır.Böylece daha doğal ve fonksiyonel olarak başarılı sonuçlar alınabilmektedir.İyi yapılmış burun mutlaka bakışlardaki güzelliği ortaya çıkarmalıdır.

Son yıllarda burun estetiğinde kapalı teknik ve açık teknik tartışması yaşanmaktadır. Aslında bu tartışma gereksizdir.

Ameliyatlarının büyük çoğunluğunu burun estetiği hastaları oluşturan bir cerrah olarak şöyle ifade edeyim; siz hangi cerrahiyi seçerseniz seçin önemli olan hastanıza kozmetik ve fonksiyonel sonuçları güzel olan bir burun vermek zorundasınız,dolayısıyla hangi tekniği seçeceğinizin bir önemi yoktur.Ancak kişisel yaklaşımım burnun zorluk derecesine göre tekniği seçmekten yanadır.Yani son derece basit bir işlem de açık tekniği tercih etmek doğru değil ama komplike bir cerrahi gereken vakada da "hayır ben açık teknik yapmam" demek yanlış olur. Tek bir tekniğin öne çıkması ve daha iyi ilan edilmesi tartışmaları çok anlamsızdır.