Hayata Karşı Hissizleştiğimiz Anlarda Bize İyi Gelecek Öneriler
GÜZELLİK

Hayata Karşı Hissizleştiğimiz Anlarda Bize İyi Gelecek Öneriler

Tükenmişlik sendromuyla, hayat düzeninizde basit ve motive edici birkaç değişiklik yaparak baş edebilirsiniz.

GÜNCELLEME TARİHİ: 5 Kasım 2020

Hepimiz tükenmişlik hissini biliriz; her şeyi tüketen bir bunalım hissi, bitkinlik, beyin sisi ve motivasyon eksikliği. Aşırı tüketici, stresli bir kültürde, birçoğumuzun yoğun yaşadığı iniş çıkışlar, hayatın sahip olduğu sayısız beklentiyi yönetecek uygun bir yaşam şekli arayışı…Yaşadığımız olaylar kimi zaman bizi hayata karşı hissizleştirir. Bu olayların geçici olduğunu bilsek de, kendimizi her şeyin düzeleceğine bir türlü ikna edemeyiz. Yaşadığımız her neyse bunun geçici olduğunu ve ne olursa olsun güzel anların bizi beklediği asla unutmamalıyız. Hayatın güzel anlarını daha iyi hissetmemiz için bize iyi gelecek önerilere gelin hep birlikte göz atalım.

İş ve Dinlenme Zamanlarını Ayırın

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinin üzerine yaşanan olaylar ve çalışma şartlarımızın düzensizliği bizi karamsar bir ruh hali içerisine sürükleyebilir. İş ve dinlenme zamanlarımızı nasıl ayarlamalıyız?

Şu anda evden çalışıyorsanız, artık aynı sınırlara sahip olmadığınızı bilmeniz önemli. Telefonları, e-postaları ve dizüstü bilgisayarları her yere taşıma kolaylığı aslında bu sınırları daha da daralttı. Daha önce kahve içmek gibi şeylerle gününüzü bitirmiş olsanız da, şimdi dizüstü bilgisayarınızın önünde oturup dokuz saat boyunca hareket etmeden çalışıyorsunuz.

Bunun bir maraton olduğunu düşünürsek eğer, bu bir kısa mesafe koşusu değil. Bu hafta her şeyi yapmanıza gerek yok, her şeye yetişmenize de, sadece daha yavaş bir yaklaşım sergileyerek zaten daralmış olan hareket alanınızda, zaman, hareket ve verimliklik oranlarınızı dengelemeye çalışın.

Gününüzü zaman dilimlerine ayırın; yemek yemek için ayırdığınız sürede sadece yemek yiyin, e-postalarla ve telefon konuşmalarıyla, iş görüşmeleriyle o süreci bölmeyin. Eğer egzersiz için zaman ayırdıysanız da, işinizi uzatmadan, mesai bitiminde bilgisayarınızı kapayın ve matınıza, koşu bandınıza, ve belki de açık havada bir yürüyüşe çıkarak, bütün gün üstünde oturduğunuz kas ve kemiklerinize bir hareket alanı açın. Hareket alanının daralması psikolojik olarak da size yoğun bir baskı yaratabilir ve bu baskıdan kurtulmanın en iyi yolu da aslında söylediğimiz gibi, iş ve dinlenme sürelerinin sınırlarını iyi belirlemenizden ve hareket etmenizden geçiyor!

Bir Rutin Oluşturun

Karantinada geçen günlerinize şekil vermek için bir rutin yakalamak zihni ve bedeni rahatlatmak ve düzene sokmak için önemli bir adım. Her sabah uyanıp, günü sıfırdan yaratmak yerine, ne zaman ne yapacağınızı bilmek ve planlı olmak yorgun psikolojiler ve zihinler için harika bir rahatlık. Bu, zihinsel yükünüzü azaltmanıza yardımcı olacaktır. Sadece kahvaltıda ne yiyeceğinizi veya 20 dakikalık bir yürüyüşe çıkıp sonra bir kahve içeceğinizi bilmek bile…

Rutininize zihni canlandırmak, sizi hissizleştiren ve yoran düşüncelerin ağırlığından kurtulmak için de uygun bir meditasyon pratiği ekleyebilirsiniz.

Cildinize ve bedenize de bakım yapmayı rutininize eklemek oldukça önemli. Ruh ve beden dengesi aynı anda ilgiye ihtiyaç duyar, çünkü bağlantı içindedirler. Ruhsal yorgunluk bedende de hissedildiği için, bedeninizin ağrıyan ve bakıma ihtiyacı olan noktalarını tespit edin; rahatlatıcı bakım ürünlerinizi aromaterapik yağlarla destekleyerek, baskı hissedilen bölgelere masaj yapmak hem sizi şımartırken aslında bedenin de rahatlamasıyla ruhen iyi gelecek basit bir tedavi yöntemidir.

Sizi İyi Hissettiren Şeylere Odaklanmak

Egzersiz, doğada zaman geçirmek , bir arkadaşınızla konuşmak ve iyi bir yemek yemek gibi şeyler, yaşadığınız büyük, kapsayıcı duyguları birleştirir. Her gün sevdiğiniz biriyle bağlantı kurduğunuzdan emin olun ve sizi iyi hissettiren şeyleri onlarla paylaşın.

  • Yeni tarifler deneyerek damak tadınızı yeniden keşfe çıkın. Yeni duyular edinin. Daha önce denemediğiniz baharatlar, pişirme yöntemleri ve malzemelerle duyularınızı harekete geçirin.
  • Yaşam alanınızı yeniden düzenleyin. Durağan zihin, sürekli aynı ortamda ve aynı konumlarda kalan objelerle görsel olarak da etkinliğini kaybeder, yani aslında alışır. Değişiklik yaratmak; mobilyaların, en sevdiğiniz tabloların, oturma köşenizin konumlarını değiştirmek size ve zihninize yenilik katacaktır.

  • Geri dönüşüme ortak olun. Gelecek ve doğa için bu basit adımı atmak ve bu sorumluluğu edinmek, geri dönüşümün bir parçası olduğunuzu bilmek size yeni farkındalıklar getirirken, aslında doğal süreçlerle de yakınlaştıracaktır.
  • Farklı iletişim kanalları yaratın; duyduğunuz veya okuduğunuz, hatırlamak istediğiniz noktaları, sırf bunun için ayırdığınız bir defter edinerek kaydedin. Yazmak zihinle iletişim kurmanın harika bir yoludur.

Sizi Motive Eden Şeyleri Bulun

Hedeflerinizi değerlendirme zamanı. Üzerinde çalışmaya başladığınız şeyleri düşünürken nasıl tepki verdiğinize dikkat edin. Eğer gergin hissetmeye başlarsanız, şimdilik onu bir kenara bırakın ve sizi rahatlatanlara odaklanın. Bir hedefe ulaşmak için gerekli olacak bireysel adımlarınızı yazın ve onlara ulaştığınızda bunları işaretleyin. Her zaman kendinize nezaket göstermeniz gerektiğini hatırlamanız için de harika bir yöntem.

Gelişim sürecinizde size ortak olacak bir bitki de edinebilirsiniz. İhtiyacı kadar su, ışık ve ilgi gördüğünde bitkilerin gelişim hızı değişir. Bu gelişimi kendinizle beraber takip etmek adına da harika bir gözlem ve hatırlama metodu yaratır aslında bitki bakımı. Sizi doğaya yakınlaştırırken bitkiler, zihin dalgalarınızı da sakinleştirecek daha iyi konsantre olmanızı sağlayacaktır. Yaşam ortamınıza doğadan yeşil bitkiler eklemek görsel ve zihinsel olarak meditatif ve motive edici bir etkiye sahiptir.