ÜNLÜ STİLİ
İş kadını, sanatçı, anne Senur Biçer
Arnica A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Senur Biçer, bir sanat aşığı. Profesyonel iş hayatına sığdırdığı resim, ebru ve fotoğraf sanatlarıyla hem günlük streslerden uzaklaşıyor hem de kendi dünyasına hayallerini ve doğayı taşıyor. Sanatçı ruhlu bir iş kadını
GÜNCELLEME TARİHİ: 16 Mayıs 2014
*Profesyonel iş hayatının içinde kendinize zaman ayırıp doğayı uzakdoğu fırça sanatıyla yeni baştan yaratmanız takdire şayan. Ne zaman başladı bu yolculuk?
Resim ile ilgim 2008 de başladı. 2010 yılında elime geçen bir kitapla önceden beri ilgimi çeken uzakdoğu fırça sanatına başlamış oldum. Daha sonra yolum London Art College, uzakdoğu fırça sanatı bölümü ile kesişti. Bu bölümü üstün başarı ile bitirdim. Halen Japonya da bulunan Nihon ji Kaligrafi okuluna devam etmekteyim. Bu konu ile ilgili ilk karma sergim 2011 yılında oldu. 2012 yılında ilk kişisel sergimi açtım. 2013 yılında da Japonya da uluslararası katılımı olan bir sergide ülkemi temsil ettim.
*Uzakdoğu fırçasından biraz bahseder misiniz? Diğer fırça tekniklerinden ayrılan özellikleri neler?
Uzakdoğu fırça sanatı gerek kompozisyon gerekse teknik bakımdan batı resminden ayrılır. Kompozisyonda sadelik ön plandadır. Sanatçı fırça darbelerinde cimridir. Anlatılmak istenen obje en az fırça darbeleriyle ifade edilir. Mürekkep, fırça ve pirinç kâğıdı ana malzemedir. Pirinç kâğıdı çok incedir. Fırça darbelerinde en küçük bir tereddüt mürekkep veya boyanın dağılmasına sebep verir. Dolayısıyla yapılacak resim sanatçının hayalinde iyi bir planlama gerektirir.
*Ebru sanatının unutulmamasında da pay sahibisiniz. Ebruyla ilgilenmek isteyen okurlarımız için önerileriniz neler? Bildiğiniz kurslar var mı?
Ebru sanatı bize ait bir sanat. Sahiplenmemiz gereken milli bir değerimiz. Bu yüzden resimlerimde de sıkça kullanırım. Her an sürprizleri olur Ebru'nun insana teknede. Ne çıkacağı nasıl bir desen çıkacağı çok öngörülemez. Yurtdışına tanıtılmasında çok önemli yeri olan değerli hocam Hikmet Barutçugil'den TBMM milli saraylar Yıldız Şale Ebru Bölümünden 2 yıl süreyle ders aldım.
*Bir yandan da fotoğrafçılık devam ediyor. Bu kadar çok hobi, mesleğinizi de besliyor olmalı.
Fotoğrafın yeri bende ayrı. Çünkü rahmetli babamla ortak yaptığımız bir faaliyetti. Kendisi iyi bir ürün tasarımcısıydı. Ürünlerde çizgi yakalamak için akla gelmeyecek şeylerden ilham alırdı. Fotoğraf da bunlardan biriydi. Bu yüzden uğraştığım sanatlar hep mesleğimi besleyen ana unsurlar olmuştur.
*Size ilham veren şeyler neler?
Ana ilham kaynağım doğadır. Doğa eşsiz malzeme sunuyor biz sanatçılara. Bu ister ürün tasarımı olsun ister görsel bir eser olsun fark etmiyor. Fırçam da aracılık yapıyor bu güzellikleri ortaya çıkarmaya ya da var olan bir güzelliği yeniden yorumlamaya...
*İş kadını, anne, sanatçı. Kariyer sahibi bir anne olarak tüm bunlara nasıl yetişebiliyorsunuz?
İyi bir zaman planlaması ile altından kalkılmayacak bir şey yoktur sanırım. Günü dolu dolu yaşamak gerekli. Ayrıca erken kalkarım. Babam güneş üzerinize doğmadan uyanacaksınız derdi.
*Önümüzdeki günlerde yeniden bir sergi projesi olabilir mi? Senur Biçer'in yapıtlarını görmek isteyenler sadece internet ortamında mı yetinecekler?
Bu sanat Türkiye'de yeni tanınmaya başlandığı için mümkün olduğu kadar grup sergileri olmasına önem veriyorum. Türk Japon kadınları dostluk derneğinde Mayıs sonunda bir karma sergi var. Onun dışında Japon bir ressamla Kasım ayında ortak bir projemiz var. Kişisel olarak da Ekim ayında bir sergi planlıyorum.
Resim ile ilgim 2008 de başladı. 2010 yılında elime geçen bir kitapla önceden beri ilgimi çeken uzakdoğu fırça sanatına başlamış oldum. Daha sonra yolum London Art College, uzakdoğu fırça sanatı bölümü ile kesişti. Bu bölümü üstün başarı ile bitirdim. Halen Japonya da bulunan Nihon ji Kaligrafi okuluna devam etmekteyim. Bu konu ile ilgili ilk karma sergim 2011 yılında oldu. 2012 yılında ilk kişisel sergimi açtım. 2013 yılında da Japonya da uluslararası katılımı olan bir sergide ülkemi temsil ettim.
*Uzakdoğu fırçasından biraz bahseder misiniz? Diğer fırça tekniklerinden ayrılan özellikleri neler?
Uzakdoğu fırça sanatı gerek kompozisyon gerekse teknik bakımdan batı resminden ayrılır. Kompozisyonda sadelik ön plandadır. Sanatçı fırça darbelerinde cimridir. Anlatılmak istenen obje en az fırça darbeleriyle ifade edilir. Mürekkep, fırça ve pirinç kâğıdı ana malzemedir. Pirinç kâğıdı çok incedir. Fırça darbelerinde en küçük bir tereddüt mürekkep veya boyanın dağılmasına sebep verir. Dolayısıyla yapılacak resim sanatçının hayalinde iyi bir planlama gerektirir.
*Ebru sanatının unutulmamasında da pay sahibisiniz. Ebruyla ilgilenmek isteyen okurlarımız için önerileriniz neler? Bildiğiniz kurslar var mı?
Ebru sanatı bize ait bir sanat. Sahiplenmemiz gereken milli bir değerimiz. Bu yüzden resimlerimde de sıkça kullanırım. Her an sürprizleri olur Ebru'nun insana teknede. Ne çıkacağı nasıl bir desen çıkacağı çok öngörülemez. Yurtdışına tanıtılmasında çok önemli yeri olan değerli hocam Hikmet Barutçugil'den TBMM milli saraylar Yıldız Şale Ebru Bölümünden 2 yıl süreyle ders aldım.
*Bir yandan da fotoğrafçılık devam ediyor. Bu kadar çok hobi, mesleğinizi de besliyor olmalı.
Fotoğrafın yeri bende ayrı. Çünkü rahmetli babamla ortak yaptığımız bir faaliyetti. Kendisi iyi bir ürün tasarımcısıydı. Ürünlerde çizgi yakalamak için akla gelmeyecek şeylerden ilham alırdı. Fotoğraf da bunlardan biriydi. Bu yüzden uğraştığım sanatlar hep mesleğimi besleyen ana unsurlar olmuştur.
*Size ilham veren şeyler neler?
Ana ilham kaynağım doğadır. Doğa eşsiz malzeme sunuyor biz sanatçılara. Bu ister ürün tasarımı olsun ister görsel bir eser olsun fark etmiyor. Fırçam da aracılık yapıyor bu güzellikleri ortaya çıkarmaya ya da var olan bir güzelliği yeniden yorumlamaya...
*İş kadını, anne, sanatçı. Kariyer sahibi bir anne olarak tüm bunlara nasıl yetişebiliyorsunuz?
İyi bir zaman planlaması ile altından kalkılmayacak bir şey yoktur sanırım. Günü dolu dolu yaşamak gerekli. Ayrıca erken kalkarım. Babam güneş üzerinize doğmadan uyanacaksınız derdi.
*Önümüzdeki günlerde yeniden bir sergi projesi olabilir mi? Senur Biçer'in yapıtlarını görmek isteyenler sadece internet ortamında mı yetinecekler?
Bu sanat Türkiye'de yeni tanınmaya başlandığı için mümkün olduğu kadar grup sergileri olmasına önem veriyorum. Türk Japon kadınları dostluk derneğinde Mayıs sonunda bir karma sergi var. Onun dışında Japon bir ressamla Kasım ayında ortak bir projemiz var. Kişisel olarak da Ekim ayında bir sergi planlıyorum.
