Cesur yeni klasik
İyi servis, yemek kalitesi, lezzetli kokteyl, müzik ve ambiyans kıstaslarının hepsini kapsayan Must, birinci yılında Nişantaşı’nın hit mekanlarından biri olmaya devam ediyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 3 Ocak 2018
Eylem Şimşek Fotoğraflar Koray Işık
Must'ın kurucu ortağı Ercan Gümüşkaya, hayalindeki mekana sahip olmanın da ötesinde müdavim yaratan, sahiplenilen bir adres yaratmanın haklı gururunu yaşıyor. Zevkle döşenen dekorasyonu, kaliteli müzikler ve Şef Kadir Aytekin'in hazırladığı yemekler konuklara tam istediğini veriyor ama işin en önemli yanı restoranın keyif almak için kurulmuş olması. Gelen misafirlerin kendilerini evindeymiş gibi rahat hissetmeleri fikriyle yola çıkan Gümüşkaya'dan İstanbul gibi bir şehirde popü- ler mekan yaratmanın sırlarını ve kısa süre sonra bizimle buluşacak diğer projelerini öğreniyoruz.
Ercan Gümüşkaya ve Şef Kadir Aytekin
Geçtiğimiz yıl 'iyi yemek' ve sonrasında 'bar' konseptiyle yeme-içme sektörüne dahil olan Must'ın bugün geldiği nokta için ne düşünüyorsunuz? Mekanın birinci yılında hayal ettiklerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz?
ForBiz Grup olarak geçen yıl Must'ı açarken sabah, öğlen ve akşam saatlerinde mahalle sakinlerinin ve dışardan gelen misafirlerin güzel vakit geçirecekleri bir yer planlamıştık. Tabii gelenlerin güzel yemek yiyip damaklarında yer edecek kokteyllerle, kaliteli müzik eşliğinde kendilerini evlerinde gibi hissedecekleri bir ortam yaratmayı da hedeflemiştik. Bir yıl içinde bunun için çabaladık ve sonunda başardık. Şimdi hayal ettiğim Must birinci yılında ve tam da istediğim gibi bir mekan oldu. Elbette kendimizi yenilemek ve geliştirmek çabalarımız devam ediyor.
Must'ın müdavimleri hangi ortak noktada buluşuyor?
Misafirleri tanıyan ve mutlu çalışan servis elamanı kadar önemli bir kıstas yoktur. Müdavimler geldiğinde aynı servis elamanı hizmet eder, konuşmadan vücut diliyle ne demek istediğini anlar, misafir ne yer, ne içer, neleri sever ve herhangi bir şeye alerjisi var mı, çok iyi bilir. Tüm bu detaylar çok önemlidir. Böylece konuklar mekanda sadece içinde bulunduğu anın tadını çıkarır.
Mekanın şefi Kadir Aytekin ile bir araya geliş hikayenizi anlatmanızı istesek…
Kadir Aytekin önceden tanıdığım, vizyonuna ve kendini geliştirme özelliğine çok değer verdiğim genç bir arkadaşım. Kendisine her zaman 'Bir yer açarsam mutfak senindir' derdim ve yaklaşık bir yıldır pek çok güzel şey başardık. Menüleri oluşturma konusuna gelince; baş- larda 'menümüzde mutlaka sekiz-dokuz adet imza yemek olmalı' diye düşünüyordum ama Kadir bununla yetinmedi ve neredeyse çoğunu ikonik hale getirdi.
İkinci yıl için kendinize ne tür hedefler koydunuz?
Aralık ve Ocak ayında Must'a iki kardeş mekan geliyor. Mekanın adı Michelle Brasserie. 24 Aralık'ta Vadi İstanbul, 2 Ocak'ta Hilltown'da olmak üzere İstanbullularla tanıştıracağız. Michelle markası yıl içinde başka AVM'lerde de açılacak ve zincir olacak.
