Tuğçe Örtmen'in evi ve stili mercek altında

Güneş Uysalefe
Fotoğraflar Selin Saral

Yurtdışında eğitim alan veya yaşayan farklı profildeki kişilerle her birimiz çevriliyiz, ancak Tuğçe Örtmen'i tanıyınca siz de aslında çoğunun böylesi asil bir duruş ve bilinçte olmadığını fark edeceksiniz. Üniversiteyi Paris'te tamamladıktan sonra sanat ve estetik birikimiyle İstanbul'a dönen ve Mahmut Anlar'ın ekibinde iş hayatına adım atan Örtmen, son yedi yıldır yer aldığı pek çok projeyle, ona başvuranların yaşamına kendi zevkinden bir şeyler katıyor. İstanbul'da olmadığı zamanlar özellikle Atina ve Bodrum'daki evlerini ziyaretten hoşlanan genç iş kadını, bir insanı geliştirenin okumak ve gezmek kadar, iyi bir aile görgüsü de olduğunun kanıtı. Yakından tanıyoruz.

Gömlek Issey Miyake
Bluz Uniqlo x Alexander Wang
Jean Avio
Spor ayakkabılar Golden Goose

Bir iç mimar olarak ele alırsanız, eviniz renkleri, malzemeleri ve dekoruyla sizin hakkınızda neler söylüyor?
Gelişen ve değişen her şey gibi insanların da zevkleri tecrübe ve yaşla daha kimlik kazanıyor. Bu mekanda zamanla, yaşandıkça tamamlanan çok fazla detay mevcut. Ana hatlarında siyah-beyaz ağırlıkta olup, tamamlayıcı unsurlarda kırmızı tonları hakim. Kırmızı, dinamik kiremit tonları ve parlak lake cilalarda bana iyi geliyor.

Farklı profilde karakterlerin ev ve iş projelerini üstleniyorsunuz. Her ne kadar sizden bekleneni teslim etseniz de kendinizden bir şeyler de katıyorsunuz; imzanızı hangi detaylardan tanıyabiliriz?
Ev projelerinde, mekanı yaşayacak olan kişinin kimliğini yansıtması öncelik oluyor. Mekanların da kesinlikle bir dili var, her biri ne istediğini yapısında çok net söylüyor aslında. Ben en çok işin son aşamasındaki dekor kısmında kendimi ifade edebildiğimi düşünüyorum. Küçük dokunuşlar büyük farklar yaratabiliyor. Tablo seçiminden objelere kadar her tür detay, her şey tamamlandığında ortaya çıkan o bütünlük, yapanı fazlasıyla anlatıyor.

Tişört Tru
Pantolon Theory
Stilettolar Saint Laurent
Şal ve kolye vintage

Size tarihten veya günümüzden ilham veren mimarları ve eserlerini öğrenebilir miyiz?
Piet Mondrian, Joan Miro gibi ressamların eserlerinin mekanlara kattığı renk ve canlılık hissini beğeniyorum. Sanat eserleri de mekanları en az mobilyalar kadar yönetiyor. Farklı tarzlarda olsalar da takip etmekten keyif aldığım daha güncel isimlerin bir kısmı ise Anouska Hempel, David Collins, Christian Liaigre, India Mahdavi, Joseph Dirand ve Kelly Wearstler. Bu mimarların yaptıkları mekanları ziyaret etmek en büyük merakım diyebilirim.

Tek cümlede bize değerli bir iç mimari tavsiyesi verecek olsanız...
Az ama öz olsun. Yine de zamansız parçalara yatırım yapmaktan çekinmeyin.

İşin içinde dekorasyon olduğu için alışveriş de sürecin bir parçası olmalı. İstanbul veya farklı hangi adresler dekorasyon avı için ideal sizce?
Farklı kültürlere ait antika parçaları modern mobilyalarla karıştırmak benim çok beğendiğim bir tarz. Klasik-modern nüanslar doğru şekilde konumlandığında, dekor bambaşka bir atmosferle daha güncel bir hal alıyor. İstanbul'da Çukurcuma tarafları bu konuda çok işimi görüyor. Modern mobilyalarda üretimdeki işçilik, malzeme ve renk kalitesinden ötürü Avrupa firmaları ilk tercihimiz oluyor. Fransız, İspanyol, İtalyan, Yunan ve İskandinav mobilya markaları önceliğim. Bunlara ek olarak Apparatus Studio ürünlerinin çizgisini çok beğeniyorum.

Abajur A La Turca House Ayakkabılar Stella McCartney Fular The Kooples - Terlikler Sanayi 313

Böylesi yaratıcı bir meslektesiniz, moda tasarımına bakış açınızı ve moda dünyasıyla olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Mekan, moda ve sanat birbirini tamamladığında ortaya çıkan stil uyumunu çok önemsiyorum. Moda benim de işimin bir parçası olduğu için gerektiği kadarını takip edip, hayatıma yakıştırdığım kadarını tercih ediyorum. Stil sahibi kişiler, detaylar, mekanlar benim için hep daha ön planda kalıyor.

Mimari ve moda zevkleriniz arasında benzerlikler gözlemlediğiniz oluyor mu? Nasıl bir stiliniz olduğunu düşünüyorsunuz?
Kesinlikle oluyor. Stili ben bir bütün olarak değerlendiriyorum. Sadece kıyafetlerimle değil de yaşam tarzımla ifade etmek daha doğru geliyor. O, kişinin zevkine dair bütün tercihlerinde gizli bence; evinde, parfümünde, taktığı kulaklığında, kullandığı kaleminde. Paris'te yaşadığım zamanların etkisinden kurtulamamdan olsa gerek, Fransız stilini kendi hayatımla çok ilişkilendiriyorum. Dolabımda vazgeçemediğim birkaç parçamı farklı tarzlardaki kombinlerde tekrar tekrar giyerim. Genellikle moda olanı değil, kendime yakışanı seçmeye özen gösteririm. İyi bir blazer, jean ve iri küpeler hayat kurtarıyor. Bir de tabii anne dolabına olan kaçamaklar!

Elbise Opening Ceremony
Ayakkabılar Chanel
Küpeler Ponponiere

Sevdiğiniz tasarımcı ve markaları sorsak. Bu sezon için gözünüze kestirdiğiniz özel bazı tasarımlar var mı?
Fatoş Yalın'ın rafine stilinin markası FEY'e olan yansımasını beğeniyorum. Türk firmalardan Misela, Midnight Express, Piece of White, Begüm Baccal, Charms Company, Maila New York, Maezae ve Lisa Corti başlıca tercihlerimden. Yabancılardan Rouje, Jacquemus, Zadig & Voltaire, The Kooples, Theory, & Other Stories, Ba&sh, Joseph, Sportmax ve Dries Van Noten gibi markalar severek takip ettiklerimden. Şapkayı ise
hem aksesuar hem dekor olarak değerlendiririm. Yaz sezonunda canlı renklerde yeni şapkalar edinebilirim.

Hayalinizdeki mimari proje nerede ve kime ait olurdu?
Kelly Wearstler'ın projelerindeki cesur renk kullanımı ve malzeme karışımlarına hayranım. Uyumsuzluğun uyumunu harika yorumluyor. Bana gelince; Fransa'nın güneyinde, Provençal kimliğini bozmadan, eski bir şatoyu her odası birbirinden farklı bir butik otele çevirmek güzel olurdu!

Çanta Cult of Gaia

Önümüz yaz, nasıl planlarınız var?
İşimi de çok beslediğini düşünerek herkes gibi ben de seyahat etmeyi çok seviyorum. Fırsat buldukça görmediğim yerlere seyahat etmeye çalışıyorum. Bina yapısında mimari kimliğini, tarihini barındıran şehirler beni her zaman çok etkilemiştir. Spetses Adası ve çok sevdiğim La Colombe d'Or'da güzel bir hafta sonu geçirmek bu yazki planlarım arasında.