Harikalar diyarı
Dior’un Paris Haute Couture Haftası’nda düzenlediği maskeli balo, sürrealist dekorundan ikramlarına ve elbette renkli davetlilerine, asla ayrılmak istemeyeceğiniz bir sirkten farksızdı.
GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Mart 2018
Güneş Uysalefe
Rubik küp nedir bilirsiniz, hani o avuç kadar küp üzerindeki kareciklerden aynı renkte olanların inatla yan yana gelmediği zeka oyunu.
Dior'un Rodin Müzesi bahçesine yerleştirdiği dev versiyonunda ise durum bu bilmeceye hem benzer hem de ondan bir o kadar farklıydı; Maria Grazia Chiuri'nin İlkbahar/Yaz 2018 Haute Couture koleksiyonu için seçtiği sürrealist temaya paralel olarak bu yapı, satranç tahtasının damalı siyah beyazını aynalarla yansıtıyor, içinde bambaşka bir dünya saklıyordu.
Defile ardından karanlık çökünce ortaya çıkan sahnenin ise işin gizemini, dolayısıyla da çekim kuvvetini katladığı kesindi; kapıdaki siyah pelerin ve beyaz Venedik maskeli görevlileri geçip, bahçeye ulaştığınızda, işte o küp yine karşınızdaydı. Bu sefer önünde piyon, at ve kale gibi oyuncular kâh insan boyu heykeller olmuşlar, kâh canlanmış sizi içeri davet ediyorlardı.
Tavşanın peşine takılan Alice gibi içeri girmeyi seçerseniz eğer, oyunun bir parçası olmayı kabul etmiş oluyordunuz. İskambil kağıtlarına bürünmüş dansçılar, zar şeklindeki tatlı ikramları, René Magritte'in Aşıklar tablosunu dans gösterisiyle hayata geçiren bir çift ve tabii uçuk maskeleri içinde dolaşan, kahkaha atan, birbirini süzen davetliler...
Balo kültürü, kuruluşundan bu yana Fransız markanın bir parçası olmuş, Monsieur Dior'un Dalí imzalı kostümüyle katıldığı efsanevi Bal Oriental'den günümüzdeki Grand Bal saat tasarımlarına, her fırsatta tezahür etmiştir. Bu organizasyon ise Chiuri'nin kreatif direktörlüğünde tek kelimeyle ve tam manasıyla Dior'un şaşaasına yakışır, gerçeküstü bir üsluptaydı. Şah mat!
