Diyabette kalp damar hastalıkları riski artık yok
LIFESTYLE

Diyabette kalp damar hastalıkları riski artık yok

Üzerinde yapılan çalışmalara, teknolojik gelişmelere ve yeni ilaçlara rağmen diyabet, günümüzde en önemli sağlık sorunlarından biri konumunda.

GÜNCELLEME TARİHİ: 13 Temmuz 2015

Diyabet sıklığı dünyadaki tüm ülkelerdeki artışa paralel olarak yurdumuzda da yaklaşık %14,7'ye yükseldi. Dünya diyabet prevalans ortalaması ise şu an %8,3. Başta kalp-damar rahatsızlıkları olmak üzere diyabete bağlı komplikasyonlar ise hasta açısından büyük bir risk oluşturuyor. Diyabet tedavisi ve kalp-damar hastalıkları risklerinde artışa neden olmayacak yeni nesil tedavi yöntemleri diyabetli bireylerin yaşam kalitelerini artırıyor.

Geçmişte kan şekeri ve insülin direnci üzerine etkili olan bazı ilaçlar kardiyovasküler riskleri arttırdıkları için piyasadan çekilmişti. Bu olumsuz ve istenmeyen süreçlerin yaşanmaması için yeni tedaviye giren ilaçlar için "Kardiyovasküler Güvenlilik Çalışmalarının" yapılması zorunluluğu doğdu. Bu kapsamda yapılan araştırmalarda Tip 2 diyabetli bireylerde kullanılan sitagliptin etkin maddeli ağızdan alınan anti-diyabetik ilaçların kardiyovasküler güvenliliğinin tam olduğu tespit edildi.

2008 ve 2012 tarihleri arasında 38 ülkeden toplam 14.671 tip 2 diyabetli ve kardiyovasküler hastalık açısından riskli bireyde gerçekleştirilen bu çalışma sonuçlarına göre, sitagliptin gibi yeni nesil tedavi seçeneklerinin kullanımı ile kardiyovasküler riskli tip 2 diyabetli bireylerde kardiyovasküler olay risk ve kalp yetmezliğine bağlı hastaneye yatış oranlarında artış gözlenmediği belirlendi.

Diyabette yeni nesil tedavi seçeneklerinin önemine dikkat çeken Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şevki Çetinkalp: "Son 20 yıl süresince, diyabetli birey sayısında hemen hemen yedi katlık bir artış yaşanmıştır. Şu an dünyada 387 milyon diyabetli olduğu ve bu rakamın 2035 yılında 592 milyon olacağı tahmin edilmektedir. Dünya nüfusunun 2035 yılında 8,7 milyar olacağı varsayımlarını göz önüne alırsak 2035'te yaklaşık her 14 kişiden biri diyabet hastalığı ile mücadele ediyor olacak" dedi.

Çetinkalp, sözlerine şöyle devam etti: "Diyabet tedavisinde olumlu özelliklerinden dolayı tercih ettiğimiz yeni nesil tedavi seçeneklerinin, kardiyovasküler bir risk artışına yol açmaması bizler için ve tip 2 diyabetli bireyler için sevindirici bir durumdur. Yeni nesil tedavi yöntemlerini alan hasta grubunda, kronik insülin tedavisi almaya başlayan olgu sayısı anlamlı şekilde daha az olmuştur. Bu durum tıp dünyasında diyabet ile uğraşan doktorlar arasında memnuniyet ile karşılanmıştır. Çünkü tıpta temel kavramlardan biri önce, 'hastaya zarar verme' ilkesidir."