İki efsane bir arada: Jan Garbarek Group ve TrilokGurtu
ÜNLÜ STİLİ

İki efsane bir arada: Jan Garbarek Group ve TrilokGurtu

Jan Garbarek Group feat. TrilokGurtu 26 Nisan'da CRR'de aynı sahnede!

GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Mart 2015

İskandinav cazının en büyük isimlerinden Jan Garbarek herbiri usta müzisyenlerden oluşan grubuyla 3 yıllık bir aradan sonra İstanbul'da; CRR Sahnesinde Türk hayranlarıyla buluşuyor! 40 yılı aşkın başarılı müzik kariyeri, sayısız albüm ve projesiyle dünyanın en önemli caz üstadlarından olan Garbarek, 26 Nisan'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'na, müzikseverlerin ruhunu teslim almaya geliyor.

Memleketsiz Garbarek
Polonyalı bir baba ve Norveçli bir anneye sahip olan Jan Garbarek 1947 yılında Mysen'de doğmuştur. Ailesi dönemin koşulları sebebiyle Oslo'ya taşındıkları zamana yani Garbarek 7 yaşına gelene kadar memleketsiz kalır. Yeni memleketinin kültürü Jan Garbarek'i fazlasıyla etkileyecek ve İskandinav cazının babası olarak anılacaktır.

50 albümle Hollywood'ın en gözde ismi
Garbarek'in yaşamı, henüz 14 yaşındayken, radyoda John Coltrane'i dinlemesiyle yön değiştirir. Beğendiği isimleri dinleyerek kendi kendini yetiştiren sanatçı, iyi müzik yapabilmek için çok nota çalmak gerekmediğini, çalarken diz çökmenin hiç de ona göre olmadığını fark eder ve kendi müziğini yapmaya karar verir. Klasik cazın yanı sıra İskandinav ve dünya folklorunu da müziğine taşıyan Garbarek, parlak ve temiz sololarıyla da çağdaşlarından kolaylıkla ayırt edilebilir. Caz teorisyeni George Russell, Garbarek'i "Avrupa cazında DjangoReingardt'tan beri en orijinal ses" olarak tanımlıyor.

22 yaşına geldiğinde ünlü caz plak şirketi ECM'e davet edilen Jan Garbarek, 43 yılda yaklaşık 50 albüme imzasını attı. Modern caz kronolojisinin en değerli isimlerinden olan sanatçı AnouarBrahem, EleniKaraindrou, Ustad Fateh Ali Khan, Zakir Hussain ve Deeyah gibi etnik isimlerle de pek çok albüm projesinde yer aldı. Birçok Fransız ve Norveç filminin özgün müziklerini yazan Garbarek, Hollywood sinemasının da en gözde bestecilerinden.

Jan Garbarek'i ilk kez dinleyecek olanlar, onun müziğinin basit ve soğuk olduğunu düşünebilir. Oysa ki; Garbarek'in müziğindeki gizemi, parlaklığı, estetiği, lirikliği kısacası onun bir kült haline getiren nedenleri onu dinlerken sadece kulağını değil yüreğini de açanlar görebilir.

Jan Garbarek: Saksafon
RainerBrüninghaus: Piyano
Yuri Daniel: Bas gitar
TrilokGurtu: Perküsyon