Allığın dönüşü
GÜZELLİK

Allığın dönüşü

Kontür kitlerinin moda cephesinde etkisini yitirmesinin ardından, allıkların muhteşem dönüşünü İngiliz yazar Hannah Betts değerlendiriyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Mayıs 2019

Pazarlama sektörü kadınları makyajın pek çok konuyla ilgisi olduğuna ikna etmeye çalışıyor; güzellik, moda, seks, değerlilik hissi ve bu konulara dair her tür paranoya. Fakat herhangi bir kadınla kozmetik üzerine konuşursanız, kurduğu cümlelerin beğeni ve mutluluk odaklı olduğunu fark edersiniz. Benim kozmetikte tutku ve heyecan duyduğum ürünler ise allıklar. Latin kökenli ev sahibimin, İngilizler ve ten makyajlarıyla ilgili geçmişe dair kültürel bir değerlendirmesi var: Gül pembesi allığa olan tutkumuz, ona göre Latin şair Virgil'in Aeneid destanındaki masum Lavinia karakteriyle özdeşleşiyor. Bu karakter, masumiyet ve erotizmi bir arada barındıran, utangaçlığı ve arzuları sebebiyle yanakları kızaran bir kadın… Geçmişte, ruj sürmediğimde sağlığımla ilgili endişeli yorumlar alırdım. Allıkların imaj üzerinde dönüşüm yaratan gücü sayesinde artık zinde bir insan görünümüne kavuştuğumu söyleyebilirim. Allık günümüzün en popüler araştırma konularından biri. Örneğin 2017'de toplam İngiliz kadın nüfusunun çeyreği allık alırken, bundan bir önceki yıl bu oran yalnızca yüzde 15'miş. Kozmetik ve koku analisti Charlotte Libby, allık satışlarının bu yıl nasıl ivme kazandığını şu sözlerle açıklıyor: "2018 ile birlikte allık yeniden önem kazandı. Özellikle göz altları ile elmacık kemikleri arasına uygulanan highlight stili dikkat çekici. 2017 Mayıs'ında Met Gala'da Rihanna'da gözlemlenen bu trend, Valentino İlkbahar/Yaz 2018 defilesinde de ön plandaydı; tüm yüze kontür uygulamak yerine sadece yanakları vurgulayarak taze ve yumuşak bir etki yaratmak…" Makyaj gurusu Way Bandy, allık renkleri ile yüzde hafif belirgin hatlar ve tatlı bir ifade oluşturmanın yeterli olduğunu söylüyor.

Charlotte Libby'e göre bu trendin çıkış noktası Asya toprakları: "Kore'nin güzellik algısına göre cilt canlı ve nemli bir görünüme sahip olmalı, cam gibi ışığı yansıtabilmeli. Bu görüşten hareketle, mat ve kontürlü makyajdan uzak kalınarak allıklarla oluşturulan natürel vurgu, parlak bir ten makyajının da ayrılmaz parçası." Aynı görüş, yoğun kontür teknikleriyle yüz hatlarını keskinleştiren Kardashian makyajını da reddederek, kadınların kendi doğal güzelliklerini öne çıkarmalarını destekliyor. Cilt makyajında, seçilen ürünler ve teknik de uygulama kadar önemli. Her yaş, cilt tipi ve rengine göre bir allık tonu mevcut. Diğer yandan, seçim yaparken kesinlikle sıradan renklere ya da çamuru andıran bronzer'lara yönelmemek gerek. Yeni nesil kadınlar ten makyajında minimum uygulama ile gloss yapılı allıklar kullanmayı tercih ediyor. Tabii ki, benim de karşı koyamayıp denediğim, kült haline gelmiş gloss allıklar var; Origins Pinch Your Cheeks, Benefit Benetint ve CliniqueFIT Lip + Cheek Flush.

Yine de allık söz konusu olduğunda pudra yapıda olanlar en sevdiklerim. Clinique Iced Lotus Blushing Blush, soluk pembe tonuyla yüzde direkt lifting etkisi sağlayan, asla vazgeçemediğim bir allık. YSL Beauty Baby Doll Volupté Blush, renkli pırıltısıyla ciltte porselen bebeklerin masumiyetini andırır bir görüntü yaratma konusunda başarılı. Yeni favorilerim arasına giren Becca Luminous Foxglove'un pigmentli şeftali tonu güneş ışığı altında dramatik görünmemi sağlıyor. Ayrıca Chanel, Bobbi Brown ve Guerlain'in gül tonlarındaki allıkları da klasiklerim arasında. Mutlaka denemenizi tavsiye ettiğim diğer allıklar: Chanel Joues Contraste Pink Explosion, Bobbi Brown Peony ve Guerlain Météorites.

Lulu Guinness Sonbahar/Kış 2018/19 defilesi için allıklarla 80'ler esintili bir makyaj ortaya koyan Bobbi Brown makyaj artisti Amy Conway, yüzde nadiren kontür uygulamasına başvurduğunu söylüyor: "Cilde ustaca aktarılan allık renkleri, yüzün doğal şeklini ve vurgu noktalarını ortaya çıkarıyor. Allık kadınları daha genç, daha sağlıklı ve kesinlikle daha hoş gösteriyor!" Gerçekten de allıklar, 'toz pembe' hissetmenin en güzel yolunu sunuyorlar.