Yasemin Karagülle Tarakçı ile İzmir'den sevgilerle
LIFESTYLE

Yasemin Karagülle Tarakçı ile İzmir'den sevgilerle

Moda tasarımcısı ve mağazacı Yasemin Karagülle Tarakçı ile Alaçatı’daki evinde buluştuk, İzmir’in sınırlarını aşan markasını ve zarif stilini konuştuk.

GÜNCELLEME TARİHİ: 30 Eylül 2019

Güneş Uysalefe
Fotoğraflar Didem Cıvgınoğlu

Bize Alaçatı'daki yaşam ortamından bahseder misin? Karakter ine dair hangi özellikleri dışavuruyor sence?
Yapı olarak rahatlığı seven bir insan olduğum için evlerimde de rahatlık ön planda; tamamen kullanım odaklı ve yalın bir çizgiye sahipler.

Tasarım yolculuğun nasıl başladı ve hangi noktada kendi adını taşıyan giyim markan doğdu?
Aslında halka ilişkiler mezunuyum ama birkaç iş tecrübesinden sonra ileride kendimi bu işin içinde görmediğimi fark ettim ve rotamı değiştirdim. Kendime yaptığım pantolonlar arkadaşlarım tarafından çok beğenildi, onlar için de yapmaya başladım ve iş hobiden çıktı.

Üretim süreci ve marka kimliğinde Alaçatı'nın, Çeşme'nin, İzmir'in, İzmirli olmanın nasıl bir rol oynadığını söylerdin?
İzmir rahat, ruha iyi gelen, aynı zamanda dişi bir şehir. 20 seneye yakın süre İstanbul'da yaşamış biri olarak İzmir'e dönmek sanırım benim de ruhuma iyi geldi ve bunun markanın üzerinde pozitif etkisi oldu. Üretim operasyonum içinse İzmir'in artısı büyük. İstanbul'a göre daha küçük bir şehir olduğu için gün içinde birçok işimi halledebiliyorum. Evim, ofisim ve atölye birbirine çok yakın, yaşam çok kolay ve rahat. Gün içinde aralarında mekik dokuduğum çok oluyor.

İzmir'le sınırlı kalmadın ve markanı İstanbul'daki satış noktalarına taşıdın. Tasarımların influencer'lar ve ünlü simalar tarafından benimsendi. Sence bu başarının ardında nasıl etkenler var?
Kapasitemiz ne kadar büyürse büyüsün en başından beri her şeyle ilgileniyorum. Tabii ki ekibimiz büyüyor ancak üretim, satış, müşteri ilişkileri ile her zaman ilgileniyorum. Bence en büyük artım bu. İşinizin başında kendiniz olunca mağaza da, diğer işler de daha hızlı ve olumlu ilerliyor.

Markanın tarzı için volanları ve yırtmaçlarıyla "yaz dostu" denebilir. Yasemin Karagülle kadını kış gelince nasıl bir siluete bürünüyor? Sonbahar/Kış 2019/20 sezonu için nasıl bir ilhamla, nasıl bir koleksiyon hazırladın?
Yasemin Karagülle markası belki de İzmir'den çıktığı için evet, daha çok yaz dostu denebilir. Bir ara sadece yaz koleksiyonu ile devam etme niyetim de oldu ancak marka bütünlüğü açısından bunun doğru olmadığını düşündüm. Kışın tulumlar, pantolonlar ve mini elbiseler ön planda oldu bu zamana kadar. Ancak Sonbahar 2019 koleksiyonunda klasiklesmiş Yasemin Karagülle siluetlerini maskülen parçalar tamamlıyor; plili pantolon ve ceketler gibi.

Kendi giyim tarzına gelecek olursak, kişisel stilin ile markan hangi noktalarda örtüşüyor ve ayrışıyorlar?
Genellikle şahsen giymeyi tercih ettiğim parçaları yapıyorum ancak işin bir de ticari boyutu var; renk ve desen satıyor. Markamın barındırdığı feminenlikte gizli maskülen tavır benimle örtüşüyor, ayrıştığımız yer ise dediğim gibi bazı renk ve desenler.

Siluetinde imzanı taşıyan tasarımlarla yan yana getirmekten hoşlandığın markalar, isimler kimler?
Alaçatı'daki mağazamda yaklaşık 35 marka var, çoğunu yakından tanıyorsunuz. Hepsi de tarzlarını beğendiğim ve kişisel hayatımda kullandığım markalar. Lol Official ve Küf Vintage jean'ler, Maison la Plage pareo'lar, Piece of White beyaz gömlekler, Zeynep Mayruk etekler ve Projebir, Baguette, Kısmet by Milka, Lope, Lisalina, Mers takı konusunda vazgeçilmezlerim arasında.

Kendi markan dışında üç ortak beraber açtığınız bir butik var, Brands & Friends. Bu adreste bir araya gelen yetenek ve parçalardan bahseder misin?
Zeynep Mayruk ve Nur Karaata hem çok yakın arkadaşlarım hem de İzmir mağaza ortaklarıyız. Üçümüzün de karakteri, tarzı çok farklı, bu yüzden bir arada olmamız daha geniş hedef kitlelere yayılmamızı sağladı. Zeynep'in marka kimliği çok özgün, daha etnik, tasarımları çok beğeniliyor. Nur'un mayo koleksiyonu ise gündüzden geceye kullanabileceğiniz kurtarıcı parçalardan oluşuyor. Kalıpları gerçekten çok iyi, giyince kendinizi çok iyi hissediyorsunuz.

Proje ve hayallerini sorsak?
Mağazacılığı çok sevdim. Müşterilerimle sürekli iletişim halinde olmak beni eksiklerimle ve hatalarımla da yüzleştirdi aslında. Bu sayede tasarım sürecinde daha geniş düşünmeye başladım. Şu an hayallerim arasında sanırım üçüncü bir mağaza var.