Evden çalışmak üretkenliği artırır mı?
LIFESTYLE

Evden çalışmak üretkenliği artırır mı?

Yeni normal düzende ofis yerine evde çalışmak, zamanı daha farklı ve verimli organize etme fırsatı sağlayabilir.

GÜNCELLEME TARİHİ: 9 Temmuz 2020

Helen Kirwan-Taylor

Bu sabah, genelde saat 07:30'da işbaşı yapan yatırımcı bir arkadaşımla WhatsApp sohbetimiz vardı. Amerika'daki gündem başlıklarından hava durumuna uzanan konuşmamız esnasında, ona evden çalışıp çalışmadığını sordum. Profesyonel kariyeri boyunca ilk kez evden çalıştığını söyledi ve kendini şekerci dükkanındaki çocuklar gibi hissettiğini ekledi.

Koronavirüsün vücudumuz üzerindeki etkilerini henüz tam olarak çözemesek de, çalışma şeklimizde kalıcı bir değişim yarattığının farkındayız. Çoğumuz kısa sürede işlerimizi evden yürütmenin bir yolunu bulmak zorunda kaldık, tabii ki bu hem işveren hem de çalışan açısından, farklı sebeplerle zorlayıcı oldu.

Çalışanların iş saatlerinde Netflix izlemelerinden ya da ev işleriyle uğraşmalarından endişelenen işverenler, kimi zaman çözümü teknolojinin sunduğu olanaklarda buldu. Örneğin Transparent Business adlı bir yazılım firması, çalışanların gün içindeki aktifliğini ölçmek üzere her üç dakikada bir ekran görüntüsü alıyor, klavyedeki tuşlama sayısını hesaplıyor ve müdürlere raporluyor. Transparent Business'dan Moe Vela, bu programı kullanan şirketlerin verimliliğinde yüzde 20-30 oranında artış gözlemlediklerini söylüyor. Program aynı zamanda çalışanların bilgisayardan web sitelerine girişlerini de kayıt altına alıyor. Bu sayede, örneğin Amazon'da yapılan bir aramanın işe yönelik olup olmadığını kontrol etmek mümkün oluyor. Tabii, bu kontrolcü yaklaşım ancak bilgisayar odaklı çalışma sisteminde işe yarayabilir. Yine de 20 yıldır evden çalışan bir yazar ve sanatçı olarak, uygulanan yöntemin endişeli patronları biraz olsun rahatlattığı görüşündeyim.

Bununla birlikte, evden çalışmanın pek çok açıdan daha etkili olduğunu söyleyebilirim. Mesela ofis saatlerinde iş arkadaşlarımızla yaptığımız küçük sohbetler yada kahve molaları sandığımızdan daha fazla vaktimizi alıyor. Londra'da CBS şirketinde çalışırken bazen tüm günü mutfakta sohbet ederek geçirdiğim olurdu ve hafta sonları çalışmak için ofise gitmek zorunda kalırdım.

Yazar Mason Currey, Daily Rituals adlı kitabında büyük fikir ve eserlerin yaratıcılarının günlük çalışma rutinlerini inceliyor. Kitaptaki çoğu isim, gün içinde en fazla birkaç saat işe konsantre olmayı başardıklarını kabul ediyor. En verimli zaman dilimi olaraksa sabah saatlerine işaret ediyorlar. Onlardan biri olan yazar Martin Amis'e göre, öğleden sonraki saatler okumaya ya da tenis gibi egzersizlere ayrılmalı. Dolayısıyla, ofiste yapılan dedikodular, verimsiz toplantılar, öğle yemeği ve kahve molaları çıkarıldığında aslında verim sağlanan çalışma saatleri sandığımızdan daha az. Ev ortamında WhatsApp'ta sohbet etseniz, Instagram post'larına baksanız bile daha sıkı çalışmanız muhtemel.

Evden çalışma sisteminde ideal ritminizi zamanla yakalıyorsunuz. Ben iş teslim etmem gereken zamanlarda alarmımı 05:00'e kurar, saat 10:00'a kadar hırsla yazarım. Sonra ufak bir molayı hak ettiğime kadar verip, bir cafe'ye giderim ya da kısa bir yürüyüşe çıkarım. Öğleden sonraları ise biraz kestirmek, dosyaları düzenlemek ve çalışma masamı toplamak gibi daha yavaş aktivitelerle geçer. Elbette siz sabah 11:00'de uyanıp gece yarısına dek çalışıyor ya da öğle arasında uyku molası veriyor olabilirsiniz. Demek istediğim, gün içinde işinizi tamamladığınız sürece zamanı nasıl programladığınız tamamen size kalmış. Bu arada, öğle arasında bir saat uyumanızı tavsiye ederim. Bu sayede günün ikinci yarısı, ilk yarıya başlamış hissi verecek ve kendinizi dinç hissetmenizi sağlayıp, motivasyonunuzu artıracaktır.

Home office giyim stili de tartışılan konulardan biri. Bir arkadaşım, "Sütyen takmadığımda ofisteki kadar ciddi ve verimli çalışamıyorum" diyor. Skype ile toplantılara katılan çoğu arkadaşım ise görüşme sırasında bacakları görünmediği için pijama giymeyi tercih ediyor. Yeri gelmişken, bir keresinde telefon röportajı yaptığım kişi, konuşma sırasında tuvalette olduğunu sonradan itiraf etmişti. Bense yatakta olduğumu söylemek istemedim!

Kişisel stil tercihime gelecek olursak; birkaç defa kapıya gelenlere pijamalarımla yakalandığım için artık evdeki favorim tayt ve Cos tişört kombinleri. Böylece hem profesyonel görünüyor hem de öğleden sonraki uyku saatime adapte olabiliyorum. Diğer bir önerim, video konferans görüşmelerinden önce mutlaka ruj sürmeniz. Ayrıca kamera arkasında görünecek objeleri de düzenlemenizi tavsiye ederim. Bir arkadaşıma olduğu gibi, önemli bir müşteriyle Skype yaparken arkada peluş hayvan koleksiyonunuzun görünmesini istemeyebilirsiniz.

Uzaktan çalışmanın beklenmedik bir artısından daha bahsedebiliriz. Evde uzun süre zaman geçirmeye başladığınızda, yaşadığınız ortam sizin açınızdan daha önemli bir hale geliyor. Bir danışanım, eskiden evini sadece dinlenme amaçlı kullandığını, şimdiyse vazoya taze çiçek koymak ve Diptyque mumlar yakmak için zaman bulabildiğini, yaşam alanıyla farklı bir bağ kurduğunu söylüyor.

Ve son bir detay; ofiste çalışırken herkes her an benden bir şey isterdi. Öyle ki, işimi tamamlamaya zor zaman bulurdum. Şimdi evden çalışırken, insanlar beni rahatsız etme konusunda daha dikkatli davranıyor.

HOME OFFICE İÇİN EN İYİ BEŞ APLİKASYON

1. NOISLI
Cafe uğultusundan yağmur sesine uzanan arka plan ses seçenekleri, kapalı ortamda çalışırken sizi motive edecek.

2. ASANA
Proje düzenleme uygulaması, yapılacaklar listesi ve hatırlatma notlarıyla iş düzenini takip etmenizi kolaylaştırıyor.

3. EXPENSIFY
Evden çalışma düzeninde faturaları ve harcamaları takip etmenize yardımcı olan mali asistanınız.

4. TOGGL
Zaman planlamaya yardımcı olan uygulama, hangi görevlerin ne kadar vakit aldığı konusunda sizi bilgilendirerek online destek veriyor.

5. WAKEOUT!
Dışarı çıkmadan egzersiz yapmak için öneriler sunan uygulama ile evde spor yapmanın farklı yollarını keşfedebilirsiniz.