TableTales: Bir sofra hikayesi
LIFESTYLE

TableTales: Bir sofra hikayesi

Bir süredir katıldığımız en şık davetlerde TableTales imzasının karşımıza çıkması tesadüf değil.

GÜNCELLEME TARİHİ: 30 Haziran 2018

Markanın ardındaki dört kadın; Başak Soykan, Rezzan Benardete, Yaprak Baltacı ve Aslı Sayar, yarattıkları konsept ve menülerle her defasında şaşırtıyor, kendilerine hayran bırakıyorlar. Onlarla TableTales stilinde bir masa etrafında bir araya geldik ve merak ettiklerimizi Başak Soykan'dan dinledik.

Çimen Uzsoy G.
Fotoğraflar Selin Saral

TableTales'in hikayesi nedir?
İyi yemek, farklı sunum, etkili ve çarpıcı bir stil, yani birbirinden ayrılmaması gereken parçalar. Morini ile RB Living tarzı; birbirini çok iyi tamamlayan, bir araya geldiğinde fark yaratan bir bütünü oluşturuyor. Rezzan ile birlikte yaptığımız birkaç davette hep birlikte bunu gözlemledik. Böylece Morini lezzetleri ile Rezzan'ın kurucusu olduğu RB Living'de yarattığı stilin buluşmasından TableTales doğdu. Birlikte sosyal sorumluluk amaçlı yaptığımız bir davette, harika bir hikayeyle oluştuğu için markamızın ismini TableTales koymaya karar verdik. Bize göre her davetin, her masanın ayrı bir hikayesi var ve biz de bu hikayenin yaratıcıları arasında olmaktan, bir parçası olmaktan çok büyük keyif alıyoruz. İşin en güzel tarafı, davet sahibi TableTales'i hangi alanda konumlandırmak isterse o alanda hizmet verebiliyoruz. Sadece stil ve dekorasyon hizmeti verdiğimiz davetler olduğu gibi, sadece yemek ve sunumlarımızla catering hizmeti verdiğimiz davetler de olabiliyor.

Aranızda nasıl bir iş bölümü var?
Markanın hikayesi aslında iş bölümünün de cevabı. Hikayenin kurgusunda hep birlikte çalışıyoruz. Styling ve mood Rezzan'da. Bu stile uygun menü, sunumlar ve tabii ki servis ise Morini ortakları olarak bizde ama yemek, stil, mood ve dekorasyon mutlaka bütünleşmeli. Dolayısıyla tüm alanlarda birlikte çalışıyoruz diyebilirim.

Bugüne dek çok önemli davetlere imza attınız, biraz anlatır mısınız?
Her davetin gerçekten farklı bir hikayesi var. Hemen hemen her organizasyonda çalıştığımız Nef birliktelikleri bizim için çok önemli. Nef Kandilli Köşk'ün bahçesinde bir Kandilli akşamüstünden, Fransız Yetimhanesi'nin dekorasyonunun tamamen yeniden yapılandırılmasıyla yaratılan şık ambiyansa kadar her davette çok farklı işler çıkardık. Moda ile de çok iç içe bir markayız. Geçtiğimiz haftalarda Zorlu Center'da Valentino ile gerçekleştirdiğimiz kırmızı konseptli davet çok özel işlerimizden biri. En son Arzu Sabancı for Koton için hazırladığımız, tamamen yaz ve tropik konseptli davet de menü ve dekorasyonuyla aklımızda kalanlardan. Sosyal sorumluluk da hassasiyetle yaklaştığımız bir alan. Açık Kapı Derneği ile birlikte yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projesi kapsamında Dirimart'ta yapılan davet ve Parıltı Derneği ile yaptığımız işbirliğinin yeri bizim için apayrı.

Bir daveti planlarken işe nereden başlıyorsunuz, nasıl ilerliyorsunuz?
Biz TableTales olarak her davette aslında o davetin kendine münhasır hikayesini yazmak amacıyla hareket ediyoruz. Bunu yaparken de öncelikle davet sahibinin zevkleri, hayalleri, tercihleri, misafirleri ne şekilde ağırlamak istediği ile başlıyoruz. Kişiye özel bir konsept oluşturduktan sonra menüyü bu çerçevede belirliyoruz. Tabii ki menüde her zaman lezzet ön planda ama aynı zamanda sunumların incelikli, davet sahibinin ve konseptin ruhunu yansıtacak detaylarla bezenmiş olması ve kimi zaman sürprizlerle davetlileri şaşırtmak menüyü hem lezzetli hem keyifli kılıyor.

Hem yeme-içme hem de masa süslemesi konusunda yenilikçi ve farklı bir çizginiz var. Nelerden ilham alıyorsunuz?
Sezon trendleri, yeni dokular, mimari ve dekorasyonda kullanılan yaratıcı malzemeler bizim için önemli alanlar. Bu anlamda tüm uluslararası organizasyonları takip diyoruz. Ayrıca işimiz dolayısıyla ziyaret ettiğimiz tüm yeni restoranlar, oteller, kullanılan renk kombinasyonları bizim için ilham kaynağı olabiliyor. Ama en mühimi bunları bir araya getiren davet mekanı; konsepti yaratırken en büyük ilham kaynağımız oluyor. Bazen mekana çok zıt bir konseptle şaşırtmayı, bazen de mekanla bütünleşen, orayı yaşar hale getiren konseptler yaratmayı seviyoruz.

Son dönemin davet trendleri hakkında ne söylersiniz?
Aslında davet trendlerini takip etmiyoruz. Biz sezon renklerini, desenlerini, sezonun taze meyve ve sebzelerini takip ediyoruz. Ve bütün bu unsurları davetin hikayesine göre kurgulamayı seviyoruz. Trende göre davet yapmak değil, kendi stilini oluşturmak bizim için daha önemli.

Evde küçük ama havalı bir davet vermek istesek, bize neler tavsiye edersiniz?
Ev davetinin bize göre en önemli unsuru, evin ev sahibinin tarzını yansıtması. Önce bir tema belirlemek önemli. Temayı belirledikten sonra dekorasyon, masa düzeni, çiçekler ve yemekler bu tema doğrultusunda seçilmeli. Örneğin yaz mevsiminde küçük bir bahçe daveti için Capri ve Toskana temalarını çok seviyoruz. Mavi ortancalar ve limonlarla bezenmiş beyaz bir masada, yaz mevsiminin sebzeleriyle rengarenk salatalar, taze deniz mahsulleriyle makarnalar çok güzel bir tema olabilir.

Başarılı bir organizasyon için altın kuralınız nedir?
Başarılı bir operasyon için ekip ve ekibin uyumu en önemli kuraldır. Biz kendi içinde büyük bir operasyon ekibi barındıran bir grup olduğumuz için en güçlü yanlarımızdan biri bu. Sürekli işleyen bir mutfak operasyonu ve deneyimli bir servis ekibimizin olması, bu alanda fark yaratmakta en büyük gücümüz.