Sergi tasarım üssü
LIFESTYLE

Sergi tasarım üssü

Müzelere, dönemsel sergilere ve özel koleksiyonlara sanat ve tasarım danışmanlığı veren Morris Associates artık Seda Kohen, Hale Haifawi, Colin Morris işbirliğiyle Türkiye’de.

GÜNCELLEME TARİHİ: 28 Aralık 2017

Çağla Bingöl
Fotoğraf Onur Eşiyok

Colin Morris tarafından kurulan Morris Associates, uzun yıllar İngiltere başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde müzelere, dönemsel sergilere ve özel koleksiyonlara tasarımdan, eser seçimine farklı alanlarda hizmet vermiş bir sanat oluşumu. Hale Haifawi, Seda Kohen ve Colin Morris ortaklığıyla kısa süre önce Türkiye pazarına giren Morris Associates, aralarında British Museum, Metropolitan Museum of Art, Hermitage Museum, V&A'ın da bulunduğu dünyaca ünlü müzelerle çalışıyor. Önemli aile koleksiyonları ve ses getiren sergilere verdikleri danışmanlık hizmetlerinin devamını Türkiye'ye taşıyarak sanat platformunda değerli projelere imza atmaya hazırlanıyorlar.

Sizi bu önemli sanat oluşumunun parçası olmaya yönlendiren serüveninizden bahseder misiniz?
Seda Kohen:
Biz çabaya ve akışta kalmaya inanan bir üçlüyüz. Türkiye, New York ve Londra üçgeninde gelişen uzun soluklu bir yolculuk bu aslında çünkü çok uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığımız var. Son noktası da Morris Associates Türkiye ofisinin kuruluşu oldu. İstisnasız hepimiz sanat içinde büyümüş ve çeşitli dallarına gönül vermiş insanlarız. Ben ve Hale yıllar içinde profesyonel hayatta ağırlıklı olarak finans tarafına yönlendik ama günün sonunda tekrar sanat çatısı altında, özümüze döndük. Profesyonel balerindim ancak kariyerimin en iyi dönemlerinde çok ciddi bir sakatlık geçirerek uzaklaşmak zorunda kaldım. Degas hayranlığımın sebebini anlamak çok zor değil anlayacağınız… Hale, mücevher tasarımcılığı ile haşır neşir olurken Bussiness of Art'ı The Contemporaries grubunun içinde geliştirdi. O sırada gelişmekte olan sanatçılara sergiler açıp daha sonra da dijital ortamda sanatta bir inovasyon gerçekleştirdi. Colin Morris, daha o zamanlardan Hale'nin en büyük destekçisiydi.
Hatta Colin her zaman bizim ilham kaynağımızdı. Bugün kendisiyle ortak olarak kariyerimize, bulunmak istediğimiz yerde devam ediyoruz.

Morris Associates'in dünya genelinde gerçekleştirdiği bazı önemli projelerden örnekler verebilir misiniz?
S.K.: Morris Associates birçok ünlü müze, galeri, ziyaretçi merkezinin yanı sıra özel şirket ve kişiler için görevler üstlendi. British Museum, Metropolitan Museum of Art, Hermitage Museum, Vatikan ve Victoria & Albert proje geliştirdiğimiz kurumlardan bazıları. Tabii bir de birbirine rakip olan ve çoğunlukla müze koleksiyonlarını aşan hem George Ortiz'i hem de Prof. Nasser D Khalili'nin koleksiyonlarını dahil etmeliyiz.

Birleşik Arap Emirlikleri, hızlı bir şekilde dünyanın önde gelen sanat piyasası oyuncularından biri haline geldi. Hatta Louvre Müzesi Abu Dabi'de kapılarını açtı. Bu bölgede sanatın yükselişini nasıl açıklıyorsunuz?
Hale Haifawi: Kendim de Dubai doğumlu olduğum için bu soruya ben cevap vermek isterim. Evet, Birleşik Arap Emirlikleri uzun yıllardır kültür ve turizm piyasasında büyüyor ve elbette sanat piyasası da bunun ayrılmaz bir parçası. Bu nedenle 2008 yılında Abu Dabi'de gerçekleştirilen dünyanın en büyük İslam sergisini, Colin Morris'in üstlenmesini istedikleri için çok gurur duyduk. O günden sonra kültür turizmini artırmak adına Birleşik Arap Emirlikleri'nde ve özellikle Abu Dabi'de birçok proje tasarladık. Louvre Müzesi'ni büyük ihtimalle Sheikh Zayed Ulusal Müzesi takip edecek. Guggenheim ve muhtemelen bir Denizcilik Müzesi'ne yönelik planlar da var. Dubai'de kısa süre önce Etihad Müzesi'ni açtılar ve 2020 Expo'ya hazırlık olarak çok sayıda küçük ve temalı müzeye yönelik planlar yaptılar. Dubai'ye yakın olan Sharjah'ta zaten uzun yıllardır çok sayıda müze bulunuyor. Şu anda bu müzeler in güncellenmesi ve yenilenmesine ilişkin hatırı sayılır bir programı üstlenme sürecindeler. Colin Morris, hem Art Dubai hem de Art Abu Dabi 2007'deki ziyaretimizden bu yana hala faaliyette ve süreç içerisinde yer aldı. Sanat eğilimlerinin de makro ve mikro ekonomi, trendler, tanıtım, reklamlar dahil olmak üzere birçok parametreden etkilendiğini söyleyebiliriz. Burada önemli olan ortaya çıktıklarında bu unsurları fark edebilecek ve bunlara yanıt verebilecek bir pozisyonda olabilmek.

Türkiye'de nasıl bir yapıya sahipsiniz ve projeleriniz nelerdir?
S.K.: Morris Associates Türkiye ofisimizi 2016 Aralık ayında kurduk. Ancak Mayıs 2017'de İngiltere Başkonsolosluğu'nda gerçekleştirdiğimiz lansman davetimize kadar vaktimizi Türkiye sanat pazarını tam anlamıyla anlayabilmek ve birikimimizi en doğru şekilde uyarlamak için bir yol haritası hazırlamaya ayırdık. İlk aşamalarda tasarım çalışmalarının büyük bir kısmı Londra ofisimiz tarafından gerçekleştirilmeye devam edecek. Bununla birlikte belirli hassasiyetleri dikkate alırken son derece akıcı ve geniş temaların, sunum tarzlarının ve 'herkes için sanat' algısını geliştirmenin gerçekten önemli olduğunu düşünüyoruz. Hangi projeyi üstleniyor olursak olalım bu projelerin hepsinin ortak noktasının yüksek kaliteleri olacağını garanti ediyoruz. Ayrıca Morris Associates'in Türkiye'nin coğrafi sınırları içerisinde çeşitli dönemlerin sanat tarihini kapsayan projeler almasını kesinlikle istiyoruz. Uluslararası sergilerin Türkiye'de sergilenmesi konusunda başlayan olumlu diyaloglara ve Türk koleksiyonların global alışverişiyle dünyanın dört bir yanındaki kurumlara ödünç verilmesine ilişkin çalışmalara devam ediyoruz.

Türkiye'de yeni dönemde pek çok müze hayata geçti ve geçmeye devam ediyor. Bu konuyla ilgili ilginizi en çok çeken şey ne oldu?
Colin Morris: Ortaklarım ile birlikte 15 yıldır benzersiz bir tasarım ve küratörlük hizmetleri sunabilme olasılığını gözlemliyoruz. Bir grup olarak ortaklaşa hareket etmeye karar verdiğimiz için hem kamu hem de özel müzelerle ilgilenen çeşitli gruplarla ve kişilerle görüştük. Önümüzdeki beş yıl içerisinde gerçekleştirilebilecek cesur ve yaratıcı projeleri tespit ettik. Gizlilik sözleşmeleri nedeniyle projeler hakkında çok spesifik bilgiler veremeyeceğim için bana anlayış göstereceğinizi ümit ediyorum. Tüm kıtalardan sanatsal çalışmaları temsil eden ve ayrıca global tarihsel zaman çizgisinde çeşitli Türk dönemlerinin tarihi önemini vurgulayan bir Uluslararası Müze geliştirme konusunda büyük bir ilgi oluşturduğumuza inanıyoruz. Ayrıca daha resmi bir gezi yerine 'aile' odaklı müzeler de belirlendi ve teklif edildi.

Gelecekte olağanüstü bir İslam ve Osmanlı sanatı sergisi görebilecek miyiz?
H.H.: İlginç bir soru ve 'evet' diyerek yanıtlamak istiyorum. Aslında İslam ve Osmanlı koleksiyonlarına dayanan olağanüstü sergiler sunmayı hedeflesek de bunun için kesinlikle kurumsal ve özel paydaşların itibarı ve yatırımı gerekli olacak. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz çeşitli görüşmelerden edindiğimiz ilk izlenim hep olumlu oldu. Bu nedenle konseptleri ve hedefleri birlikte inşa edebileceğimize eminim.