Çabasız parizyen unsurları
MODA

Çabasız parizyen unsurları

Plaj giyim markası SU Paris’in kurucusu Eva Klaass markasındaki tasarımlarda Türk zanaatkarlığını kökleriyle birleştirirken bu kez gün boyunca giyilebilen parçaları unutmuyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 7 Temmuz 2017

Eylem Şimşek
Fotoğraflar Serkan Eldeleklioğlu

Reklamcılık sektöründen plaj giyimine transfer olan Eva Klaass, Fransızlara özgü je ne sais quoi tavrı, geleneksel Türk kumaşlarıyla buluşturan SU Paris markasıyla altı yıldır plaj giyiminde önemli bir yer edindi. Matchesfashion, Mythresa gibi online lüks alışveriş adreslerinde, Le Bon Marché, Barneys, Neiman Marcus gibi mağazalarda satışa sunulan tasarımlarının en önemli özelliğiyse sadeliği ve ince el işçiliği. İlkbahar/ Yaz 2017 koleksiyonunu oluştururken bu kez plaj dışında şehirde de giyilebilen tasarımlara imza atmış.

SU Paris markanızın kuruluşundan bugüne altı yıl geçti. Markanın estetik ve vizyon olarak evrimi ne yönde değişti ve gelişti?
Marka, global bir konsept olan 'su' üzerine konumlandı. Bu bağlamda koleksiyon peştamal, bol kesim tişörtler, plaj pançoları ve elbiseleri, kaftan tasarımlarından oluştu. Bu sezon özellikle modaya odaklanarak sadece plajda değil; tatilde gün boyu giyilebilecek bir koleksiyon yarattım. Marka ayrıca Türk zanaatkarlığını, İtalyan ve Fransız kumaşlarıyla da birleştirmeye başladı.SU tasarımlarını 'Nomad chic' olarak tanımlıyorsunuz.


Peki sizce gezgin bir kadının temel ve zamansız ihtiyaçları neler olmalı?
Seyahat eden kadınlar hem taşıması hem de giyilmesi kolay parçalara ihtiyaç duyar. Bu nedenle SU Paris hem plajda ve havuz kenarında hem de şehirde, gerekirse akşam da giyilebilen şık parçalar sunuyor.

Son koleksiyonunuzda İstanbul'u ve Türk kültürünü tasarımlarınıza hangi açılardan yansıtıyorsunuz?
Her koleksiyonda bu yansıma söz konusu. İlk olarak eşime (kendisi Türk), sonra İstanbul'a ve ardından Türk kültürüne aşık oldum. SU Paris'in DNA'sı kendi Parizyen ve Fransız kültürümle birleşti.


Plaj giyim ve aksesuar tasarımlarını güncellerken nelerden ilham alıyorsunuz?
Her yerden ilham aldığımı söyleyebilirim. Bir seyahatten, kitaptan, Paris'te metroda giderken... Yaratıcı bir iş yapıyorsanız herhangi bir zamanda, her şeyden ilham alabilmeniz mümkün. Mesela SU Paris adını İstanbul'dan Paris'e dönerken, Airbus A320 seferli uçaktayken bulmuştum!

Koleksiyondaki her bir parçayı özel kılmak adına neleri ön planda tutuyorsunuz?
Reklamcılık sektöründe kreatif direktör olarak çalışıyordum. Bugünkü tasarımlarım da kesinlikle önceki işimden etkilenerek oluşuyor. Grafik çizgileri ve tasarımları, natürel renkleri, siyah ve beyazı (bunlar gerçekten Fransız unsurlar!) çok seviyorum. Tabii zanaatkarlık ve seçilen kumaşların kalitesi de çok önemli benim için.

Kumaş seçimlerinizde ana kıstaslarınız neler?
Hafiflik, dokuma özelliği, zanaatkarlık ve dediğim gibi kalite. Bu bağlamda Türk kumaşlarımız en iyi ipliklerle dokunuyor. Ayrıca Fransa ve İtalya'dan da özel kumaşlar seçiyorum.


Nasıl bir çalışma rutininiz var?
Durmaksızın çalıştığım bir işe sahibim! Herhangi bir şey bana ilham verdiğinde, bir sonraki koleksiyonum da şekillenmeye başlar. Her yıl Resort ve İlkbahar/Yaz olmak üzere iki koleksiyon tasarlıyorum.

Koleksiyonları hazırlarken önceliğiniz estetik mi işlevsellik mi oluyor?
Her ikisi de... Estetik DNA'nın bir parçası, işlevsellik ise her seyahat eden kişi için oldukça önemli.

Hedeflerinizde Türkiye'de ya da başka bir lokasyonda mağaza açmak var mı?
Geçen yıl www.suparis.com adındaki online alışveriş sitemizi lanse ettik. Günümüzde teknolojinin gücüne çok inanıyorum. Bunun yanında pop-up mağazalara da sıcak bakıyorum. Müşterilerle gerçek hayatta tanışabilmeyi çok isterdim!