Mide ameliyatları ile ilgili gerçekler
LIFESTYLE

Mide ameliyatları ile ilgili gerçekler

Mide ameliyatı olmaya karar vermek kolay olmadığı gibi ameliyat olabilmeniz için de bazı şartlar gerekiyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Eylül 2014

Kilo veremeyen çoğu kişi için bir kaçış noktasıdır mide ameliyatları. Çünkü diyet uygulamış, zayıflamış ama fazlası ile kilo almış kişiler için son çaredir. Önemli tıp otoriteleri mide ameliyatları uygulanabilecek şişman kişiyi net tarif etmişlerdir. Beden kitle indeksi dediğimiz güncel vücut ağırlığının; boyun metre cinsinden karesine bölümü ile elde edilen değerin 40'ın üzerinde olması birinci kuraldır. Ya da bu değeri 35-40 arasında olup da diyabet, kalp ve tansiyon gibi kalıcı hastalıkları olanlar, hastalıkların seyrinde kiloya bağlı oluşacak semptomların önlenmesi için zayıflamaları gerekiyorsa; mide ameliyatı olabilirler. İkinci kural ise bu kadar yüksek beden kitle indeksi olan kişilerde en az altı ay diyet tedavisinde zayıflayamamak, ilaç tedavisine yanıt vermemek ve psikiyatrik hastalığı olmasıdır. Üçüncü kural ise hormonsal bir hastalığı olmamalı, alkol ya da ilaç bağımlılığı bulunmamalıdır. Görüldüğü gibi 5-10 kg değil en az 50-100 kg kadar kilo vermesi gereken kişilerde belirli kriterler sağlanırsa mide ameliyatı uygun olabiliyor. Ameliyata özenmek yerine gerçekten yaşam değişikliğinizi kökten yapmak; kilo probleminizden uzaklaşmanızda acısız, sancısız ve ölüm riski olmadan yapabileceğiniz en güzel yoldur. Aşağıda size, cerrahi girişimle ilgili duymadığınız detayları ve yaşam boyu maruz kalınabilecek sorunları yazdım:

Cerrahinin komplikasyonları vardır: Ameliyat sırasında organ yaralanması, bağırsaklarda tıkanma, kanama, intestinal fistüller ve pulmoner emboli görülebilir. Ameliyatın cinsine bağlı olarak sık görülen komplikasyon; Dumping Sendromu denilen kan şekerinin çok hızlı düşmesi ile meydana gelen hipoglisemi ataklarıdır. Kusma, bulantı, yaraların iyileşememesi, ülserasyon, kanama, enfeksiyon, vitamin ve mineral yetersizlikleri ve en önemlisi de ölüm; ciddi risk faktörleri arasındadır. Buna ek olarak safra kesesi taşı ve fıtık; ameliyat olanlarda zamanla gelişebilen önemli sağlık sorunudur.

Ömür boyu vitamin-mineral alınması gerekir: Genelde bağırsak ve bazı mide-bağırsak ameliyatları ile folik asit, B12, A, D, E, K, B1 vitaminleri ve demir, kalsiyum ve çinko gerektiği kadar emilemediği için yetersizlik sık görülmektedir. Ameliyat sonrası çok az miktarda yeme sağlanabildiği için bu vitamin ve minerallerin günlük verilecek diyet ile de sağlanması zor olacağından yaşam boyu bu vitamin-minerallerin kullanılması şart olmaktadır.

Cerrahi girişim sonrası yeme sistemi travmatiktir: Ameliyat olduktan sonra yeme alışkanlığı, miktarı ve hızında çok ciddi değişim yaşanır. Çünkü mide ameliyatları sonrası her istediğinizi, gönlünüzce şu kadar yiyeyim diyemezsiniz. Mide küçültülüp ortalama 60-100 ml. kadar yenebilecek kapasitede alan bırakıldığı için mide kabul etmez ve kusma ilk reaksiyon olarak karşımıza çıkar. Ameliyat sonrası iki gün saat başı 10 ml. olacak şekilde beslenme yapılır. Altıncı aydan sonra ise yiyecekler normal pişmiş ama iyice ezilmiş olacak şekilde maksimum 100 ml. olarak yenilir. Katı besine geçiş sağlansa da yiyeceklerin çok iyi çiğnenip yutulması önerilir.

Su içimi oldukça zordur: Günde yaklaşık 2 litre su tüketmek gerekir. Ancak ameliyat sonrası ilk dönemde bir yemek kaşığı olacak şekilde 5-10 dakika ara ile 250 ml. tamamlanıncaya kadar besinden ayrı bir şekilde verilir. Yaklaşık altı ay sonra mide en az 1 litre kadar su tüketebilecek hale gelir. Yemeklerle yaşam boyunca su içimi önerilmez.

Öğün düzeni ve çiğneme en hassas konudur: Yiyecek ve içecekleri asla beraber tüketmemek en önemli kuraldır. Günde dört-altı öğün arasında beslenme planlamak gerekir. Yiyecekleri en az 30 kere çiğnemek şart. Yiyecekler ağızda sulu hale gelmeli ve öyle yutmalısınız. Ameliyat olan kişiye yaşam boyu asla tatlı yemesi önerilmez.

Uzman Diyetisyen Selahattin DÖNMEZ / GÜNAYDIN