ÜNLÜ STİLİ
"Türkiye'de erkek çocuğu annesi olmak abartılıyor"
Nurgül Yeşilçay oğlu Nejat'ı nasıl yetiştirmeye çalıştığından alışveriş alışkanlıklarına uzanan bir söyleşiyle bir kadın dergisinin güzellik ekine konuk oldu.
GÜNCELLEME TARİHİ: 28 Şubat 2014
Nurgül Yeşilçay, 'Beauty' ekine kapak oldu. Serkan Şedele'ye poz veren oyuncu, Buket Baydar'ın sorularını yanıtladı. Yeşilçay'ın kişisel gündeminin ilk sırasında kendisi ve oğlu var. Söyleşide anne olmaya dair hislerini şu sözlerle anlatıyor:
"Çocuk sahibi olmayı bütün duyguların 100'le çarpımı diye tanımlıyorum. Çünkü özlemse çok büyük bir özlem, kayıpsa çok büyük bir kayıp, sevgiyse çok büyük bir sevgi. Dolayısıyla ne sevgilinde ne kocanda bulamadığın bir şey oluyor çocukla ilgili. Bir de tabii çok savunmasız, dolayısıyla onun varlığı senin daha çok kendinle ilgilenmeni sağlıyor. Düşünsenize, neredeyse depresyona dahi giremiyorsunuz. Bence Türkiye'de erkek çocuğu annesi olmak çok abartılan bir şey, bunu bakıcılarda bile hissediyorsunuz. Erkek çocuğunu daha yukarıda tutuyorlar. Devamlı bir erkeklik-kadınlık durumu var, bu tamamen yanlış yetişmeden kaynaklanıyor. Ben ülkedeki en büyük problemin bu olduğunu düşünüyorum. Mesela bir ilişki yaşıyorsun, karşındaki o kadar kötü yetişmiş ki inanamıyorsun. Kendi adıma Nejat'ı mümkün olduğu kadar bu şekilde yetiştirmemeye çalışıyorum; ona sadakati, erkekliğin sadece cinsel organından ibaret olmadığını öğretiyorum."
Söyleşide konu modaya geldiğinde yeni gelişmekte olduğunu düşündüğü Türk moda sektöründeki favorileri isimlerini şöyle sıralıyor: Elif Cığızoğlu, Özlem Kaya, Burçe Bekrek ve Zeynep Tosun. Yoğun tempoya sahip şehirli bir kadın olarak 'eklektik' bir stili olduğunu söyleyen Yeşilçay, alışveriş alışkanlıkları konusunda ise şunları paylaşıyor:
"Çoğu kadın gibi ayakkabı ve çanta takıntım vardır, mesela Chanel çanta çok seviyorum. Öğrenciyken herkes Louis Vuitton takıyordu, kendi kendime söz vermiştim param olduğunda hiçbir şekilde almayacağım diye. Geçtiğimiz seneye kadar dayandım, almadım ama en sonunda Louis Vuitton'un Monogram çantalarından ben de edindim. Spor ayakkabıda tercihim New Balance'dan yana, rahatlıktan vazgeçtiğim zamanlarda ise favorim stiletto'lar. Benim stilimde rahatlık ön plandadır, üzerine çok fazla düşünmem; kaldı ki etraf ne der diye hiç düşünmem, o konuda tam bir İzmirliyim."
"Çocuk sahibi olmayı bütün duyguların 100'le çarpımı diye tanımlıyorum. Çünkü özlemse çok büyük bir özlem, kayıpsa çok büyük bir kayıp, sevgiyse çok büyük bir sevgi. Dolayısıyla ne sevgilinde ne kocanda bulamadığın bir şey oluyor çocukla ilgili. Bir de tabii çok savunmasız, dolayısıyla onun varlığı senin daha çok kendinle ilgilenmeni sağlıyor. Düşünsenize, neredeyse depresyona dahi giremiyorsunuz. Bence Türkiye'de erkek çocuğu annesi olmak çok abartılan bir şey, bunu bakıcılarda bile hissediyorsunuz. Erkek çocuğunu daha yukarıda tutuyorlar. Devamlı bir erkeklik-kadınlık durumu var, bu tamamen yanlış yetişmeden kaynaklanıyor. Ben ülkedeki en büyük problemin bu olduğunu düşünüyorum. Mesela bir ilişki yaşıyorsun, karşındaki o kadar kötü yetişmiş ki inanamıyorsun. Kendi adıma Nejat'ı mümkün olduğu kadar bu şekilde yetiştirmemeye çalışıyorum; ona sadakati, erkekliğin sadece cinsel organından ibaret olmadığını öğretiyorum."Söyleşide konu modaya geldiğinde yeni gelişmekte olduğunu düşündüğü Türk moda sektöründeki favorileri isimlerini şöyle sıralıyor: Elif Cığızoğlu, Özlem Kaya, Burçe Bekrek ve Zeynep Tosun. Yoğun tempoya sahip şehirli bir kadın olarak 'eklektik' bir stili olduğunu söyleyen Yeşilçay, alışveriş alışkanlıkları konusunda ise şunları paylaşıyor:
"Çoğu kadın gibi ayakkabı ve çanta takıntım vardır, mesela Chanel çanta çok seviyorum. Öğrenciyken herkes Louis Vuitton takıyordu, kendi kendime söz vermiştim param olduğunda hiçbir şekilde almayacağım diye. Geçtiğimiz seneye kadar dayandım, almadım ama en sonunda Louis Vuitton'un Monogram çantalarından ben de edindim. Spor ayakkabıda tercihim New Balance'dan yana, rahatlıktan vazgeçtiğim zamanlarda ise favorim stiletto'lar. Benim stilimde rahatlık ön plandadır, üzerine çok fazla düşünmem; kaldı ki etraf ne der diye hiç düşünmem, o konuda tam bir İzmirliyim."
