Instagram zamanında aşk!
LIFESTYLE

Instagram zamanında aşk!

Sevgililer Günü için yazar Kristen Roupenian, dijital çağda sevginin tantanalı ifadesini mercek altına alıyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 14 Şubat 2019

Lisede okurken 'Hugs & Kisses' adlı bir Sevgililer Günü geleneğimiz vardı, ve bu benim kahrolası varoluşumun bir belasıydı. Şu şekilde işliyordu: 14 Şubat'tan birkaç hafta önce sipariş formunu doldurup parça başına ufak bir ücret karşılığında arkadaşlarınıza Hershey's Hugs çikolatası, hoşlandığınız kişilere ise Hershey's Kisses çikolatalarından gönderiyordunuz; hatta biraz şirin, şapşal ya da cilveli görünmek istediğinizde ikisini karıştırıyordunuz.

O gün gelip çattığında, öğle yemeği zamanında öğrenci birliğinden görevliler etrafta koşuşturup dev (bazen de pek dev olmayan) şeffaf plastik çantalar dolusu çikolataları sahiplerine teslim ediyordu ve bu sırada herkes sizin tam olarak ne kadar sevildiğinizi görebiliyordu. Şimdi geriye dönüp baktığımda 'Hugs and Kisses'in sosyal medyanın gelişini nasıl önceden kestirdiğini, senede bir gün okuldaki her öğrencinin 'sosyal sermayesini' etrafa sergilemek için nasıl bu geleneği kullandığını fark etmek komik geliyor. Birkaç ay önce çok yetenekli bir yazar olan Nicole Cliffe - ki kendisi Twitter'da da çok başarılıdır - 90.000 küsur takipçisini şöyle bir şu oyunu oynamaya davet etti: "Sadece ve SADECE, eğlence ve kompliman arayışı adına söyleyin, eğer bekar olsaydınız ve o kişi de bekar olsaydı, hangi arkadaşınızla date'e çıkmak isterdiniz?"

Sonucunda ortaya çıkan kaygı ve kendini yüceltme girdabı, bunu takip eden 24 saat boyunca Twitter feed'imi 'eğlence ve kompliman arayışı' beni adeta içine çekip yuttu ve bana 'Hugs & Kisses' gününde kendimi nasıl hissettiğimi hatırlattı. Tabii, duyulan rahatsızlık artık aleniydi. Oynamak için sabırsızlanıyor olsalar bile, herkesin içten içe bu oyundan nefret ettiği belliydi. Hoşlanılan kişiler açıklandıkça Cliffe, onlar kimsenin adını vermemiş olsalar dahi ismi en sık geçen kişileri tek tek açıklamaya başladı. Pek çok anonim beğeni almış olmak, bazı 'arkadaşlarınızın' size gizliden gizliye beğeni beslediğini ya da online arkadaşlıklarınızın bir çeşit romantik altın yatırım hesabına dönüştüğünü görmek, okul yemekhanesinde herkesin önünde size içi Kiss çikolatalarıyla dolu koca bir paket verilmiş gibi hissettiriyor olmalıydı.

Bu benim başıma hiç gelmedi. Her Şubat ayında, 'Hugs & Kisses' paketim bana ulaştığında genellikle fazla büyük olmazdı; gizli bir hayranımdan ya da sürpriz bir aşıktan gelen Kiss'lerle dolup taşmazdı. Yine de saklı kalmış ipuçlarını bulmak için içindekileri dikkatle incelerdim. 'A'nın bana geçen sene yolladığından birkaç adet daha fazla Hugs göndermesi ne anlama gelebilirdi? Ya da 'B'nin bana gönderdiği Kiss ve Hug oranının en yakın arkadaşıma gönderdiğinden azıcık da olsa farklı olması ne demek oluyordu? Hiçbir şey. Hiçbir anlama gelmiyordu. Yine de titiz incelemelerim tüm sefaletimle devam ederdi. Bu, bence risklerden kaçınmak için arkadaşlık adı altında yapılan bir flört girişiminin kasıtsız sonucu. Sosyal medya tarafından yaratılmasa da onun tarafından genişletilmiş, romantik bir cezaevi içine hapsoluyoruz.

Tıpkı bir zamanlar, bana Hugs ve Kiss çikolataları gönderen kişilerin listesini içinde gizli bir koda rastlama umuduyla taradığım gibi, esrarengiz bir like veya kişi ekleme talebi aldığımızda, obsesif bir şekilde altında derin anlamlar bulmaya çalışarak, perdenin diğer tarafında birilerinin bizim gibi korkak ve hazır bir şekilde beklediği fantezisini kuruyoruz. Çoğu zaman, bu 'panoptikon'da bizi gözetleyen kimse- nin olmadığını farkediyoruz. Bir boşlukla flört ediyoruz.

Büyük çoğunluğumuz için, arkadaşlarımız 'maalesef' sadece arkadaşlar. Bu keşif bize mahremiyetin hem bir erdem hem de bir zevk olduğunu hatırlatıyor: Başkalarıyla ilişkilerimizi göz önüne sermek hem ıstıraplı hem de tatsız. Eğer bir ilişkinin sınırlarını test etmek istiyorsanız, sözkonusu kişiye başbaşayken, doğrudan yaklaşmak hem daha hoş hem de daha efektif; herkese açık bir alanda dolaylı olarak yapmak ise öyle değil. Belki ben bu konuda konuşmamalıyım. Sonuçta ben de herkes gibi Facebook, Twitter ve Instagram'dayım ve her günü 'Hugs & Kisses' günü gibi yaşıyorum.