Kesişme noktası
LIFESTYLE

Kesişme noktası

Dr. Elif Vatanoğlu Lutz, içimizdeki güven ve cömertlik duygusunu açığa çıkaran oksitosin hormonundan aldığı ilhamla kurduğu tıp ve sanat platformunu anlatıyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 20 Haziran 2020

Pelin Hasçalık
Fotoğraf Kutup Dalgakıran

Oksitosin Tıp ve Sanat Platformu nasıl ortaya çıktı?
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum, aynı zamanda tıp tarihi ve etik alanında üreten bir akademisyenim. Çeşitli tıp fakültelerinde, tıbbı çevreleyen bütün sosyal alanlarda Oksitosin Tıp ve Sanat Dersleri başlığıyla açtığım derslerim çok ilgi görünce, bu alana daha çok odaklanmaya karar verdim. Araştırmalarım sırasında karşıma çıkan Londra'daki Performing Medicine Institute beni çok etkiledi. Sağlık çalışanları, sanatçılar ve halkı bir arada ele alan yaklaşımlarından etkilenerek 2019 yılında bu platformu kurdum.

Platformun faaliyet alanlarından bahseder misiniz?
Platformun aktivitelerini beş temel grupta topluyoruz; işleri tıbba değen sanatçılarla ortak projeler üretmek, tıp ve sağlıkla ilgili eğitim öğretim yapan fakültelere yenilikçi müfredat önerileri geliştirmek, sağlık çalışanlarının dayanıklılığını ve ruh sağlığını artırmak için özel programlar düzenlemek, hastalara yönelik iyileştirici çalışmalar ve toplumu bilinçlendirerek sağlık okur yazarlığına katkıda bulunmak.

Oksitosin ismini seçme sebebiniz nedir?
Oksitosin insan vücudundaki en ilginç hormonlardan biri. Eskiden annelik hormonu olarak bilinirdi ancak son çalışmalar oksitosinin dokunma, koku ve ses ile aktifleşerek salgılandığını, yalnızca anne ile bebek arasındaki bağı değil, sosyal ilişkilerde ve partnerlerle olan bağı da sağlayan bir tür sevgi hormonu olduğunu ortaya koyuyor. Dokunmak ve sarılmakla ya da sevgi dolu bir ses duymakla artan oksitosin, kişinin içindeki güven ve cömertlik duygusunu açığa çıkarıyor. Ben de bu harika hormonun tüm bilinen etkilerinden yola çıkarak Oksitosin ismini seçtim. Evlere kapandığımız bu izolasyon döneminde ihtiyacı olan kişilere yardım ederek, kısacası iyilik yaparak da oksitosin hormonumuzu yükseltmemiz mümkün.

Tıbba değen sanatçılara ulaşma hikayeniz nasıl gelişti?
Platformun kuruluşu sırasında sevgili Rumeysa Kiger ile yoğun bir paylaşma, birlikte düşünme ve üretme aşamasına girdik. Hep çok severek takip ettiğim, başarılı bir sanat eleştirmeni olan arkadaşımın Çok İyi İşler isimli bir dijital sanat yayını var. Bir süre önce kendi sanat yayınları içinde Oksitosin'e de yer vermeye başlayınca, birlikte Oksitosin/Çok İyi İşler olarak tıp ve sanat alanına ilgi duyan birçok sanatçıya ulaştık ve projeler üretmeye başladık.

Bu projelerin tıp ve sağlık dünyasına katkısı nedir?
Tıp öğrencilerinin matematiksel düşünmeye odaklı sol beyin ve yaratıcılık odaklı sağ beyin ölçümlerine odaklanan araştırmalar var. Tıp fakültesinin birinci sınıfında her iki beyin lobu da aktifken, altıncı sınıfta sürekli ezbere dayalı tıp dersleri ve yaratıcılık odaklı derslerin olmaması neticesinde sağ beynin regrese olduğu görülmekte. Oysa araştırmalar, sanat aktivitelerine katılmanın sağlık çalışanlarının sağlığını son derece olumlu etkilediğini; depresyon, tükenmişlik sendromu gibi hastalıklara eğilimin azaldığını, belirsizlikle mücadele kapasitelerini artırdığını göstermekte. Dünyanın her yerinde yoğun iş yükü baskısı altındaki sağlık çalışanları benzer sorunlarla karşı karşıya. Kesintisiz sağlık hizmeti sunumu hem çalışma hem de yaşam biçimlerinin zorlaşmasını kaçınılmaz kılıyor. Bu bağlamda sanat aktivitelerinin sağlık çalışanlarına sunulmasını önemli bir adım olarak görüyoruz.

Türkiye'deki işbirlikleriniz neler?
Dünya Konsosloslar Birliği (FICAC) web sitesinde Pandemi ve Sanat içeriklerimizi yayınlıyoruz. Birçok bulaşıcı hastalığın tarihini tıbbi, sosyal ve etik açılardan anlatırken sanat eserlerini kullanıyoruz. Sanatçı arkadaşlarımız Eser Epözdemir ve Melis Buyruk, pediatri uzmanı Dr. Akgül Akpınarlı Antony ve kadın doğum uzmanı Dr. Özge Kızılkale Yıldırım ile projelerimiz devam ediyor. Ayrıca bilgikadında.com isimli yeni bir dijital yayın projesinde de Tıp ve Sanat içeriklerimizi yayınlıyoruz.