New York: Her zaman iyi fikir
LIFESTYLE

New York: Her zaman iyi fikir

Klişe ama gerçek; New York sonbaharda bir başka oluyor. Peki moda haftasıyla dinamizmini artıran şehrin şu sıralar en cool mekanları hangileri?

GÜNCELLEME TARİHİ: 16 Kasım 2017

Yazı: İlker Topdemir

Çılgın bir arkadaşımla New York seyahatimiz başlıyor. Bu yolculuğun henüz en başında business ile ekonomi uçmak arasında gerçekten fark olduğunu anlıyorum. Zira size 'Nasılsınız? Ne istersiniz?' sorularını yönelten hosteslerin yerini bir anda çatık kaşlı, ekonomide uçan kişilere kızgın bakışlar atarak servislerini yapan kişiler alıyor. Fakat dokuz saatlik bu uçuşta uyku, internet ve kahkahalar arasında zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. 'New York'ta Eylül başkadır' denir... Gerçekten de bambaşka olduğunu deneyimliyoruz. Çünkü Eylül ve Ekim şehrin en dinamik olduğu ve sonbahar renklerinin ortaya çıktığı aylar. Frank Sinatra'nın NewYork, NewYork şarkısı eşliğinde Uber'e atlayıp kalacağımız otele doğru yola çıkıyoruz. The Standard Highline oteli, şehrin en yoğun yaşayan Meatpacking bölgesinde.


The Standard Highline

Sokaklar, oteller, barlar ve restoranlar her daim dolu. 338 odası olan otelin yere kadar uzanan camları ve yüksek tavanları sayesinde şehri kuşbakışı izleyebiliyoruz. Otelde yenilenebilir enerjiyle üretilen Tesla otomobilleri, günün belli saatinde hizmetinizde olabiliyor.

The Standard Highline'ın alt katında iki restoran ve bar, çatı katında ise teras bar, gece kulübü ile members club bulunuyor. Her gece barında partilerin düzenlendiği Boom Boom Club'ın en önemli özelliği, otel müşterisi olsanız dahi girip giremeyeceğinize kapıdaki görevlinin karar vermesi. Diğer konaklama adresimiz The Standard'ın East Village'da açtığı yeni oteli. Eski bir New York binasından giriş yaptığınız otel daha sakin bir bölgede, yemyeşil bir bahçe içinde. Toplam 144 odaya, Standard Bar Narcissa restorana ve Summer Garden adlı gün boyu açık bir mekana sahip. New York'un moda haftasını ağırladığı günlerde her an her yerde top modellerle, moda tasarımcılarıyla veya ünlü oyuncularla karşılaşabiliyorsunuz. Şehre gastronomi perspektifinden bakacak olursak; en cool mekanların kısa bir özetini ilerleyen satırlarda görebilirsiniz.

Kahvaltı
Sant Ambroeus Soho, kahvaltı için en iyiler listesinde. Sabah 08.00 itibariyle kapılarını açıyor. Menüsü harika, sağlıklı her türlü içecek var.


Sant Ambroeus Soho

Bubby's, Hudson Caddesi üzerinde, son 16 senenin en uğrak ve keyifli kahvaltıcısı. Oyuncu ve yönetmenlerinin takıldığı ve kendi reçel markası olan bir mekan. Porsiyonları çok büyük!

Lafayette, croissant'ları ve kahvesiyle ünlü. NYU yakınlarındaki mekanın terasında gün boyu insanları seyredebilirsiniz.


Lafayette

Öğle yemeği
La Grenouille, müthiş bir Fransız bistrosu. Öğle yemeklerini şık bir atmosferde yemek istiyorsanız ve Fransız mutfağı aşığıysanız burası sizin için ideal. Ceketsiz girmeniz imkansız; senelerdir devam eden geleneklerini hiç bozmuyorlar.

Taoloche, Greenwich bölgesinde taco kokularının yayıldığı ve kalabalığın sırada beklediği bir Meksika restoranı. Barda oturmanızı, acılı margarita'sını ve avokado sosunu tatmanızı
öneririm.

Ladurée Soho, şehrin içindeki gizli bahçe. Burada yediğiniz öğle yemeği tam bir Fransız şıklığında olacak.


Ladurée Soho

Akşam Yemeği
The Cut by Wolfgang Puck, listenin ilk sırasında. New York'un ödüllü et restoranı Four Seasons Downtown bünyesinde bulunuyor. Japon Wagyu eti ve diğer Amerikan etleriyle mutfaktan çıkan her şey
ağzınızda eriyor.


The Cut by Wolfgang Puck

Narc Bar, akşam yemeğinde hafif atıştırıp kokteyl içmeyi sevenler için… Menüde açlık derecenize göre seçebileceğiniz Bites ve Bigger Bites diye iki farklı alternatif bulunuyor. Mekanın üstü açık! İçeride oturmanıza rağmen yıldızları seyredebiliyorsunuz.


East Village Narcbar

St. Regis King Cole Bar'a akşam kokteyli için uğramanızı öneririm. Barın 55 numaralı masası için rezervasyon yapmak isterseniz 2500 USD ödüyorsunuz. Bu sayede size özel bir menü oluşturuluyor.

Boom Boom, ister kokteyl içmek ister yemek yemek için; şehrin en keyifli mekanları arasında.