Kapalı ameliyatın avantajları
LIFESTYLE

Kapalı ameliyatın avantajları

Kadın hastalıklarında 'açık ameliyat' yakın zamanda tarihe karışacak!

GÜNCELLEME TARİHİ: 1 Aralık 2014

Miyom, yumurtalık kistleri, çikolata kisti, rahim sarkması, rahim kanseri ve daha niceleri… Günümüzde, çevresel faktörler, organik olmayan gıdalar ve radyasyona maruziyet gibi nedenlerden dolayı kadın hastalıklarının görülme oranı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artıyor. Bu iç karartan tablonun yanı sıra yüz güldüren haberler de var; halk arasında 'kapalı' ve 'kansız' ameliyat olarak bilinen ve tıp dünyasının attığı dev adımlardan biri olan 'laparoskopik cerrahi' kadınlara büyük konfor sunuyor. Ancak ülkemizde 'laparoskopik cerrahi'nin yaygınlığı henüz istenilen rakamlara ulaşamadı. Bu nedenle Jinekolojik Endoskopi Derneği, hekimlere laparoskopi yöntemi konusunda eğitim vermeye devam ediyor. Hekimlere yönelik uygulanan 'Jinekolojik Endoskopik Eğitim' Programı'ndan biri de, 29-30 Kasım 2014 tarihleri arasında Acıbadem Üniversitesi'nde gerçekleşti. Eğitim programında konuşan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, ülkemizde sezaryen dışında kanser tedavisi de dahil tüm jinekolojik ameliyatların laparoskopik yöntemle yapılabildiğine dikkat çekerek, "Artık basit bir kist yüzünden hastaların karınlarında uzun kesi açılması devri kapandı. Ülkemizde laparoskopik yöntem henüz yeterince yaygın olmasa da bu durum yakında hızla değişecek." dedi.

20-30 santimlik uzun kesiler artık 'tarih' oluyor!

Son 20 yıl içinde cerrahide pek çok önemli adımlar atıldı; bunlardan en önemlilerinden biri de halk arasında 'kapalı' veya 'kansız' ameliyat tekniği olarak bilinen, 'Laparoskopik Cerrahi'. Eskiden ameliyatlar sadece ilgili bölgede gerçekleştirilen büyük kesilerden yapılıyordu. Hastanın göğüs, karın veya vücudunun diğer bölgelerinde uzunluğu 20-30 santime kadar ulaşabilen büyük kesiler açmak gerekebiliyordu. Bu büyük kesiler nedeniyle de hasta günlük yaşama ancak 2-4 hafta gibi uzun bir süreçten sonra dönebiliyor ve günlerce şiddetli ağrılarla baş etmek zorunda kalabiliyordu. Üstelik, bu kesiler yüzünden enfeksiyon ya da kanama gibi komplikasyon oluşma riski de, hafife alınmayacak kadar yüksek oranda seyrediyordu. Günümüzün önemli gelişmelerinden olan ve kadın hastalıklarında ilk kez 1989 yılında rahim alınması için uygulanan 'laparoskopik cerrahi' de ise tüm işlemler, göbek deliği altında açılan ve çapları sadece 0.5-1.5 cm arasında değişen 3-4 minik kesiyle yapılabiliyor. Bu sayede de geleneksel cerrahiyle kıyaslandığında hastaya birçok önemli avantaj sağlıyor.

Jinekolojik ameliyatlarda 'kapalı yöntem' tercih ediliyor

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, pek çok önemli avantajından dolayı kadın hastalıklarında artık her ameliyatta kapalı yöntem tercih edilmeye başlandığına dikkat çekerek, "Miyom, yumurtalık kistleri, çikolata kisti, rahim sarkması, yumurtalık kanallarıyla ilgili sorunlar ve rahim kanseri gibi kadın hastalıklarına yönelik ameliyatların neredeyse tamamı kapalı ameliyat yöntemiyle yapılabiliyor. Ancak Türkiye'de kapalı ameliyat oranı halen yüzde 15'lerde seyrediyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 30'lara çıkmış durumda. Hedefimiz bu cerrahi tekniğin giderek yaygınlaşması ve mümkün olduğunca çok sayıda kadının bu teknikten faydalanması. Bu nedenle de hekimlere yönelik kurslar düzenlemeye devam edeceğiz.' diyor.