Küçük İtalya turu

İlker Topdemir

İtalya'da, dünyanın en çok fotoğraflanan adası Capri'deyiz. Mayıs'tan Eylül'e kadar zamanın çok keyifli geçtiği adada gidilecek o kadar çok yer var ki! Anacapri, Faraglioni, Blue Grotto, Marina Piccola, Villa San Michele, Punta Carena Feneri ve tabii ki muhteşem restoranlar, bir de adanın etrafında kesinlikle yapmanız gereken tekne turu... İstanbul-Napoli arası uçuş yaklaşık 1 saat 30 dakika sürüyor. Napoli, bütün Amalfi kıyılarına en yakın havalimanı ve özellikle yaz aylarında turistlerin bir numaralı gözdesi. Anacapri ile Capri arasında ulaşım taksi ya da yürüyerek yapılıyor. Benim önerim, aşağıya en azından bir kez yürüyerek inin; inanılmaz manzara fotoları yakalayabilirsiniz.

FİLMLERE konu olmuş bir otel Capri Palace Hotel & Spa. Adanın en yüksek noktasında, geniş balkon ya da teraslara sahip 69 oda ve suitten oluşuyor. Mytha Hotel Anthology'nin bir parçası olan adres tam bir sanat ve dizayn oteli diyebilirim. Barı ve havuzu çok popüler; otel müşterilerinin dışında Capri sakinlerinin de buluşma noktası bu iki yer. Capri Touch isimli suitler benim favorim. Capri mavisi ile beyazın hakim olduğu uçuşan keten perdeler hayaldeymişsiniz hissi veriyor.

ADANIN tek 2 Michelin yıldızlı restoranı L'Olivo, Anacapri'deki Capri Palace'ın içinde yer alıyor. Ischia Adası'na bakan restoran, manzarası ve ağustos böceği sesleriyle güzel bir gece için mükemmel adres. Alakart menü dışında dokuz yemekten oluşan bir menüsü daha var. Uzun zamandır yediğim en iyi burrata peyniri, deniz tarağı ve focaccia ekmeğini burada tattım. Makarna konusunda da kimse eline su dökemiyor. Yemek sonrası çay servisi ise tam bir sanat. Çay ve taze baharat arabası tam sosyal medyalık.

ADANIN en özel noktası kesinlikle Il Riccio. İtalya dışında Bodrum'da açıldı ve yakında Dubai'de de açılıyor. Özellikle öğle yemeklerinde bir numara. Havasından mı, suyundan mı bilmem ama domates salatasından zeytinyağına her şey mi bu kadar nefis olur! Ayrıca ızgara ahtapot, kabak çiçeği kızartması, pestolu makarna ve çeşit çeşit taze balık! Bir de dillere destan tatlı odası.

İTALYA'nın en iyi beach club'ı diyebileceğim, çoğunuzun reklamlardan ve filmlerden tanıdığınız, denizin içindeki iki kaya parçası... Burası Fontelina Beach Club. 22 Euro ödeyerek girilen, sınırlı yeri olan, kayaların üzerinde güneşlendiğiniz özel bir mekan. Gün boyu güzel insan görmekten yorulabileceğiniz, karnınız acıktığında salaş restoranında salata ve makarna atıştırabileceğiniz Fontelina Beach Club mutlaka görülmesi gereken bir adres.

CAPRI'NİN merkezine 15 dakika yürüme mesafesindeki Ristorante da Tonino, İtalyan mutfağının Napoli bölgesine ait yemeklerinin ortak buluşma noktası. Adanın en tepe noktasına yakın konumda, muhteşem bir manzaraya sahip restoran haftanın bir günü kapalı, gitmeden web sitesinden kontrol edin.

ANACAPRI'DE, alışveriş caddesi üzerinde bulunan Melia, sade ve lüks bir butik otel. Masaj severlere duyurulur; otelin spa'sı ve terapistleri çok başarılı. Günün yorgunluğunu atmak isteyenler için doğru adres. Ayrıca diğer otellere kıyasla fiyatları çok uygun.

Adeta adanın simgesi konumundaki 100 % Capri isimli butik, dünyanın en iyi ketenlerinden yapılma tasarımlar sunuyor; hepsi de bakmaya doyamayacağınız kadar güzeller. Markanın sahibi Antonino Aiello'yu dünyanın her köşesinde mağazası olduğu için yakalamak zor ama şansıma hem fotoğraf çektirdik hem de sohbet ettik. Ada meydanından başlayan alışveriş dükkanları arasında kaçırmanız imkansız.

İTALYAN RIVIERASI'NIN EN POPÜLERİ
Liguera bölgesi yılın her mevsimi ziyaretçiler için bir cazibe noktası. Liguera'nın incisi, gerçek bir balıkçı köyü olan Portofino ise pastel renklerin hakim olduğu göz okşayan mimarisiyle gündüz saatlerinde turist akınına uğruyor, akşam 19:00 itibariyle ise sahne köy sakinleri ve otellerde konaklayan misafirlere kalıyor. Türk Havayolları, İstanbul-Milano arası karşılıklı günde dört uçuş gerçekleştiriyor. Milano Havalimanı'ndan trenle iki buçuk saatte Portofino Santa Margherita Liguera istasyonuna ulaşmak mümkün.

67 ODA ve suite sahip Belmond Hotel Splendido ve 16 odalı Splendido Mare'nin tarihçesi 16 yüzyıla uzanıyor. Manastır olarak inşa edilen bina önce Baron Baratta'nın yazlık evine dönüşmüş. 1902'den bu yana da otel olarak hizmet veriyor. Winston Churchill'den Elizabeth Taylor'a ünlü isimler otelin konukları arasında yer almışlar. Odaların hepsi Portofino koyuna tepeden bakıyor. Çok özel bir konaklama deneyimi isterseniz Dolce Vita Suite'i öneririm; kendinize ait bir villaya, bahçeye ve uçsuz bucaksız manzaraya sahip olacaksınız. Otelin La Terrazza isimli bir de restoranı var. Günlük ev yapımı pestolarını ve kendi üretimleri olan zeytinyağlarını özellikle tavsiye ederim.

PORTOFINO Meydanı'na bakan ve 30 Kasım'a kadar açık olanChuflay'nin menüsünü şef Roberto Villa günlük olarak taze deniz ürünlerine göre belirliyor.

KÖYÜN organik dondurmacısı Gelateria San Giorgio sabah erken saatlerden 23:00'e kadar açık. Baharatlı sorbeler ve taze meyve dondurmalarını tatmak için geç saatlere kalmayın, tükenebilirler.

İKİZ kardeşlerin işlettiği Da I Gemelli deniz ürünü ağırlıklı bir restoran. Öğle ve akşam yemeklerinde hizmet veren restoranda, Matteo ve Paolo kardeşler misafirleri ile tek tek ilgileniyorlar. Rezervasyonsuz gitmemenizi tavsiye ederim, yer bulamayabilirsiniz.