Renklerin dansı
Cartier, yeni koleksiyonu Coloratura’da hem mecazi hem de gerçek anlamda farklı renkleri bir araya getiriyor. Safir, zümrüt, turmalin gibi değerli doğal taşların başrolde olduğu tasarımlar, dünyanın dört bir yanından yerel gelenekleri yansıtıyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 25 Eylül 2018
Çimen Uzsoy G.
"Renk! Ne kadar da derin ve gizemli bir lisan... Rüyaların lisanı." Paul Gaugin'e ait bu söz, rengin bugüne dek yapılmış en güzel ve şiirsel tanımlarından biri. Babil kulesinden dört bir yana dağılmış insanların konuştuğu bu ortak lisanın en göz alıcı tonlarının yanı sıra farklı kültürlerden izleri de Cartier'nin yeni Coloratura koleksiyonunda bir arada. Farklı coğrafyaların yerel gelenekleri; mücevher zanaatkarlarının ince işçiliği ve tasarım alanındaki son teknolojiyle birlikte paha biçilmez parçalara dönüşmüş.
Mercan, oniks ve pırlantalı Orienphonie saat
Yüzük, küpe ve bilezik tasarımlarıyla Coloratura'ya dahil olan Holika serisinde ateş kırmızısı rubelitler, gök mavisi turmalinler ve yemyeşil krisoberiller, Hindistan'ın bahar bayramı Holi'yi hatırlatan, enerjisi yüksek bir ahenk yakalıyor. Zümrüt, spinel, mandarin garnet, turkuaz ve pırlantalarla bezeli Chromaphonia serisi ise ilhamını Doğu Avrupa festivallerinden ve o festivallerde kadınların giydiği kabarık eteklerden alıyor. Çarpıcı bir yeşil tonuna sahip barok kesimli, Afganistan kökenli zümrütlerin ön planda olduğu kolye, geometrik çizgilere sahip küpeler ve yüzük ile tamamlanıyor.
Zümrüt, spinel, mandarin garnet, turkuaz ve pırlantalı Chromaphonia küpeler - Rubelit, turmalin ve krisoberil taşlı Holika bilezik
Koleksiyonun bir başka değerli üyesi olan Yoshino seti, ilkbaharı hatırlatan pastel renkleriyle bizi Japonya'nın masalsı güzellikteki kiraz çiçeklerinin kutlandığı Hanami festivaline götürüyor. Morganit, pembe safir, turmalin ve içinde yeşil yansımalar buılunan opallerin oluşturduğu yumuşak kontrast büyüleyici. Set, kolye, bilezik, yüzük ve küpelerden oluşuyor. Cartier'nin tek parçada birden fazla kullanım şekli sunma geleneği Yoshino kolyede kendini gösteriyor: İsterseniz choker olarak, dilerseniz choker'a takılabilen pandantif ile birlikte gerdanlık olarak veya pandantifi pırlantalı zincire takıp kolye olarak kullanabiliyorsunuz.
Chromaphonia serisinden kolye ve küpe
Uzakdoğu'nun kutlamalarda kullanılan kağıt fenerlerinin geometrik formları Matsuri setinde hayat bulmuş. Bilgisayar destekli tasarım ile elde edilen ultra hassas formlar, zanaat ustalarının hünerli ellerinde mücevherlere dönüşmüş. Kolye, bilezik, yüzük ve küpelerden oluşan sette, opal, oniks ve yeşil turmalinin geometrik detayları trompe-l'oeil etkisi yaratıyor.
Spinel ve pırlantalı Kanaga kolye - Yoshino serisinden yüzük
Kolye, bilezik ve küpelerden oluşan Kanaga seti ise Batı Afrika'da yaşayan Dogo halkının geleneksel tören giysilerini hatırlatan detaylara sahip. Başrolde bu kez spinel ve pırlanta var. Cartier, dünyayı gezerken denizleri de unutmamış. Güney Denizi'nin istridyesi ile bazı bölgelerde dansçıların ayak bileklerine taktıkları deniz kabuğu ve zillerden oluşan halhallardan ilham alan Orienphonie saat bilezik, kendisini tamamlayan yüzük ve küpeler ile doğanın dengeli asimetrisini mükemmel bir estetikle yansıtıyor. Üzerinde mercan, pırlanta ve oniks taşıyan saatin kadranı, 'sunum hareketi' olarak avuç içi yukarıya çevrildiğinde kendini gösteriyor.
