Roma tatili
LIFESTYLE

Roma tatili

Roma’nın en yenilerinden Chapter Roma, endüstriyel stili İtalyan zarafetiyle harmanlıyor. Otelle ilgili merak ettiklerimizi, kurucusu Marco Cilia’ya soruyoruz.

GÜNCELLEME TARİHİ: 19 Ağustos 2019

Çimen Uzsoy G.

Chapter Roma kapılarını ilkbaharda açtı. Oldukça yoğun bir dönem geçirmiş olduğunuzu tahmin ediyoruz, ilk birkaç ay nasıldı?
Yoğun ama çok da tatmin edici bir süreçti. Tam yüksek sezonun ortasında açıldık, o yüzden çoğu gece neredeyse tamamen doluyduk. Ekip bu yoğunluğa kısa sürede adapte olmakta gerçekten başarılıydı, misafirlerin geri bildirimleri de olumlu oldu. Özetle çok mutluyuz. Bu arada birkaç tane ilginç etkinliğe bile ev sahipliği yaptık. Onlardan biri de IST.74 Festival oldu, harikuladeydi.

Uzun süre New York'ta yaşadıktan sonra doğduğunuz şehir olan Roma'ya döndünüz...
Hayatımın büyük bir kısmını Roma'nın dışında geçirdim; New York, Londra, Amerika'nın farklı bölgeleri, hatta İspanya ve Almanya'da bulundum. Görüş ve alışkanlıklarım bu anlamda daha global, Roma ise halen çok yerel ve bir anlamda geçmişte hapsolmuş gibi. Bunu bir yandan çok büyüleyici ve etkileyici buluyorum, bir yandan da adapte olması zor olabiliyor. Hem iş hem de kendim için çok seyahat ediyorum, o yüzden denklem benim açımdan mükemmel işliyor. Roma'ya gelirsek, bence şu anda özellikle moda, sanat ve tasarım alanında çok canlı. Sanki bir Rönesans başlıyor gibi hissettiriyor.

Chapter Roma, Design Hotels Collection ailesinin bir üyesi. İtalyan ruhunu buraya entegre etmeyi nasıl başardınız?
Endüstriyel fakat zarif, 60'ların İtalya'sından mobilyalarla tamamlanmış bir görünüm yakalamak istiyorduk. Gio Ponti, Marco Zanuso, Ico Parisi gibi isimler ilham kaynağımız oldu.

Chapter Roma'yı anlatırken, lüksün sadece beş yıldızlı otellere bırakılmaması gerektiğini söylüyorsunuz. Biraz bundan bahseder misiniz?
Yeniden beş yıldızlı bir otel markası kurmak istemedim. Bence İtalya'da gerçekten iyi birkaç beş yıldızlı otel var ama başka da pek bir şey olduğu söylenemez. Ben biraz daha ulaşılabilir ama yine de lüks özellikleri taşıyan bir marka yaratmak istedim. İç mimarımız Tristan du Plessis'e lüks ile daha mütevazı ve bütçeye uygun olan endüstriyel stilin dengeli bir şekilde harmanlanmış olduğu bir görünüm istediğimden bahsettim. O da ahşap panelleri çıplak tuğlalarla, lüks kadife ve mermerleri metal parçalarla yan yana kullandı.

Biraz otelin mimarisinden söz edelim; tipik bir Roma yapısı olduğunu söyleyebilir miyiz?
1880'den kalma tarihi bir Roma binasındayız. Sanırım tipik Roma yapısı olduğu söylenebilir ama önemli bir özelliği var. Ana merdiven - ki biz yereller buna "Roma merdiveni" deriz - eşsiz çünkü hiçbir yatay desteğe ihtiyaç duymadan kendi başına duruyor orada. Roma'da bu tip merdivenlerden yalnızca 10 kadar kaldı ve her biri o dönemde yalnızca Roma'ya özel bir teknikle yapılmış.

Otelin iç mimarisinde kimin imzası var?
Studio A'dan Tristan Du Plessis yaptı iç tasarımı. Genç ve çok yetenekli biri, bu iş için en doğru kişi olduğundan emindim. Oldukça rock'n roll bir stile sahip, yani seksi, havalı ve çok güçlü. Tam da Chapter Roma'nın görünmesini istediğim gibi. Farklı katmanları bir araya getirmekte oldukça başarılı.