Batı Amerika'ya yolculuk

İlker Topdemir

İstanbul'dan San Francisco'ya olan yolculuğumuz Lufthansa uçuşu ile başladı. Frankfurt aktarmalı seyahat, Airbus 380-800 ile 11 saatlik sürede gerçekleşiyor. Ancak bence kesinlikle Business ile uçun. Ekonomide servis uçuş boyunca iyi fakat internet her seferinde kopuyor, yemekler ise pek lezzetli değil.

San Francisco pasaport işlemleri çok hızlı ve Uber ile şehre 30 dakikada varıyorsunuz. Size anlatacağım rotayı ayrıca Los Angeles üzerinden de gerçekleştirmeniz mümkün. Konaklama için iki otele rezervasyon yaptırdım. Biri şehrin göbeğinde, diğeri ise daha yeni yapılaşmaya başlamış AT&T Park bölgesinde.

Carmel'in manzarasıyla ünlü yolu 17 Mile Drive

İlk otelimiz Hotel Via, Soma bölgesinde, okyanus kenarında kısa süre önce açılmış. 159 odası olan butik otel, yataklarının rahatlığı ve oda anahtarlarının telefonunuz ile açılıyor olması ile tam San Francisco kafasında olduğunu gösteriyor. Odalarının genişliği ve çatısında bulunan terası ile keyifle konaklayacağız bir adres. Şehir merkezine, çarşısına ve gezilecek yerlere yakınlığı ile kesinlikle konaklama için öneririm. Şehirdeki diğer otellere göre fiyatları da çok iyi. İkinci otel ise Four Seasons San Francisco. Şehrin en meşhur caddesi Market Street'de bulunan 12 katlı otelden San Francisco'yu kuşbakışı seyredebiliyorsunuz. İnanılmaz rahat yatakları, cam kenarındaki oturma alanı ve Four Seasons şıklığı ile Amerika'daki oteller içinde en iyisi olabilir. Resepsiyon katındaki MKT Restaurant kahvaltı ve akşam yemeği için keyifli bir seçenek. Otelin üstünde bulunan rezidans ise Amerika'nın en pahalı penthouse'u olarak biliniyor; 11 milyon dolara satılan ev basın tarafından hâlâ konuşuluyor.

Şimdi, şehirde yeme-içme için önermek istediğim mekanlar var. Sonra yolumuz okyanus kıyısındaki köylere doğru uzanacak...

Padrecito Cole Valley bölgesinde yer alıyor. Uzun zamandır gittiğim en iyi Meksika lokantası. Margarita'ları, özellikle çilekli margarita ve birbirinden lezzetli taco nacho burrito'ları ile çok keyifli bir restoran.

Blackwood Asya-Amerikan füzyon yemeklerinden oluşan kahvaltısıyla cennet gibi bir yer. İnanılmaz omletler ve acı sevenlere Thai baharatları ile kombine edilmiş yemekler sunuyor. Sabah erken gitmeniz akıllıca olur, ilerleyen saatlerde her yer dolabiliyor.

Susie Cakes San Francisco'nun en başarılı tatlıcısı. Cupcake'leri, pastaları ve kurabiyeleri için uğramadan dönmeyin. Çalışanların güler yüzlülüğü ve yakınlığı inanılmazdı. Giderken bize hediye cupcake'ler bile verdiler.

Hotel Via'nın terası

YOL ÜZERİNDE BİR OKYANUS KÖYÜ
San Francisco'dan ayrılıp, Carmel'e doğru yola çıkıyoruz. Bunun için online araba kiralamak en ucuzu. Bu son derece konforlu ve keyifli arabaları 85 dolara, iki günlüğüne kiralayabiliyorsunuz. Böylece 117 mil uzaklıktaki okyanus köyüne seyahatimiz başlıyor. Carmel'e ya otoban ya da okyanus kenarı Santa Cruz üzerinden gidebilirsiniz. Yol üzerinde çok keyifli diner cafe'ler ve outlet dükkanları bulunuyor. Carmel, 1500 yıllarında İspanyollar tarafından keşfedilmiş, biraz Meksika izleri taşıyan bir lokasyon. Şu an ise dünyanın en meşhur köyleri arasında. San Francisco ile Los Angeles arası 8 saat sürüyor, bu sürede yol üzerinde Carmel'e uğramadan geçmeyin.

Clint Eastwood'a ait Mission Ranch Hotel

Denize sıfır konumdaki köyde çok farklı ülkelerden insanlar, restoranlar ve tur arabaları görebilirsiniz. İnanılmaz sayıda restoran çeşidinin olduğu bölge aynı zamanda şarap bağlarıyla dikkat çekiyor. Konaklama konusunda da sıkıntı olmuyor çünkü burası Bed & Breakfast ve küçük oteller ile dolu. L'Auberge Carmel ve Clint Eastwood'a ait Mission Ranch Hotel önereceğim oteller arasında. Carmel'de yapılması gereken en önemli şey ise 17 Mile Drive diye geçen Carmel Gate kapısından girip, Pacific Grove kapısından çıkmak; bu, muhteşem fotoğraflar çekebileceğiniz ve doğanın neler yapabildiğini görebileceğiniz, muazzam Pebble Beach Golf Resort ile yol üzerindeki görkemli şatoların güzelliğine şahit olacağınız inanılmaz bir deneyim.

Four Seasons San Francisco

L'Auberge Carmel Hotel & Restaurant