Buz Bebekler
ÜNLÜ STİLİ

Buz Bebekler

Cinsel tacize ve istismara uğrayan, kimsesiz çocukların hikâyesi

GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Eylül 2014

Hayat bazen öyle sert bir yumruk atar ki göğsümüze, adeta nefesimiz kesilir, buz kesili
riz... 'Buz Bebekler' de işte bu yumruğu ruhunda hisseden yalnız ve savunmasız kalplerin hikâyesi. Ödüllü yazar Miyase Sertbarut, son romanı 'Buz Bebekler'de, sayıları gün geçtikçe artan ama bir o kadar da konuşmaktan, gündeme taşımaktan kaçınılan çocuk tacizi gerçeğini, yetiştirme yurdunda büyüyen Ece adında 13 yaşındaki bir kız çocuğunun gözünden anlatıyor…

Miyase Sertbarut'un merhamet yorgunluğundan uzak, etkileyici bir öyküye dönüştürdüğü 'Buz Bebekler'in başkahramanı olan Ece, kendisiyle aynı kaderi paylaştığı yüzlerce arkadaşı gibi, ihtiyacı olduğu aile sevgisini devlet eliyle gelen zoraki kucaklarda aramak zorunda kalmış ürkek ama cesur bir kız.

İçlerinde büyük korkular, küçük sevinçler taşıyan her kimsesiz gibi onun da hayallerine sığınmaktan başka çaresi yok. Ece'nin yokluklarla geçen zorlu yaşamında belki de tek yoldaşı kalbinin tüm sırlarını açtığı 'Lülüfer' adlı günlüğü… Lülüfer,Ece'ye can oluyor, arkadaş oluyor. Üstelik Ece görmese, gözleri kamaşsa da Lülüfer hep görüyor, yol gösteriyor. Kadın cinayetlerinden geriye kalan çocukları, tacize uğrayanları, hasta ruhlu yetişkinleri, hantal müdür babaları bir bir kayda geçiyor. Ece adalet istiyor. Yer yarılıp utanması gerekenler yerin dibini görmedikleri için uçurumlara yuvarlansınlar istiyor. Ece haykırıyor ve bu haykırışı Nartepe Çocuk Yetiştirme Yurdu'nun yüksek duvarlarını aşıp tüm ezilmişlerin, sindirilmişlerin haykırışına dönüşüyor.

Tudem 30. yılında birbirinden çarpıcı ve özel kitapları okuyucusuyla buluşturmaya devam ediyor. Çocuk ve gençlik edebiyatının elini taşın altına sokmaktan çekinmeyen yazarlarından Miyase Sertbarut, okurların kalbinde fırtınalar kopartacak yepyeni romanı 'Buz Bebekler'de, gerçekte yaşanmasına rağmen hiç olmamış gibi davrandığımız, hep hasıraltı edildiği için kanayan bir yaramızı acı dolu ama umut vadeden bir öyküyle gündeme taşıyor.

Ece'nin günlüğünü okudukça zor hayatları anlayacak, uzak ya da yakın tehlikeleri fark edeceksiniz. İnsan bildiği şeyden korkmaz, okudukça hayata karşı daha cesur duracaksınız.