Lamia ve Bünyamin Aydın ile sokağın ruhu

Çimen Uzsoy G.
Fotoğraflar Emre Karataşoğlu

Geçtiğimiz günlerde 30 yaşınız için büyük, ortak bir parti verdiniz. Heron Preston DJ'lik yaptı ve İstanbul'un neredeyse yarısı oradaydı. Sizden dinleyebilir miyiz? Gecenin en akılda kalan anı hangisiydi mesela?
Lamia Aydın: 30. doğum günümüzü kutladığımız çok özel bir gündü. Yakın dostlarımız ve ailemizle bir aradaydık. Arkadaşlarımızın eğlendiğini, her anın keyfini çıkardığını görmek bizim için en büyük hediyeydi.

30'lar sizin için ne ifade ediyor?
L.A: Yeni bir macera. Daha fazla şey başaracağımız, anın tadının çıkaracağımız ve sevdiklerimizle vakit geçireceğimiz bir yaş.
Bünyamin Aydın: Benim için hayattaki hedeflerime odaklanma, aile ve arkadaşlarımla daha fazla vakit geçirme yaşı.

Doğum gününden bahsetmişken, biz de bu sayıda 25. yaşımızı kutluyoruz. Bazaar sizin için ne anlama geliyor?
L.A: Bu, Bazaar ile ikinci çekimim. Ekibiniz çok pozitif ve yaptığı işte uzman. Hepinizi seviyorum.

Les Benjamins kurulduğundan bu yana uzun bir yol kat ettiniz. Geri dönüp baktığınızda neler görüyorsunuz?
B.A: Türkiye'den global vizyonlu bir marka çıkarma hayalim vardı ve 19 yaşındaydım. Geçmişe baktığımda, sürdürülebilir, kreatif bakış açımın ve ulusal düşünmemin ne kadar önemli olduğunu görüyorum.

Les Benjamins Sonbahar/Kış 19/20 koleksiyonundan bahsedelim. Nasıl bir karaktere sahip, neler ön planda?
B.A: Doğa yürüyüşlerinden ve açık hava aktivitelerinden büyük ölçüde ilham aldım ve bunu sokak modasıyla bir araya getirmeye çalıştım. Hibrit tasarımlarım ve farklı stilleri yan yana koymamla tanınıyorum. Sezonun anahtar rengi mor, anahtar parçaları renk bloğu detaylı polar üstler. Neon turuncu ile neon yeşil gibi kontrastlar da outdoor giyim ile sokak modasını kesiştiren ana detaylar.

Lamia, senin modayla nasıl bir ilişkin var? Les Benjamins'de aktif rolün var mı?
L.A: Küçüklüğümden beri modayı severim. Ailemdeki kadınların farklı stillerde giyindiğini görmek moda farkındalığımı artırdı. Seyahat ettiğim zaman hep moda dergileri satın alırdım. Önümüzdeki sene Les Benjamins kadını için büyük planlarımız var, ben de tasarımın başında olacağım. Büyük bir potansiyelimiz olduğuna inanıyorum ve 2020'de görecekleriniz kafamızda netleşti.

Les Benjamins giyim markası olsa da kendisini modayla sınırlamıyor. Geçen ay Daniel Arsham sergisini gerçekleştirdiniz. Sanatla olan, Arsham'ı İstanbul'a getirmeye kadar uzanan ilişkinizi öğrenebilir miyiz?
B.A: Aslında çok basit. İlk mağaza tasarımını hayal ettiğimde mimarımız Dong-Ping Wong'a söylediğim cümleye değinmek istiyorum: "Les Benjamins'in bayrak mağazası, bir deneyim merkezi ve community yeri olmak zorunda." Hayalim hep mağazanın yaşayan; moda, sneaker kültürü, müzik, sanat ve teknolojinin birleştiği bir yer olmasıydı. Daniel'ı uzun zamandır takip ediyordum ve New York'ta bir gün arkadaşım Sinan Uzan'dan bir mesaj aldım. Bana Daniel'ın stüdyosuna uğramak isteyip istemediğimi soruyordu. Böylece, Daniel ile tanışmamız Long Island'daki stüdyosunda oldu. Sinan ile ortak hayallerimiz var, ben moda sektöründe İstanbul'u dünya haritasında konumlandırmak istiyorum; aynı şekilde Sinan da bunu sanatıyla yapmak istiyor. Altı ay önce Sinan WhatsApp'ten mesaj attı bana ve, "Daniel ile beraber mağazanda sergi yapalım mı?" diye sordu, ben de hemen kabul ettim. Daniel mağazamızın resimlerini gördü ve sanat eserlerinin orada çok güzel sergilenebileceğini söyledi. Mosaic Art Foundation ve Les Benjamins partnerliğinde Daniel Arsham'ın sergisine imza attık. Türk sanatı ve sokak kültürü için önemli bir lansman ve sergi oldu. Bir ay boyunca mağazamızın giriş katında herkese açık gerçekleşti. Daniel gibi değerli sanatçılar ile özel sanat projeleri devam edecektir.

Şu sıralar hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
B.A: Şu an koleksiyon hariç beş proje ilerliyor. Bunun bir tanesi dünyanın en büyük markalarından biri ile işbirliği. Şu an isim paylaşamıyorum ama 2020 bizim için en önemli yıl olacak.
L.A: Neredeyse bir yıldır Les Benjamins ayakkabı ve çanta koleksiyonu üzerinde çalışıyoruz. Yalnızca İstanbul'daki Les Benjamins flagship mağazamızda ve online mağazamızda satışı olacak. 2020'nin Les Benjamins kadınının yılı olacağına inanıyorum.

Salonunuzda dev bir projektör perdesi ve müzik sistemi var. Bu bize ipucu veriyor ama sizden dinleyelim, evde nasıl vakit geçirirsiniz?
B.A: Film ve komedi dizileri izlemeyi seviyorum. Bunun dışında arkadaşlarımız geldiğinde DJ setinin başına geçmeyi seviyorum. Bana ilham veren, yaratıcı yanımı harekete geçiren her şeye açığım.
L.A: Ne zaman İstanbul'da olsak aile ve arkadaşlarımızla bir araya gelmeyi, film ya da televizyon izlemeyi seviyorum. Kısa süre önce iskambil oynamaya ve yemek masamızda Lego geceleri yapmaya başladık. Çok seyahat edip, uzun saatler boyunca çalışınca, ev dinlenebileceğin ve eğlenebileceğin bir yer oluyor.

Bugünlerde neler izliyorsunuz, dinliyorsunuz?
B.A: Tabii ki Joker'i izledim. Son günlerde pek bir şey izleyecek vaktim olmadı. Bilgisayarda birkaç saat Fortnite oynuyorum.
L.A: Evil ve HowTo Get AwayWith Murder dizilerini izliyorum. Film olarak en son Midsommar'ı izledim.